Bütün bu saptamalar doğrultusunda, takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin Afyon İcra Dairesi olduğu ve ortada geçerli bir takibin bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının bundan ötürü reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 25.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bütün bu saptamalar doğrultusunda, takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin Seydişehir İcra Dairesi olduğu ve ortada geçerli bir takibin bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının bundan ötürü reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 25.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bütün bu saptamalar doğrultusunda, takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin Karahallı İcra Dairesi olduğu ve ortada geçerli bir takibin bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının bundan ötürü reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiş ise de dava sonuç olarak reddedildiğinden kararın HUMK’nun 438/son maddesince gerekçesi düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçesi DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesi olduğu ve ortada geçerli bir takibin bulunmadığı gözetilerek bundan ötürü itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesi olduğu ve ortada geçerli bir takibin bulunmadığı gözetilerek bundan ötürü itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesi olduğu ve ortada geçerli bir takibin bulunmadığı gözetilerek bundan ötürü itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, 6102 sayılı TTK'nın 818/s bendinin atfıyla aynı Yasa'nın 758. maddesi gereğince iptali istenen çeki elinde bulundurana karşı, istirdat davası açmak üzere süre verilmesi gerekmektedir. İstirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (benzer nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9852 E., 2016/4371 K., Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7222 E., 2016/1291 K. Kararları ). Somut olayda kaybedildiği ileri sürülen çekin ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyalarına sunulduğunu, 06/02/2023 tarihinde ... esas ile .......
Çek iptali talebi, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali talep eden tarafa, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali talebinin konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise, çek iptali talebinin reddi yönünde hüküm kurulması gerektiği Yargıtay 11. H.D. 2015/10199 Esas-2016/4757 Karar sayılı içtihadında açıkça belirtilmiştir. Ödeme yasağının devamıyla ilgili olarak; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 31/10/2016 tarih, 2015/11662 Esas, 2016/8538 Karar sayılı içtihadında ise; " Temyize konu çekişmesiz yargı işinde; çeki elinde bulunduran kişi aleyhine süresinde istirdat davası açılmış olmasına rağmen, mahkemece aksi yönde tespite yer verilerek, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek hüküm oluşturulmuştur....
Davacı vekiline yasal sonuçları hatırlatılmak suretiyle çeki ibraz eden şirkete karşı istirdat davası açması hususunda kesin süre verilmiş, davacı tarafça istirdat davası açılmadığı belirtilmiştir. Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; iptali talep edilen çekin bankaya ibraz edildiği anlaşılmakla davacı vekiline ibraz edene karşı istirdat davası açması hususunda yasal sonuçları hatırlatılarak kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde davacı tarafından istirdat davası açılmamış olduğu anlaşılmış, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı vekilince ibraz eden aleyhine istirdat davası açmak üzere kesin süre verilmesine rağmen istirdat davası açılmadığından söz konusu çek yönünden zayi talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....