WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKÎ SÜREÇ- OLAY VE OLGULAR Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'un (5237 sayılı Kanun) 103/1-1., 43/1, 31/3 maddeleri uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla mevcut deliller değerlendirilerek suça sürüklenen çocuğun; çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı Kanun değişikliği sonrası 5237 sayılı Kanun'un 103/2, 43/1, 31/3, 31/3-son cümle, 62/1 maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği Müsnet suçun sübut bulmadığına, mahkumiyet için yeterli delil bulunmadığına, tanıkların dinlenmediğine, mağdurenin annesi ile suça sürüklenen çocuğun ailesi arasında husumet olduğuna, suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlandığına, müzakere yapılmadan karar verildiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir....

    e karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, b) Sanık hakkında mağdure ...'e karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği sonrası 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir. 2. Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2022 tarihli ve 2022/123 Esas, 2022/232 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.03.2022 tarihli ve 2021/2954 Esas, 2022/1744 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında atılı suçlardan beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının oğlu .. it'in adındaki ...isminin "Lukas Hans" olarak düzeltilmesinin ve çocuğun soyadının babasının soyadı olan "Klemp" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile adı "Lukas Hans" olarak düzeltilmiş soyadı değişikliği isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacının oğlu ..... t'in adındaki ...isminin "Lukas Hans" olarak düzeltilmesini ve çocuğun soyadının babasının soyadı olan "Klemp" olarak değiştirilmeni istemiş, mahkemece adın değiştirilmesine yönelik istem kabul edilmiş, soyadın değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

        Bu halde çocuğun velayeti kendiliğinden babaya geçmez. Velayete sahip olan annenin ölümüyle küçük üzerindeki velayet son bulmuş, küçük, velisiz kalmıştır. Bu husus, velayet bakımından "durum değişikliği” olup, bu hal, hakimin re'sen harekete geçmesi ve gerekli önlemleri alması için yasal sebep oluşturur (TMK.md.183). Böyle bir durumda mahkeme, çocuğun menfaatine göre velayeti babaya verebileceği gibi, vasi atanması yoluna da gidilebilir. Yasa, bu hususta önlem için bir talebin bulunmasını gerekli görmemiş, hakime re'sen hareket etme yetkisi tanımıştır. Velayetin verilmesi konusunda düşüncesi alınan küçük ... yaşı itibarıyla idrak çağındadır. 25.1.1996 tarihli Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri ile Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca, çocuğun beyanına da değer verilmesi gerekmektedir....

          Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2005 yılında boşandıklarını, velayeti davacıya verilen müşterek çocuk için aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın çocuğun ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek, 800 TL’ye çıkarılması ve gelecek yıllarda TEFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; davalının ... emeklisi olup, 1027 TL maaş aldığını, kendi ihtiyaçlarını da karşılayamadığını, fotoğraf ve resim çerçevesi işi yaptığını, davacının ekonomik durumunun daha iyi olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, iştirak nafakasının 300 TL’na çıkartılmasına karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca ,nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ...); fuhuş (Sanıklar ..., ..., ...) HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ... ile ...’un beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetleri ile sanık ...’ın müsnet suçtan beraatine; sanıklar ..., ..., ... ile ... ...'in çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine; sanıklar ..., ... ile ...'...

              SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkumiyet TEMYİZ EDENLER : Katılan mağdure vekili, suça sürüklenen çocuk müdafii TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.03.2015 tarihli ve 2014/492 Esas, 2015/133 Karar sayılı kararının katılan mağdure vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafii arafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: I. GEREKÇE 1. Suç tarihinde on iki-on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan yargılama konusu eylemi işlediği belirlenmiştir. 2....

                Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir. Dosya kapsamından, dava dışı işveren olduğu iddia edilen ...'...

                  Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan ve ya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....

                    Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan ve ya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu