İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacı ortağın ...'nın 641.md gereğince hesaplanan ayrılma akçesinden şirkete olan borcu düşüldükten sonra geriye kalan 496.264,69 TL ayrılma akçesinin davalı şirketten tahsiline, davalının takas ve mahsup talebi kabul edildiğinden, karşı dava yönünden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Bu durumda gösterilen sebeple davacının temyiz isteminin reddi gerekir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Velayeti annede bulunan çocuğun yurtdışına çıkışının babanın muvafakatına bağlı tutulması annenin velayet hakkını gereği gibi kullanmasını engelleyici niteliktedir. Bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.(HUMK....
nin şirket hakkında bilgi verme ve incleme yapma haklarını engellediğini, şirketin borca batık hale geldiğini ve şirket ortaklığının çekilmez hale geldiğini belirterek, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden davacı tarafın yargılama giderlerinin tarafına yükletilmesi talebinin reddine, karşı davasının kabulü ile şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket temsilciside olan (davalı) ...'nin duruşmada alınan beyanında, kendisininde şirket ortaklığından çıkmak istediğini, en doğru yolun davalı şirketin feshine karar vermek olduğunu bildirdiği görülmüştür. Davacı ve karşılık davacılar dilekçelerinde, davalı şirketin ortaklığından çıkmalarına izin verilmesini talep etmektedirler. Davalı şirketin tüm ortakları duruşmaya iştirak etmişler, beyanlarında, davalı şirketin feshine karar verilmesini istediklerini bildirmişlerdir....
göre yukarıda sayılan hususların suça sürüklenen çocuğun aleyhine oluştuğunu gösteren nedenler bulunmadığı gibi soruşturma aşamasındaki ikrarı ile suçun açığa çıkmasına yardımcı olacak şekilde ifade verdiği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak yok ise de; takdiri indirim uygulanması hakkaniyete uygun düşeceği gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması, 3-Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurmasından sonra yapılan ve hükmün açıklandığı 17.01.2014 tarihli duruşmanın açık yerine kapalı yapılması suretiyle, CMK’nın 182. maddesine aykırı davranılması, 4-Hüküm tarihinden sonra 06.03.2014 tarih ve 28933 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesine göre 3713 sayılı Kanun kapsamındaki suçlara bakmakla Ağır Ceza Mahkemelerinin görevlendirilmiş olması, 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesindeki düzenlemeler ve anılan...
in istinabe ile alınan beyanlarından; yurtdışında yaşayan mağdurların ... ilçesinde 2 katlı müstakil evleri ile bu evin karşısında depo olarak kullanılan ayrı müstakil binalarının olduğu, 2011 yılı Ağustos ayında eve bakmaları ve tarlayı sürmeleri karşılığında mağdurların 2 katlı müstakil evin giriş katında sanıkların oturmalarına izin verdikleri ve sadece bu dairenin anahtarını sanıklara teslim ettikleri, deponun anahtarını ise sanıklara vermedikleri gibi buraya girilmesine ve buradan eşyaların alınmasına da izin vermedikleri, buna rağmen, mağdurların yurtdışına dönmelerinin ardından sanıkların müstakil bina şeklindeki ve depo olarak kullanılan tek katlı binaya çatısından girerek iç kısımdan kapısını zorlayıp açtıkları ve içeride mağdurlara ait çok sayıdaki eşyayı dosyada tanık sıfatıyla dinlenen kişilere sattıklarının anlaşıldığı olayda; sanıkların eylemlerinin hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu gözetilmeden hatalı hukuki değerlendirme ile...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin işleyişinden kaynaklanan sorunlar bulunduğu, bu tür şirketlerde verimli çalışmanın ön koşulunun huzur ve güven ortamının sağlanmasına bağlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesine ilişkin olup, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 551/.... maddesi uyarınca, her ortak haklı sebeplere dayanarak şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir. Anılan maddede ifade edilen haklı neden kavramı, yasalarımızda tanımlanmamış olup her davada, olayın özelliğine göre ileri sürülen iddiaların haklı sebep teşkil edip etmeyeceklerinin mahkemece takdir edilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafii, yerel mahkeme hükmünü duruşma talepli olarak temyiz etmiş ise de, suçun vasfı ve cezanın miktarına göre, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 318. maddesi gereğince duruşma isteminin reddi ile yapılan incelemede, Sanığın, mağdurlar ...l'den kendilerini yurtdışına göndereceği; ...'dan ise, kardeşlerini ..'dan getirip ikamet hususunda izin alabileceği vaadi ile para aldığı, ayrıca inandırıcı olabilmek için nüfus cüzdanı fotokopileri ve fotoğraf da istediği ancak mağdurlarla ilgili herhangi bir işlem yapmadığının anlaşılması karşısında, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davalı vekili, davacının 13-18.08.2012 tarihleri arasında Şirketten izin almadan yurtdışına çıktığını, mazeret bildirmesini istediklerinde Türkiye’den alınmış rapor sunduğunu, devamsızlık nedeniyle iş sözleşmesini kendilerinin feshettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının emekli olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı sigortadan emekli olabileceğine dair aldığını iddia ettiği 24/08/2012 tarihli yazıyı davalıya 25/08/2012 de teslim ettiğini iddia etmiş ise de bu hususu ispatlayamamıştır. Davacı dava dilekçesinde, emeklilik hakkını bertaraf etmek için davalının iş sözleşmesini 13-18/08/2012 tarihlerinde yaptığı devamsızlık nedeniyle 31/08/2012 tarihinde feshettiğini, 6 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini ve savunması alınmadığından feshin geçersiz olduğunu, kendisinin 04/09/2012 tarihinde emeklilik nedeniyle feshettiğini iddia etmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının fesihten sonra 20.05.2009 tarihinde yurtdışına çıktığı, davacının bu tarihte yurtdışına çıkış işlemine ilişkin ilgili belgelerin ve kayıtların dosyada bulunmadığı anlaşılmakla; yukarıda belirtilen tarihte yurtdışına çıkış işlemine ilişkin olarak davacının pasaport alış tarihi, ilgili ülkenin vizesine başvuru tarihi, ve vize onay tarihinin Emniyet Müdürlüğü’nden sorularak, araştırma sonucunda alınacak cevaplar eklendikten sonra dosyanın tekrar Dairemize gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....