Çocuğun üstün yararı gereği, velâyetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi bekârlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin bekârlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden çocuğun soyadının annenin bekârlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararı ispatlanamadığı gibi babanın soyadını taşımasına engel çocuğun üstün yararı da ispatlanamamıştır. O halde bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. Bu itibarla mahkemece, velayet hakkına sahip anne tarafından açılan küçüğün soyadının değiştirilmesi davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi usül ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, dava dilekçesinde evlilik dışı birlikteliklerinden olan ve davacı annesinin nüfus kütüğüne kaydı yapılarak onun soyadını alan oğulları ...'in nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın reddi yönünde karar verilmiş, verilen bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesini gerektirecek olağanüstü bir durum olduğu iddia edilmediği gibi ispat da edilemediği, çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olmayacağının mahkemece kabul edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyetin müvekkiline bırakıldığını, annenin velâyet hakkına sahip olması sebebiyle çocuğun soyadını değiştirebileceğini, bu durumun çocuğun üstün yararına aykırı olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....
bulunabileceği anlaşılmakla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, küçüğün yaşı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek küçük için takdir edilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra aylık 800,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden ve erkeğin küçümseyici sözleri nedeniyle de kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının Rusya Federasyonu vatandaşı iken evlilik öncesi soyadının Balachova olduğu 2012 yılında Türk vatandaşlığını kazandığı, Türkiye'de yaşadığı ve çalıştığı, 2005 doğumlu erkek çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve çocuğun anne yanında yaşadığı belirtilerek; kadının boşandıktan sonra erkeğin soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2019/654 E - 2020/396 K DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı, kızı Elçin Beyza Kefil'in soyadının önceki eşi T3 soyadını kullanmakta olduğunu, boşanmayla velayeti tarafına verilen müşterek çocuğun kendisinin kızlık soyadı olan "YAZKAN" olarak soyadının değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....
ın tanıma yolu ile tanıdığını, ancak tek başına velâyet hakkına sahip anne ile çocuğun soyadlarının farklı olması nedeniyle sıkıntılar yaşandığını, her defasında müvekkili tarafından çocuğun evlilik dışı olduğunun açıklanması zorunda kalındığını, yine etraftan gayrimeşru çocukmuş gibi benzeri tepkiler gelmesi nedeniyle müvekkilinin olumsuz etkilendiğini, çocuğun da bundan kötü etkilendiğini iddia ederek çocuğun ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı İdare cevap vermemiştir. III. MAHKEME KARARI 1.Mahkemenin 30.10.2018 tarihli kararı ile davanın kabulüne, çocuğun soyadının ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu karar istinaf edilmeksizin 20.12.2018 tarihinde kesinleşmiştir. 2....
DAVA Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşandıklarını, çocuğun tarafların boşandıklarını anlayabileceği yaşta olduğunu, kadının erkeğin soyadını kullanmasına gerek olmadığını, erkeğin kendisinden çocuğu olan nişanlısının davacı kadının erkeğin soyadını kullanmasından rahatsız olduğunu iddia ederek davacı kadının kullandığı "UYSAL" soyadının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocukla soyadının farklı olmasının zorluğa neden olacağını, soyadını kaldırılmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
15. maddesinde de, evlilik dışında doğan çocuğun anne babasının birbiriyle evlenmesi, babası tarafından tanınması ve babalık hükmü verilmesiyle birlikte babasının soyadını taşıyacağını belirtilmiştir....
Kanun koyucu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun yürürlüğe girdiği 29 Nisan 2006 tarihinden önce babalığa hüküm kararı alan ergin çocukların “ana soyadını” terkedip baba hanelerine naklinin ancak “müracaatları” durumunda gerçekleştirileceğini açıklamıştır. Çocuk ergin değilse ana ve babanın birinin “müracaatı” zorunludur. Oysa tanımaya ilişkin “kalıcı düzenlemede” böyle bir “müracaat” koşulu aranmamıştır. Başka bir anlatımla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 5 hükmüne göre hiçbir “müracaat” yoksa çocuk “ana soyadını” taşımaya devam ederek ana hanesine kalmaya devam edecektir. Müracaat yoksa “ana hanesinde” ve “ana soyadı” ile kalınmasından doğrusu hiç de rahatsız olunmamıştır. Kanun koyucu ergin çocuğa “seçenek” sunmaktadır. İster “ana soyadını” taşı ve ana hanende kal, ister “baba soyadını” taşı ve baba hanesine geç. Böyle bir uygulamanın çocuğun yararlarına uygunluğu tartışılamaz bile....