Dairemiz de bu yönde oluşan kanaat nedeni ile erkeğin istinaf başvurusunun zina talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kadının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı asıl davası ile erkeğin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı karşı davası ve zina dosyasına eklediği TMK 166/1 maddesinden boşanma talebi yönünden yapılan istinaf incelemesi; Dosya kapsamına göre; kadının sürekli telefonla zaman geçirerek görevlerini gereği gibi yapmadığı, eşinin ameliyatında ve sonrasında gereği gibi ilgilenmediği, eşine "zıkkım yesin, geberemedi" şeklinde hakarette bulunduğu, başka bir erkekle zina yaptığı, eşinin konuttan ayrıldığı dönemde internet bankacılığını kullanarak kredi çektiği, birikimini alarak borçlandırdığı, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise kötü sözlerle eşini rencide ettiği, küfür ettiği, sosyal ve çalışma alanlarında eşine baskı uyguladığı, hakaret ettiği bu davranışları ile az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....
Dairemiz de bu yönde oluşan kanaat nedeni ile erkeğin istinaf başvurusunun zina talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kadının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı asıl davası ile erkeğin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı karşı davası ve zina dosyasına eklediği TMK 166/1 maddesinden boşanma talebi yönünden yapılan istinaf incelemesi; Dosya kapsamına göre; kadının sürekli telefonla zaman geçirerek görevlerini gereği gibi yapmadığı, eşinin ameliyatında ve sonrasında gereği gibi ilgilenmediği, eşine "zıkkım yesin, geberemedi" şeklinde hakarette bulunduğu, başka bir erkekle zina yaptığı, eşinin konuttan ayrıldığı dönemde internet bankacılığını kullanarak kredi çektiği, birikimini alarak borçlandırdığı, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise kötü sözlerle eşini rencide ettiği, küfür ettiği, sosyal ve çalışma alanlarında eşine baskı uyguladığı, hakaret ettiği bu davranışları ile az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....
Birleşen zina sebebine dayalı boşanma davası öğrenme tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içinde açılmış ve kanıtlanmıştır. Bu durumda, kadının zina hukuki sebebine dayalı birleşen boşanma davasının da kabulü gerekirdi. Ne var ki, evilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı asıl ve karşı davada verilen boşanma hükümleri taraflarca bu yönden istinafa başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş, taraflar boşanmış hale gelmiş ve kadının zina sebebine dayalı birleşen boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu sebeple, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı birleşen boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek haklılık durumuna göre kadın yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
GEREKÇE: Asıl dava, terditli olarak zina, haysiyetsiz hayat sürme, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya ilişkindir....
yapan hem de çocuklarıyla ilgilenmeyen ve çocukların gelişim ve psikolojilerini hiçbir düşünmeyen bir anne olduğunu, müvekkilinin yaşadığı büyük üzüntü ve davalının ahlak dışı zina olayı nedeniyle büyük bir çöküntü yaşadığını ve psikolojisinin bozulduğunu, müvekkilinin on yıllık eşi tarafından aldatılması ile artık insanlara güveninin kalmadığını, davalının zina eylemi gerçekleştirerek evliliğin bu hale gelmesinde tüm kusurları yüklendiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, bu nedenlerle tarafların zina, sadakatsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
davalı adına kayıtlı olduğunu, belirterek; zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00TL ve müşterek çocuk için 800,00TL nafaka ile 150.000,00TL maddi ve 150.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine, müşterek konutun ve konuttaki eşyaların kullanımının müvekkiline tahsisine duruşmanın gizli yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakaların miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Davalı-davacı erkeğin zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Mahkeme, tarafından kabul edilen boşanma davası yönünden gerekçeli karar başlığında ve gerekçe kısmında "Dava zina nedeniyle boşanma davası" olarak nitelendirilmiş ve delilleri bu kapsamda değerlendirerek tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Buna karşın hükmün 1. bendinde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye sebebiyet vermiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında, mahkemece verilen karar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Öyleyse yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturup, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davalı- davacı kadının davasının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi uyarınca kabul edildiği belirtilmesine rağmen, kararın gerekçesinde "Davalı taraf birleşen dosyada zina nedeniyle boşanma davası açmış olup davacının duruşmadaki ikrarı, nüfus kayıt örneği, tanık beyanları gözönüne alındığında davacının zina yaptığı sabit olup TMK 161. maddesi uyarınca açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği" şeklinde belirtilerek, hüküm ile hükmün gerekçesi arasında çelişkiye sebebiyet verilmiştir....
asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında artırım kaydı ile aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına yasal faiziyle 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....