Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, suça sürüklenen çocuğun kanuni süre geçtikten sonra ileri sürdüğü temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 02.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Katılan çocuğun hem bozma öncesi beyanlarının hem de Yargıtay bozma kararı sonrası psikolog bilirkişi eşliğinde mahkememizce alınan beyanlarının, annesinin beyanları ile uyumlu olduğu, sanık ..., ailesinin yanında çocuğun yanaklarını sıktığını beyan etmiş ise de, bu beyanın doğrulanmadığı, sanık katılan çocuğun herkesin yanında gelip kucağına oturduğunu söylemiş ise de, lehine tanıklık eden Cemalifer ve ...'ın bu durumdan hiç bahsetmediği, sanığın suçtan ve cezadan kurtulmak için katılan çocuğa yönelik gerçekleştirdiği temaslarını bu şekilde açıklamaya çalıştığı anlaşılmıştır....

      sayın çoğunluğun suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan mahkumiyeti için yeterli delil bulunmadığından beraati gerektiğine dair bozma düşüncesine katılmamaktayım....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi (...Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü. Evi terk eden çocuğu ailesini ve yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutma suçundan korunan hukuki yarar, velinin aile hukukundan kaynaklanan velâyet hakkı olup, suç tarihinde velâyet hakkı sahibi olan çocuğun annesinin hükmü temyiz etmediği, çocuğa yaşı nedeniyle baro tarafından atanan zorunlu vekilin 5271 sayılı CMK.nın 237 ve devamı maddelerine göre, çocuk adına kamu davasına katılmaya ve kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından mağdur vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi (Bilecik Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Evi terk eden çocuğu ailesini ve yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutma suçundan korunan hukuki yarar, velinin aile hukukundan kaynaklanan velâyet hakkı olup, velâyet hakkı sahibi olan çocuğun annesinin hükmü temyiz etmediği, çocuğa yaşı nedeniyle baro tarafından atanan zorunlu vekilinin 5271 sayılı CMK.nın 237 ve devamı maddelerine göre, çocuk adına kamu davasına katılmaya ve kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından, mağdure vekilinin temyiz isteminin 5230 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            eşyalarını kapıya koyup evi terk etmesini istediğini belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 100.000 TL maddi 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

            Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'...

              Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'...

                ancak davalının aynı sorumsuzluklarının devam ettiğini, bu nedenle İzmir ilinden Bozkurt ilçesine geri taşındığını, ancak bir kaç ay sonra davalının aynı sorumsuzlukları başladığını, kendisine ve çocuğuna karşı şiddete başvurduğunu, çocuğun isteklerine ilgisiz kaldığını, davalının yine İzmir'e geri dönmek istediğini, davalının annesinin 2017 yılı Mart ayında gelerek kızını götürdüğünü ancak müşterek çocuğu vermediğini evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Cevap ve birleşen dava dilekçesi; Davalı-davacı kadın vekil cevap dilekçesi ve birleşen dava dilekçesinde özetle; düğünde erkeğin ablasının kavga çıkarttığını, davalının eşinin kadının küçük erkek kardeşine kafa attığını, annesinin etkisinde kalarak hareket ettiğini, ve erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, sürekli şiddet uyguladığını,sürekli kadına ve ailesine hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sürekli kavga çıkarttığını, düğünde erkeğin yakın akrabasının sarhoş vaziyette gelip kavga çıkarttığını, erkek ve annesinin kadına şiddet uyguladığını ve telefonunun elinden alındığını, erkek ve annesinin kadına hakaret ettiğini, erkeğin annesinin evliliğe sürekli müdahale ettiğini, erkeğin annesinin erkeği kadına karşı sürekli kışkırttığını, erkeğin kadının ziynet eşyalarını alıp annesine teslim ettiğini, kadının cebindeki 20,00TL yi dahi aldığını, taraflar İstanbul'dayken kadının babasının kadına bıraktığı parayı erkeğin aldığını, erkeğin anne ve ablasının...

                UYAP Entegrasyonu