Bu itibarla, hukuken toplu iş sözleşmesi yapma imkanı sağlayacak bir çoğunluk tespiti ortada kalmadığından, dava konusuz kalmıştır. Buna göre Mahkemece karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik davacı temyizinin kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken birleşen dava yönünden temyiz itirazının reddi ile kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım....
Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun uyarınca soruşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum....
Bilirkişi raporu esas alınarak 567 ada 6 parselde mahkemece tünel geçirilmek suretiyle irtifak tesis edilen 2735,09 m² de % 13, arta kalan 1975,36 m²lik bölümde ise yine kurulan irtifak nedeniyle % 25 değer kaybı olduğunun kabulüyle taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuş olup Dairenin çoğunluk görüşünde tünel geçirilen bölüm nedeniyle belirlenen değer kaybı ile yetinilmesi gerektiği kabul edilmiştir....
Mahkemenin, ikinci toplantı olduğundan toplantı yeter sayısının bulunduğuna ve aşağıda açıklananlar dışında kalan hususlarda karar alınabilmesi için nitelikli çoğunluk aranmayacağına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak; Kat Mülkiyeti Yasası, yönetici atanmasıyla ilgili olan 34. ve denetçi atanmasıyla ilgili 41.maddelerinde bu atamaların kat maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından çoğunluğunun oyu ile yapılması gerektiğini hükme bağlamıştır. Emredici nitelikte olan bu hükümler, toplantı yeter sayısı aranmaksızın yapılacak olan ikinci toplantılarda da 30.maddenin son fıkrası hükmü uyarınca uygulanmalıdır. Başka bir söyleyişle, toplantı yeter sayısı aranmaksızın yapılacak olan kat malikleri kurulu toplantısında, katılanların çoğunluğunun oyları ile genel idari konularda karar alınabilir ise de yasal koşul olan ikili çoğunluk sağlanmadıkça yönetici ve denetçi atamasıyla ilgili karar alınamaz....
T3 Çalışma Genel Müdürlüğünün 25/05/2021 tarih ve E-74038328- 553.02- 5786 Sayılı Yetki Tespiti konulu yazısında diğer davalı T5-İş Sendikası Başkanlığı'nın yetki tespiti tatebinde bulunduğu ve yapılan inceleme sonucunda davalı sendikanın yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığı tespiti davacı müvekkil şirkete 01/06/2021 tarihinde tebliğ edilerek bildirildiğini, dava konusu yetki tespiti yazısında belirtilen hususlar gerçeği yansıtmadığını, öncelikle davacı müvekkil kapsamında belirtilen sayıda sendikaya kayıt olmuş ve halen kayıtlı çalışan bulunmadığını, yetki tespiti talebi sonrasında davalı müvekkil şirket çalışanları, sendikaya kayıt olma iradelerinin bulunmadığı, bazı kişilerce e-devlet şifrelerini istediğini ve devamında sendikaya kayıtlarının olduğunu öğrendikten sonra hemen sendikadan istifa ettiklerini, bazı çalışanlar ise hiçbir şekilde sendikaya kayıt iradesi olmaksızın hataya düşerek sendikaya kayıtlarının yapıldığını ve bunun farkına vardıktan sonra da hemen sendikadan istifa...
Bu sebepten usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluk görüşüne muhalifim.08.09.2015...
Eğitim düzeyi düşük,yaşlı veya o konudaki tecrübe eksikliği olan muhatabın sahteciliği kolaylıkla tespiti mümkün değildir. Bu durumda "aldatıcılık niteliğinin"belgenin gerçekte taşıması gereken vasıflar; mühür, kağıt kalitesi, yazı şekli, rengi olaya ve muhataba göre değerlendirilerek "aldatma niteliği" olup olmaması değerlendirilmesi gerekirken incelenen dosyadaki fotoğraf üzerinde soğuk mühür olmadığı ve aldatma kabiliyeti olmadığı gerekçesi ile verilen BERAAT kararı ile ilgili çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
maddesinde de yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin ibra edilmelerine oy çokluğu ile karar verildiğini, oysa 2008 yılına ilişkin bilanço, kar ve zarar cetvelinin gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetçi raporunun da gerçeği yansıtmadığını, yönetim kurulu üyelerinin ibra kararının TTK'nın 374/1 maddesine aykırı olduğunu, ayrıca dava konusu kararların TTK'nın 361/3. maddesi uyarınca da iptali ve yokluğunun tespiti gerektiğini ileri sürerek, davalı şirketin 08/06/2010 tarihli Genel Kurulunda alınan 3. ve 4. gündem maddelerine ilişkin kararların iptaline ve yokluğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARŞI OY YAZISI: Maddi tazminatla ilgili çoğunluk görüşüne katılmakla birlikte, manevi tazminatla ilgili olarak nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmedilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekirken onanmasına daire çoğunluk görüşüne muhalifim....