Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinden "Müşterek çocuğun annesinin de bulunduğu halde ve mümkünse davacı annenin belirleyeceği aileden bir erkek kişi olduğu halde" sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına, temyiz edilen hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.10.2018 (Salı)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden vela ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK'nın 103. maddesinde değişiklik yapan 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdure, annesinin gayri resmi eşi olan sanık tarafından cinsel istismara uğradığını iddia etmiş ise de, kolluk beyanında olayları annesine anlatmadığını ifade etmesine karşın, duruşma anlatımında durumu anlattığı annesinin kendisine inanmadığını belirtmesi, bozma kararı sonrası celp edilen İzmir 18....

      çocuğun anneye karşı tepkili olmaya başladığını belirterek tedbiren ve neticeten çocuğun ortak velayetinin kaldırılmasına, velayetin davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2012/50 esas, 2012/130 karar sayılı kararı ile çocuk Yasin Şentürk'ün velayetinin annesine verildiğini, davalının evlendiği hakkında müşterek çocuğa bilgi vermediği iddiasının asılsız olduğunu, davalının evleneceği kişi ile müşterek çocuğu daha önceden tanıştırdığını, birlikte vakit geçirecekleri ortamlar sağladığını, psikolojik anlamda bu evliliğe hazırladığını, davalı annenin evlenme tarihi olan 2015 yılında müşterek çocuk Yasin'in henüz 6 yaşında olduğu göz önünde bulundurulduğunda annenin evlendiğini sosyal medyadan öğrenerek şok olduğu iddiasının ne kadar gerçek dışı olduğunun anlaşılacağını, çocuğun annesinin nişanında annesi ve annesinin yeni eşi ile çekilmiş fotoğrafı da ekte sunduklarını, annenin şu anki eşi ile gayet iyi anlaştığını, çocuğun kendi babasından görmediği ilgi ve alakayı davalının şimdiki eşinden gördüğünü, gördüğü bu sevgi karşılığında annesinin eşine de zamanla baba diye hitap...

      Ancak; Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun annesinin kolluğa müracaat ederek oğlunun eve bilgisayar getirdiğini, bilgisayarın çalıntı olabileceğinden şüphelendiğini söyleyip kendiliğinden suça konu bilgisayarı ve yan ekipmanlarını kolluk makamlarına teslim ettiği, temyiz incelemesine konu olayın bu yolla aydınlatılıp, suça sürüklenen çocuk hakkında soruşturmaya başlanmadan önce suça konu eşyaların büyük bir kısmının müştekiye iade edildiği, her ne kadar suça sürüklenen çocuk aşamalarda atılı suçu kabul etmeyip, bizzat pişmanlık göstermek suretiyle çaldığı eşyaların iadesi hususunda aktif bir çaba içine girmemiş ise de annesinin iade eylemine karşı koymadığı gibi suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuğun yasal temsilcisi olan annesinin suça sürüklenen çocuk adına suçtan doğan zararın bir kısmını giderme hususundaki gayretinin suça sürüklenen çocuk lehine yorumlanması gerektiğinin anlaşılması karşısında, müştekinin yapılan kısmi iade nedeniyle ceza indirimine...

        Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 30.07.2009 tarihli karar ile anlaşmalı boşandığı; 2002 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, artırım davasının 21.01.2011 günü açıldığı, nafakaya hükmedilen tarihle artırım davasının açıldığı tarih arasında yaklaşık 1,5 yılın geçtiği, davacı kadına 15.08.2009 tarihinden başlayarak yetim aylığı bağlandığı ve davacının aylık 729.38 TL yetim maaşı aldığı; ayrıca müşterek çocuğun özürlü olmasından dolayı aylık 638,00 TL yardım parası aldığı, annesinin evinde oturup kira ödemediği, annesinin de emekli olduğu, davalı babanın ise memur olup brüt 1.616,31TL maaş ve 451,34...

          TMK.nun 327/1. maddesine göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri ana ve baba tarafından sağlanır. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. (TMK 328/1) Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK 329/1) Somut olayda; müşterek çocuğun fiili ayrılık sürecinde annenin yanında kaldığı tarafların kabulündedir. Dosya kapsamından; davacının, ev hanımı olduğu, geliri olmadığı, annesinin evinde kaldığı, mal varlığı olmadığı, davalının ise; akaryakıt istasyonunda işçi olduğu, 1.400 TL ücret aldığı, arkadaşı ile kaldığı, 300 TL kira ödedikleri, 2012 model motosikleti olduğu, müşterek çocuğun 2007 doğumlu ve 2.sınıf öğrencisi olup, annesinin yanında kaldığı anlaşılmaktadır....

            Davalı asıl, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmediğini, davacının sık sık annesine gidip akşam geç saatlere kadar orada kaldığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının evden ayrılmadığını, annesinin "bu iş bitti, hadi kızım topla eşyalarını, gidiyoruz" dediğini, davacıyı alıp götürdüğünü, davacının müşterek çocuğu evde yalnız bırakıp gezmelere gittiğini, çocuğu yalnız bıraktığını, annesinin talimatıyla evi terk ettiğini, çocuğun egzama rahatsızlığında kocakarı ilaçları kullandığını, davacının ailesinin kendisine bağırdığını, kızıp azarladık larını, hakaret ettiklerini, davacı kadının annesinin yönlendirmesiyle hareket ettiğini beyanla, davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kendisine atılan iftiralar nedeniyle yasal faiziyle birlikte 74.000,00 TL manevî tazminata, ev eşyaları için yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî tazminata ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylar nedeniyle yasal faiziyle...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Tüm dosya kapsamına göre, müştekinin telefonu çalındıktan sonra telefona ilk olarak suça sürüklenen çocuğun annesinin adına kayıtlı fakat aşamalarda kendi kullandığını beyan ettiği hattın takıldığı, suça sürüklenen çocuğun savunmasında suça konu telefonu adres ve kimlik bilgilerini bilmediği... isimli kişiden aldığı yönündeki beyanının kendini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, bu suretle suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan hırsızlık suçunu işlediğinin sabit olması karşısında; mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde hataya düşülerek beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

              Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının olduğunu, Kayseri Aile Mahkemesinde nafaka davası açtıklarını, her iki davanın birleştirilmesini istediklerini, karşı davalının annesinin sürekli şekilde cephe aldığını, karşı davalının kıskanç bir kişiliğe sahip olduğunu, müvekkilinin tek başına dışarı çıkmasına izin vermediğini, Ankara'da tek başına yaşayan müvekkilinin annesini, halasını ve teyzesini arayarak yalnızlığını gidermeye çalıştığını, karşı davalının annesinin sözünden çıkmadığını, karşı davalı ve annesinin hem müvekkilini hemde ailesini aşağıladığını, karşı davalının annesinin müvekkiline ve ailesine küfür ve hakaretler ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, annesinin talimatı ile yine Kayseri'ye cep telefonu ve harçlık olmaksızın göndermeye çalıştığını, annesiyle görüşmesini yasakladığını, annesi ile görüşmesini kayıt altına aldığını, müvekkilinin vefat eden amcasının cenazesine katılmadığını, artık istemiyorum evden gidin...

              UYAP Entegrasyonu