tespitinin yerine farklı gerekçelerle taleplerine olumsuz cevap verildiğini belirterek, 25.06.2019 tarih ve 58736034- 553.02 E 1525289 sayılı yazının iptali ile tespit konusu işyerinde çoğunluk sağlandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi Başkanlığının 24 .11. 2010 tarihli ilamı ile dosyada yer alan çoğunluk bilirkişi heyetinin 05.05.2010 tarihli ek raporunda heyetimiz bu aşamada davacı şirketin Mayıs 2010 veya Haziran 2010 tarihli mali tablolarını sunmasının sürecin zaman içinde izlediği seyri netleştirmek, iyileştirme projesinde sunulan proforma tablolar ile karşılaştırmak ve iyileştirme ümidinin mevcudiyetini ve sermaye artırımını değerlendirmek bakımından önem taşıdığı düşünmektedir şeklinde belirleme yapılmıştır. Bu durumda; çoğunluk bilirkişi ek raporunda belirtilen evraklar temin edilip bilirkişi heyetine tevdi edilerek iyileştirmeye ilişkin rapor alınmadan ve sermaye artırım kararının tescil ve ilanına ilişkin belgeler celp edilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir gerekçesi ile Yerel Mahkeme kararı bozulmuştur. bozma kararına karşı süresinde müdahil .... Benz Finansman A.Ş vekili karar düzeltme talep etmiştir....
Görüldüğü üzere Türk Medeni Kanununun sistematiği ile bile bağdaşmadığı için değerli çoğunluk görüşüne katılabilme olanağım yoktur....
C) ESASLA İLGİLİ KARŞI OY GEREKÇESİ: Çoğunluk tarafından belirtilen şekilde inceleme yaptırılması yönünden hükmün bozulmasına gerek olmadığı sonucuna varıldığından; suçun sübutunun mevcut delillere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Sanığın, telefon konuşmalarının kendisine ait olmadığını söylemesine rağmen ses incelemesi yaptırılmadan, bu konuşmaların sanığa ait olduğunun kabul edilmesi ve bu bağlamda hükme esas alınması mümkün değildir. Sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna veya diğer sanıkların suçuna iştirak ettiğine ve dolayısıyla atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku dışında hiç bir delil bulunmadığından, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır. D) SONUÇ: Açıkladığım nedenlerle, hükmün bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 14.03.2014 BC....
Yargılama sırasında alınan ilk bilirkişi raporunda altın çilekte dolu veya fırtınadan kaynaklanan, yapraklarda yırtılma, gövde dal ve dalcıklarında ve meyve kapsüllerinde dolu izlerine rastlanmadığı, uygun olmayan iklim ve zaman koşullarında ekim-dikim yapılmış olması nedeni ile bitkilerde meydana gelen üşüme ve soğuk zararının olduğu kanaati açıklanmış; alınan ikinci bilirkişi raporunda ise bilirkişi heyetinin çoğunluk görüşüne göre tespit raporundaki değerlendirmeler yerinde bulunurken ayrık görüş bildiren ziraat mühendisi bilirkişisi ise zararın doludan kaynaklanmadığı, soğuk havadan kaynaklandığını ifade etmiştir. Çoğunluk görüşüne sahip iki ziraat bilirkişisinden alınan ek raporda ise don zararının olduğu, hava koşullarından olan rüzgar ve dolunun birlikte hasadı olumsuz etkilendiği bildirilmiştir....
Tapu iptal ve tescil talebinin kabulü ve ecrimisilin kural olarak kabulü yönünde sayın çoğunluk ile aramızda görüş ayrılığı yoktur, uyuşmazlık, ecrimisil miktarının hesaplanması ve tespitine yöneliktir. Davacı,dava dilekçesinde ecrimisil talebinde bulunmasına rağmen talebini miktarlandırmamış, davalının ecrimisil talebinin miktarlandırılması itirazına rağmen ancak 20.10.2016 tarihli dilekçeyle 2010 Ocak -2015 Ocak dönemi için 5 yıllık 52.320,00 Tl ecrimisil talep edilmiştir.. Mahkemece ecrimisil miktarının tespiti konusunda yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; ecrimisil miktarlarının tespiti yönünden dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli olmadığı gibi, hükümde beş yıl için dönemsel belirlenen ecrimisil miktarının ne şekilde hesaplandığı da anlaşılamamaktadır....
Tüm dosya kapsamına göre 01/12/1989 yılına ait işe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına 25/12/1989 tarihinde geçmesinin ve sigortalı davacıya ait sicil numarasının o yılın serilerine ait olması ve dinlenen tanıkların eylemli çalışmayı doğrulaması karşısında usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerektiğinden çoğunluk görüşüne katılamamaktayız....
şartının sağlandığını, davacının dava dilekçesinde herhangi bir somut delile dayandırılmaksızın çoğunluk tespitine esas işçi ve üye sayısına dair itiraz ettiğini savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir. 2....
İlk toplantıda çoğunluk sağlanamazsa, ikinci toplantı bir hafta ve çoğunluk şartı aranmadan aynı gündem ile, aynı yer ve saatte yapılır. Ancak ikinci toplantıda kurucu üye sayısı olan en az on altı üyenin katılması şarttır. ..." düzenlemeleri mevcuttur....
Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı yazılı ilk derece mahkemesi kararı ve bu karara yönelik Yargıtay Ceza Genel Kurulunun temyiz mahkemesi sıfatıyla verdiği karar içeriğinde Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bir kısım örgüt mensupları tarafından bir ağ olması nedeniyle örgütün talimatıyla gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığı her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaşacak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgüt bağlantısını gösteren delil olduğu hususunda sayın çoğunluk ile aramızda görüş ayrılığı yoktur. Cevabını aramamız gereken soru şudur? Sanığın Bylock iletişim sistemini örgütsel iletişimde gizliliği sağlama amacıyla kullandığının kesin ve şüpheden uzak tespiti yönünden Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı ve başka dosya şüphelisi ...'...