Maddesinde ise, mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecekleri belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde; kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Ancak, 6100 sayılı Kanunun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının iddiasını destekler mahiyette bulunan kolluk araştırma tutanağı, nüfus aile kayıt tablosu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, isim değişikliği talebi haklı bir nedene dayalı olduğundan isim değişikliği talebinin kabulüne karar verilmiş, ancak soyadı değişikliğinde ise evlilik birliği içinde doğan çocukların soyadları ile ilgili ihtilaflarda Yargıtay İçtihatları gereği velayet altındaki çocuğun babasının soyadını terk edip annesinin soyadını almasının mümkün olmadığı, değiştirme için de başka bir gerekçe ileri sürmediğinden yine çocuğun velayet altında olmasına binaen soyadı değişikliği talebinin reddi cihetine gidilerek; -Davanın isim değişikliği talebi yönünden Kabulü ile Antalya İli, Kepez İlçesi, Duacı köy/Mah....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanığın işlediği kabul edilen eylemlerin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesindeki 5237 sayıl TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki ve aynı Kanunun 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarını oluşturup, öngörülen cezaların üst sınırlarının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükümleri kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit...
Oluşa, tüm dosya kapsamına, suça sürüklenen çocuğun katılanın ensesine dokunduğuna dair kaçamaklı ikrarı, katılanın aşamalarda suça sürüklenen çocuğun kendisine tokat attığına dair beyanı ile bu beyanı doğrular nitelikteki Çankırı Devlet Hastanesinin 28.07.2015 tarihli raporunda "boyunda ağrı, hassasiyet" mevcut olduğuna dair tespite göre, suça sürüklenen çocuğun savunması ve hastane raporu doğrultusunda hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı da tartışılmak suretiyle atılı suçtan mahkumiyeti yerine yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, alınan sosyal inceleme raporu göz önüne alındığında; dava konusu çocuğun tarafların boşanması ile birlikte velayetinin anneye verildiği, çocuğun fiilen anneye yanında yaşadığı, davalı annenin çocuğun bakım ve ihtiyaçları ile ilgilendiği, çocuğun bu konuda menfaatlerinin ihlal ve mağdur edildiği konusunda delil bulunmadığı, davalı annenin yeniden evlenmesinin velayet değişikliği yönünden haklı bir neden oluşturmayacağı anlaşılmakla, mahkemenin kararda yazılı nedenlerle velayet değişikliğine ilişkin haklı neden bulunmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine dair karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacının bu konudaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/82 Esas numarasına kaydedildiği, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilip kesinleşen karara yönelik ise infaz aşamasında gerçekleşen kanun değişikliği nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda karar verilmesi için Cumhuriyet Savcılığı tarafından talepte bulunması üzerine dosyanın aynı mahkemenin 2010/130 Esasına kaydedilmesinden sonra mahkemece her iki dosya birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda verilen 02.11.2010 tarihli karar ile her iki suçtan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilip kararın kesinleşmesiyle işlemeye başlayan denetim süresi içerisinde suça sürüklenen çocuğun kasıtlı bir suç işlemesinden dolayı hükümlerin açıklanmasına dair 04.07.2014 tarihli kararın verildiği anlaşılmakla gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17.05.2011 gün ve 3-66/...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ....Çocuk Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun, ... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak kaldığı koğuşta bulunan yatak ve battaniyeleri kapının arkasına koyarak yaktığı şeklinde gerçekleşen eyleminin mala zarar verme suçunu oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi; Sanık müdafiin vâki duruşmalı inceleme isteminin ceza miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Mağdurenin, ifade değişikliği ve şikâyetini geri alması sebebiyle ruh sağlığı değerlendirilmesinin yapılamadığı şeklindeki İstanbul ATK 6....
düzenleyicinin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile küçük ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Uyarlama talebinin reddiyle mevcut hükümlerin aynen ifazına Mahalli mahkemece verilen 25.07.2014 tarihli Ek Karar temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümlüler haklarında 6545 sayılı Kanun değişikliği nazara alınarak lehe Kanunun belirlenmesine yönelik verilen karar 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98/1 ve 101/3. maddelerine göre itiraza tâbi olup temyizi mümkün bulunmadığından, 5271 sayılı CMK.nın 264. maddeside gözetilerek temyiz isteminin itiraz mahiyetinde kabulü ile gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi maksadıyla incelenmeyen dosyanın mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....