Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Mağdur ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, 5237 sayılı TCK.nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının ... üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun ... olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, kovuşturma evresinde alınan ifadesinde sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 314. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde ise; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma...

    ve ...’ün yaşları gereği şikâyet hakkını bizzat kullanamayacaklarından şikayet hakkının kanuni temsilcileri tarafından kullanılmasının gerektiği, mağdurların velisi olan annesinin aynı davada sanık olması nedeniyle mağdurlar ile aralarında menfaat çatışması bulunduğu gözetilerek TMK'nın 426. maddesi uyarınca mağdurları bu davada onu temsil edebilmesi bakımından bir kayyım tayin ettirilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, temyiz inceleme tarihi itibariyle mağdurların 15 yaşını tamamlayıp, şikayet hakkını kullanmaya ehil duruma geldikleri, temyiz iradelerinin belirlenmesi bakımından gerekçeli kararın mağdurlara tebliğ edilmesi gerektiği, Anlaşıldığından, sanık ... müdafisi ile mağdurlar ......

      ın kayden 01.04.1988 doğumlu olup, davanın açıldığı 09.05.2006 günü itibariyle ergin ve medeni hakları kullanmaya yetkili bulunduğu anlaşılmakla, doğum tarihinin düzeltilmesi davasını doğrudan kendisinin açması gerekirken, annesinin böyle bir davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilmeden davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı, çekişme konusu taşınmazı vekil aracılığıyla davacıya satış suretiyle temlik eden dava dışı annesinin temlik tarihinde ehliyetsiz olduğundan satışın geçersiz olduğunu, bu sebeple taşınmazı kullanmaya devam ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mülkiyet hakkında değer verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.044.25.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          kalıp hafta sonu ilçedeki köyüne döndüğünü, müvekkilinin annesinin çocuk için kalmasına davalının annesinin bozulduğunu ve davalı erkeği doldurduğunu, evde huzursuzluk çıktığını, davalının bir seferide müvekkilini gece 23:00'de evden kovduğunu, sürekli hakaret ettiğini, tarafların davalıdan kaynaklanan nedenlerle ayrı yattığını, davalı erkeğin müşterek haneye bakmadığını ve çocuğun ihtiyaçlarını gidermediğini, annesinin yanına gidip küs olarak yaşadığını, müvekkili ve müşterek çocuğun evden gitmesi için annesine ait evi satılık ettiğini, sonrasında kovduğunu, evlilik süresince davalı ve ailesi tarafından aşağılandığını, hakarete uğradığını, psikolojik baskı kurulduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk lehine aylık 500 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine ise aylık 750 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve...

          velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf itirazlarının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf itirazlarının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece alınan 09.06.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda; ortak çocuğun velayetinin tedbiren verildiği babanın yanında mutlu olduğu, ortak çocuğun annesinin yanında yaşadığı döneme ilişkin olarak annesinin eve gelen erkek misafirlere masaj yaptığını ve kendisini odaya kapattığını beyan ettiği, annenin işi ile ilgili olarak tutarsız söylemlerinin bulunduğu, babanın sosyal ve ekonomik koşullarının velayet görevini üstlenmesi bakımından yeterli olduğu belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin davacı babaya bırakılması yönünde görüş bildirilmiş, 05.02.2018 tarihli ikinci sosyal inceleme raporunda ise; ortak çocuğun babası ile mutsuz olduğunu, annesi ve onun yanında bulunan ablası ile mutlu olduğunu, babasının ders konusunda kendisine kızdığını beyan ettiği, ortak çocuğun velayetinin tedbiren babaya bırakıldığı tarihe kadar anne ile birlikte yaşaması sebebiyle anneye bağlandığı, yeni ortama alışamadığı, annenin de velayeti yerine getirebileceği belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin anneye...

            Dosya kapsamından, herne kadar yapılan kolluk araştırmasında küçüğün ve annesinin ...’te bulunmadığı, ... ilinde bulunduğu belirtilmiş ise de, ... ilindeki açık adresin belirtilmediği ve küçük ile annesinin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre adresinin "... Gürsel mahallesi, Şehit Uğur Burkay sokak, No:8/1, Şahinbey-...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ın annesinin oğlunu merak edip, araması sebebiyle suça sürüklenen çocuk ...'ın alkollü olup sızmış durumdaki...'ı kaldırıp annesinin aradığını söylemesi sırasında mağdur ile suça sürüklenen çocuk arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, tarafların karşılıklı olarak küfürleştiklerini beyan ettikleri, bu nedenle suça sürüklenen çocuğun eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiğinin kabulü ile suça sürüklenen çocuk lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekliliğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu