"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olmakla; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde işlediği ve hükmün açıklanmasına gerekçe olan TCK'nin 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı anlaşıldığından, söz konusu ihbar edilen ilamdaki suç yönünden kanun değişikliği kapsamında uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı mahkemesinden sorularak ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde başka bir suç işleyip işlemediği de araştırılarak sonucuna göre, kararın açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi...
Dosya kapsamından,Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/283-570 sayılı kararı ile, annesi cezaevinde bulunan ve babası ölen ...’e kaldığı Sinop erkek yetiştirme kurum müdürü ...’nun vasi olarak atandığı, Sinop erkek yetiştirme yurdunun kapatılarak adı geçen çocuğun ... yetiştirme yurduna nakil edilmesi kararı alınması üzerine vasi tarfından adres değişikliği doğrultusunda çocuğa yeni bir vasi atanması konusunda talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar ...’ün eski tarihli mernis adresi “ ...“ ise de 12.03.2014 tarihli zabıta araştırmasına göre bu adresin çocuğun Sinop yetiştirme yurdundan önce 4-5 yıl kaldığı Sabancı yetiştirme yurduna ait adres olduğu, 15.03.2014 tarihli zabıta araştırmasına göre ise ...’ün sonraki tarihli adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olan “...mahallesi, ... Caddesi, No:..., ...“ adresinde koruyucu aile yanında kaldığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : 5237 sayılı TCK.nun 86/1-3-e, 87/1-d, 31/3, 62. maddeleri uyarınca; 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına TÜRK MİLLETİ ADINA 1- a)Yargılama aşamasında suça sürüklenen çocuk ... on sekiz yaşını ikmal ettiği gözetilmeden, açık olarak yapılması gereken ve suça sürüklenen çocuğun savunmasının da tesbit edildiği 06.12.2010 tarihli oturumun kapalı yapılmış olması, sonraki oturumların açık yapılması ve 22.03.2011 tarihli oturumda heyet değişikliği nedeniyle eski tutanaklar okunarak aleniyetin sağlanmış olması karşısında, b)Suça sürüklenen çocuğun bıçakla gerçekleştirdiği eylemi sonucunda; mağdurun, göbek altı suprapubik bölge ve sol femur lateralden aldığı iki isabet nedeniyle batına nafiz olacak ve hayati tehlike geçirmesine yol açacak şekilde yaralandığı olayda, TCK.nun 61. maddesi uyarınca olayın meydana geliş şekli, yara yerleri ve niteliği...
Ancak; 1-Müştekiye ait kafenin etrafı çit ile çevrili bahçesinde bulunan 4 adet sehpayı çalan suça sürüklenen çocuğun eyleminin suç tarihinin 11/03/2015 olduğu ve bu tarih itibariyle bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında işlenen eylemin, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun değişikliği sonrası hali ile 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun’un 141/1 maddesinden hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, 2-Gerekçeli karar başlığında ve duruşma tutanaklarında suça sürüklenen çocuk yerine sanık olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 19/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; değişen suç vasfına göre ırz ve namusa tasaddide bulunma olarak kabul edilen eylemlerin lehe yasa değişikliği sonrası 5237 sayılı TCK.da çocuğun basit cinsel istismarı olarak tanımlanarak bu suçlardan kurulan hükümlerin açıklamasının geri bırakılmasına dair Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.11.2006 gün ve 2006/365 Esas, 2006/541 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Hükümlerin açıklamasının geri bırakılmasına dair karar, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5560 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 23/7. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olup, temyiz yeteneği bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz istemleri 5271 sayılı CMK.nun 264. maddesi hükmüne göre itiraz niteliğinde...
Mahkemce bozmaya uyulduğu ve velayetin anneye verilmesine engel olacak önemli bir durum değişikliği bulunmadığı halde, velayete ilişkin bozma gereği yerine getirilmemiş ve ... 'nin velayeti babaya verilmiştir. Bozmaya uyulmuş olması, mahkemenin bozma gereğince işlem yapmasını zorunlu kılar. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.11.2018 (Salı)...
Ağır Ceza Mahkemesinin 23.02.2016 tarihli ve 2014/237 Esas, 2016/65 Karar sayılı kararı ile sanığın, mağdureyi öğle saatlerinde arabasına alıp ıssız bir yere götürdükten sonra yüzünden ve dudağından öpme ve mağdurenin eşofmanını indirip sürtünme şeklinde gerçekleştirdiği kabul edilen eylemler nedeniyle, mevcut delillerin değerlendirilmesi neticesinde, 6545 sayılı Kanun değişikliği sanık lehine kabul edilerek çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 103/1 ve 53. maddeleri uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 5237 sayılı Kanun'un 109/1, 109/3-f, 109/5, 110 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. II....
HUKUKÎ SÜREÇ - OLAY VE OLGULAR Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı kanun değişikliği öncesi 103/1-a,103/6. uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği sonrası 5237 sayılı Kanun’un 103/1-2.cümle, 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A. Sanığın Temyiz İstemi Özetle Mağdurenin soyut beyanı dışında delil olmadığına, mağdureye yönelik eyleminin bulunmadığına, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair hususlara ilişkindir. B....
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.06.2014 tarihli ve 2014/788 sayılı iddianamesi ile sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci ve altıncı fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır. 2. Antalya 2.Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.03.2015 tarihli ve 2014/371 Esas, 2015/105 Karar sayılı kararı ile 6545 sayılı Kanun değişikliği lehe kabul edilerek sanığın sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, velayetin babaya verildiğini, ancak davalı babanın Ankara'da yaşamasına rağmen velayeti fiilen Afonkarahisar'da yaşamakta olan anne ve babasına bıraktığını, çocuğun babaanne ve dede evinde yaşamakta iken sürekli baskı altına alındığını, davalı ve kök ailesinin çocuğa seni üniversite okutmayacağız dediklerini, çocuğun fiilen anne yanında kaldığını belirterek ortak çocuk Zeynep'in velayetinin davalı babadan alınıp müvekkiline verilmesine, çocuğa aylık 1000 TL iştirak nafakası bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin çocuklara baktığını, davacının daha önce de velayet değişikliği davası açtığını Afyonkarahisar 2....