DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise asıl davanın kabulü, tazminatlar, nafakalar, kocanın soyadını kullanmaya izin davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre anne baba evli değilse çocuk ananın soyadını taşır. Ananın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe ya da çoçuk ile baba arasında soybağı kurul- madıkça çocuğun soyadı değişmez. Bu durumda davacının velisi bulunduğu küçük Seçil Yurddaş'ın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçüğün soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.01.2022 tarihli ve 2020/42 Esas, 2022/8 Karar sayılı kararı ile, sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 43 üncü maddesi uyarınca 15 yıl, sanık ... hakkında ise çocuğun cinsel istismarı suçundan aynı Kanun'un 103 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. 3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği Sanığın atılı suçu işlediğine dair mağdure ve annesinin soyut ve çelişkili beyanları dışında delil bulunmadığına, mağdurenin doktor raporunda bulgu olmadığına, mağdurenin sanığa iftira attığına, tanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Ret Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK.nın 234/2. maddesinde düzenlenen suçun mağduru kaçırılan ya da alıkonulan çocuğun kanuni temsilcisi olup, mağdurenin kanuni temsilcisi olan annesinin katılma talebinde bulunmaması karşısında, mağdureye baro tarafından tayin edilen vekilin 5271 sayılı CMK.nın 237 ve devamı maddelerine göre, hükmü temyiz etmeye hakkı bulunmayıp, verilen katılma kararı yok hükmünde olduğundan, mağdur vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın, velayeti geçici olarak katılan anneye verildiği İstanbul 6. Aile Mahkemesinin 2014/792 Esas sayılı tedbir kararına yaptığı itiraz sonucu, annesinin bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyan eden mağdur çocuğun ifadesi göz önüne alınarak velayetin 26.02.2015 tarihinde sanığa verildiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Mahkemece kanıtlar değerlendirilip, gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılanın suçun oluştuğuna, sanığın cezalandırılması gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın velâyetinin anneye verildiğini, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, ortak çocuğun kişisel ilişki kurulduğu zamanlarda annesinin kendisine kızdığını, hatta dövdüğünü söylediğini, müvekkilinin hemen harekete geçmeyip durumu gözlemledikten sonra harekete geçmeyi tercih ettiğini, en son 2021 yılı Temmuz ayı sonlarında ortak çocuk ve önceki evliliğinden olan kızıyla birlikte görüştüklerinde çocuğun annesinin kendisine sürekli kızdığını, kızınca yumruk attığını, hatta annesinin en son vurduğu yerde el izinin olduğunu söyleyerek tişörtünün açması üzerine gördüğü darp izi karşısında şaşırdığını, çocuğun fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını iddia ederek velâyetin değiştirilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması Gereği görüşülüp düşünüldü: 15 yaşından küçük mağdur ...'e yaş küçüklüğü nedeniyle atanan vekilin, hem tehdit hem de çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçları yönünden verilen beraat kararlarını temyiz ettiği anlaşılmakla, tehdit suçunun müşteki ...'e yönelik gerçekleştirilmesi karşısında, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.05.2014 tarih 2013/287 Esas 2014/273 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde 5 yaşındaki mağdur ...'...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakılan (TMK 419/3. maddesi) ergin çocuğun babası olan muris ... kalan malların ve hakların devri ve yönetilmesi ile ilgili işlemler yapılması için veliye izin verilmesi isteğine ilişkindir. İzmir 5. Aile Mahkemesi, davacının kızı olan Güler Küçük'ün Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile kısıtlanmasına ve annesinin velayeti altına alınmasına karar verildiğini bildirip, kısıtlının mallarının idaresi ve satışı gibi işlemlerin kararı veren ahkam-ı şahsiye mahkemesinin görevine girdiğini bildirerek görevsizlik kararı vermiştir. İzmir 14....
Somut olayda; 18 yaşından büyük çocuğun kısıtlanıp annesinin velayeti altına alındığına göre TMK'nın 2. kitabında düzenlenen velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği ve TMK'nın 335. vd. maddelerinde düzenlenen uyuşmazlığın 4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun uyarınca aile mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmakla, davanın ... 10. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; HMK’nın 25 ve 26. maddeleri gereğince ... 10. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....