WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın velayetinin kendisine verildiğini, çocuğun babasının kızı ile ilgilenmediğini, babasının soyadı olan ... soyadını taşımak istemediğini belirterek kızının ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'nın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    nin velayetinin kendisine verildiğini, çocuğun babasının oğlu ile ilgilenmediğini, babasının soyadı olan ... soyadını taşımak istemediğini belirterek oğlunun ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'nin soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, eşinden boşandığını ve müşterek çocukları Kardelen'in velayetinin kendisine verildiğini, çocuğun babasının kızı ile ilgilenmediğini, bu nedenle kızı Kardelen'in babasının ... olan soyadını taşımak istemediğini belirterek kızının ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde eşinden boşandığını, velayeti kendisinde olan oğlu Kubilay'ın nüfus kütüğünde "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş mahkemece ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre, evlilik birliği içinde doğan çocuk ailenin yani babanın soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe sebep olamaz. Ayrıca; 2525 Sayılı Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrası da evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babanın seçtiği veya seçeceği soyadını alacağı emredici kuralını getirmiştir. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe çocuğun da soyadı değişmez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 tarih ve 9-7/56 sayılı kararında da ayrıntıları açıklandığı üzere, zorunlu müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen ve kendisine zorunlu müdafii atandığından haberi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hakkında kurulan mahkumiyet hükmü kendisine tebliğ edilinceye kadar temyiz hakkı bulunacağından, yokluğunda verilen hükmü 04.07.2012 tarihinde tebellüğ eden suça sürüklenen çocuğun annesinin verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenmişse de suça sürüklenen çocuğun hüküm tarihinde onsekiz yaşını doldurmuş olması karşısında; suça sürüklenen çocuğun annesinin, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuğun annesinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 12/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            . 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321 maddesinde, çocuğun, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşıyacağı hükmüne yer verilmiştir....

              Aile Mahkemesinin 2017/461 Esas sayılı dosyasında davalının müvekkilinin soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verildiğini, müvekkilinin müşterek çocuğun annesi olduğunu düşünerek ve beraber yaşayacaklarından soyadının kullanılmasına muvafakat verdiğini, boşanma sonrasında bir müddet Bulgaristan'da birlikte yaşadıklarını, ancak daha sonra kesin olarak ayrıldıklarını, bundan sonra ki süreçte Türkiye ve Bulgaristan'da karşılıklı davalar açıldığını, taraflar arasında menfaat çatışması bulunduğunu, davalının sürmekte olduğu yaşam tarzı sebebiyle müvekkilinin itibarının sarsıldığını, şeref ve haysiyet değerlerinin zedelendiğini, davalı kadının başkasından hamile olduğunu ve yakın zamanda çocuğu dünyaya getireceğini, gelinen aşamada müvekkilinin soyadını dahi değiştirmeyi düşündüğünü belirterek davalının müvekkilinin soyadını kullanmasına ilişkin iznin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/583 Esas sayılı dosyasına ibraz edilen 25/11/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle: Hatice Esila Büyüköz'ün gerçekte müvekkili ve davalının müşterek çocukları olduğunu, çocuğun davacı müvekkili ile birlikte yaşadığını, müvekkili ve davalının evlenmediğini ve çocuğun evlilik dışında dünyaya geldiğini, Hatice Esila Büyüköz'ün nüfus kaydında baba hanesinde Berkant yazdığını ancak anne hanesine kayıtlı olduğunu ve annesinin soyadını aldığını, davalının vefat ettiğini, davalının adına Ankara ve Kırşehir ilinde taşınmazlarının olduğunu, davalının başka çocukları da olduğu için mal kaçırma durumunun söz konusu olduğunu beyan ederek davalının ve çocuklarının mal kaçırdığından bahisle aktif ve pasif taşınır-taşınmaz kayıtlarının araştırılarak bütün mal varlığına tedbir konulmasına, Hatice Esila Büyüköz'ün davacı ve davalının müşterek çocuğu olduğununu tespiti ile davalı ile arasında soy bağı kurulmasına, küçüğün mevcuttaki anne hanesindeki nüfus kaydının iptali...

                Kanun koyucu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun yürürlüğe girdiği 29 Nisan 2006 tarihinden önce babalığa hüküm kararı kesinleşen ergin çocukların “ana soyadını” terkedip baba hanelerine naklinin ancak “müracaatları” durumunda gerçekleştirileceğini açıklamıştır. Çocuk ergin değilse ana ve babanın birinin “müracaatı” zorunludur. Oysa tanımaya ilişkin “kalıcı düzenlemede” böyle bir “müracaat” koşulu aranmamıştır. Başka bir anlatımla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 5 hükmüne göre hiçbir “müracaat” yoksa çocuk “ana soyadını” taşımaya devam ederek ana hanesine kalmaya devam edecektir. Müracaat yoksa “ana hanesinde” ve “ana soyadı” ile kalınmasından doğrusu hiç de rahatsız olunmamıştır. Kanun koyucu ergin çocuğa “seçenek” sunmaktadır. İster “ana soyadını” taşı ve ana hanende kal, ister “baba soyadını” taşı ve baba hanesine geç. Böyle bir uygulamanın çocuğun yararlarına uygunluğu tartışılamaz bile....

                  Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının 01.01.1994 tarihinde ... ile evlendiği, eşinin 18.02.2009 tarihinde öldüğü, kendisinin ve müşterek çocuklarının ölü eşi hanesinde kayıtlı olup, onun soyadını taşıdıkları anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez....

                    UYAP Entegrasyonu