i halen evli olarak gözüktüğü ... adına annesi olarak kayıt ettirmesi ve nüfus cüzdanı almasından ibaret eyleminin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2015 tarihli ve 2015/412 Esas, 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının değiştirilmesi nedeniyle hem 5237 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206 ncı maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanun‘nun (5490 sayılı Kanun) 67 nci maddesinin birinci fıkrasında hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de; 5237 sayılı Kanun'un...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kurulan Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise, protokol hükmünün yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak,velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı...
Aile Mahkemesinde 2014 yılında boşandıklarını, velayetinin babaya verildiğini, davalının şiddet eğilimli olduğunu, davacı ve çocukları ölümle tehdit ettiğini, evlilik dışı birçok ilişki yaşadığını, çoğunlukla eve geç saatte geldiğini, müşterek çocuğun evde tek başına kaldığını, beslenme ihtiyacını kendisinin karşıladığını, davalının velayet görevini gereği gibi yerine getiremediğini, yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığını, çocuğun anne ile birlikte kaldığını, ortaokul son sınıf öğrencisi olduğunu, sınava gireceğini bu nedenlerle müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek davacıya verilmesine, çocuğun ihtiyaçları, eğitim giderleri için 750 TL tedbir/iştirak nafakasına hükmedilmesine, her yıl TUİK tarafından belirlenen ÜFE oranları uyarınca artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 26/05/2021 havale tarihli cevap dilekçesiyle davayı kabul etmiş, aşamalarda davalı ve davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece her ne kadar bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan delillerden ve dosya kapsamından davacı tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davası sonunda 12.09.2013 tarihli karar ile müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verildiği ve iştirak nafakasının kaldırıldığı, kararın 11.02.2015 tarihinde kesinleştiği ancak çocuğun davacıya eylül 2014 tarihinde teslim edildiği nazara alındığında çocuğun davacıya teslim edildiği tarihten itibaren fazla ödenen nafakanın iadesine karar verilmesi gerekirken velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması kararından itibaren fazla ödenen bedelin iadesine karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle ... Batı 4....
Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Müşterek çocuğun 2011 doğumlu olduğu, öğrenci olduğu, özellikle her hafta Perşembe gününden başlayan ve Pazar günü sabah sona eren kişisel ilişkinin, babanın velayet hakkını gereği gibi kullanmasını ve çocuğun eğitimini engeller nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların halen ayrı yerlerde (ülkelerde) oturdukları da gözetildiğinde; mevcut kişisel ilişkin çocuğun menfaatine aykırı olduğu ve kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilmesinin sonucu itibari ile usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı-davalının istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2022 NUMARASI : 2022/350 ESAS 2022/926 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını idrak çağında bulunan çocuğun velayetinin anneye verildiğini, annenin çocukla sürekli çatışma ve kavga halinde olduğunu, çocuğu evden kovduğunu, çocuğunuza bakın dediğini, çocuğa sana bakmak zorunda değilim para vermem dediğini, çocuğun fiilen yanında kaldığını belirterek çocuğun velayetinin anneden alınıp babaya verilmesini, 600 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık, Velayetin değiştirilmesi yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de, aynı yönde karar vermesi; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir....
Aile Mahkemesinin 2017/512 esas sayılı dosyası ile velayetinin değiştirilmesi talepli dava açıldığını, davacının velayet davası açılması ve devam eden süreç içerisinde müvekkili hakkında sürekli olarak asılsız iddialarla şikayette bulunduğunu, tüm şikayetler neticesinde takipsizlik kararı verildiğini, davacının müşterek çocuk Timur'u kullanarak müvekkilinden menfaat elde etme peşinde olduğunu, müşterek çocuk Timur ile davacı arasında şahsi ilişki kurulmasında müvekkilinin herhangi bir engellemesinin bulunmadığını, icra takibine gerek olmaksızın davacının müşterek çocuk Timur ile kişisel ilişki kurabileceğini, davacının 20/07/2019 tarihine kadar çocuk ile görüşmek için bir eyleminin bulunmadığını, davacının 2 yıl süre ile ceza evine girdiğini, müşterek çocuk Timur'un müvekkili ve ailesi ile mutlu bir aile ortamında birlikte Bursa ilinde yaşadığını, tüm ihtiyaçlarının müvekkil ve eşi tarafından karşılandığını, müvekkilinin ve velayetini değiştirilmesi talep edilen müşterek çocuğun yerleşim...