Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....

    Dairemiz de bu yönde oluşan kanaat nedeni ile erkeğin istinaf başvurusunun zina talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kadının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı asıl davası ile erkeğin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı karşı davası ve zina dosyasına eklediği TMK 166/1 maddesinden boşanma talebi yönünden yapılan istinaf incelemesi; Dosya kapsamına göre; kadının sürekli telefonla zaman geçirerek görevlerini gereği gibi yapmadığı, eşinin ameliyatında ve sonrasında gereği gibi ilgilenmediği, eşine "zıkkım yesin, geberemedi" şeklinde hakarette bulunduğu, başka bir erkekle zina yaptığı, eşinin konuttan ayrıldığı dönemde internet bankacılığını kullanarak kredi çektiği, birikimini alarak borçlandırdığı, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise kötü sözlerle eşini rencide ettiği, küfür ettiği, sosyal ve çalışma alanlarında eşine baskı uyguladığı, hakaret ettiği bu davranışları ile az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

    Dairemiz de bu yönde oluşan kanaat nedeni ile erkeğin istinaf başvurusunun zina talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kadının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı asıl davası ile erkeğin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı karşı davası ve zina dosyasına eklediği TMK 166/1 maddesinden boşanma talebi yönünden yapılan istinaf incelemesi; Dosya kapsamına göre; kadının sürekli telefonla zaman geçirerek görevlerini gereği gibi yapmadığı, eşinin ameliyatında ve sonrasında gereği gibi ilgilenmediği, eşine "zıkkım yesin, geberemedi" şeklinde hakarette bulunduğu, başka bir erkekle zina yaptığı, eşinin konuttan ayrıldığı dönemde internet bankacılığını kullanarak kredi çektiği, birikimini alarak borçlandırdığı, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise kötü sözlerle eşini rencide ettiği, küfür ettiği, sosyal ve çalışma alanlarında eşine baskı uyguladığı, hakaret ettiği bu davranışları ile az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davalı- davacı kadının davasının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi uyarınca kabul edildiği belirtilmesine rağmen, kararın gerekçesinde "Davalı taraf birleşen dosyada zina nedeniyle boşanma davası açmış olup davacının duruşmadaki ikrarı, nüfus kayıt örneği, tanık beyanları gözönüne alındığında davacının zina yaptığı sabit olup TMK 161. maddesi uyarınca açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği" şeklinde belirtilerek, hüküm ile hükmün gerekçesi arasında çelişkiye sebebiyet verilmiştir....

      Davalı-davacı erkeğin zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Mahkeme, tarafından kabul edilen boşanma davası yönünden gerekçeli karar başlığında ve gerekçe kısmında "Dava zina nedeniyle boşanma davası" olarak nitelendirilmiş ve delilleri bu kapsamda değerlendirerek tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Buna karşın hükmün 1. bendinde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye sebebiyet vermiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında, mahkemece verilen karar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Öyleyse yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturup, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        GEREKÇE: Asıl dava, terditli olarak zina, haysiyetsiz hayat sürme, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya ilişkindir....

        yapan hem de çocuklarıyla ilgilenmeyen ve çocukların gelişim ve psikolojilerini hiçbir düşünmeyen bir anne olduğunu, müvekkilinin yaşadığı büyük üzüntü ve davalının ahlak dışı zina olayı nedeniyle büyük bir çöküntü yaşadığını ve psikolojisinin bozulduğunu, müvekkilinin on yıllık eşi tarafından aldatılması ile artık insanlara güveninin kalmadığını, davalının zina eylemi gerçekleştirerek evliliğin bu hale gelmesinde tüm kusurları yüklendiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, bu nedenlerle tarafların zina, sadakatsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        davalı adına kayıtlı olduğunu, belirterek; zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00TL ve müşterek çocuk için 800,00TL nafaka ile 150.000,00TL maddi ve 150.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine, müşterek konutun ve konuttaki eşyaların kullanımının müvekkiline tahsisine duruşmanın gizli yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        a verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.19.10.2010(Salı) KARŞI OY YAZISI Eşlerden herbiri ayrı ayrı zina sebebiyle boşanma davası açmış olup davaların "birleştirilmesine" karar verilerek her iki dava da kabul edilmiştir. Yerel mahkeme ayrı ayrı açılan zina sebebiyle açılan boşanma davalarının kabulü sebebiyle tarafları "eşit kusurlu" kabul etmiştir. Zina boşanma sebebine dayalı davalarda zina eylemlerinin takası sonucunu doğuracak şekilde tarafların "eşit kusurlu" olarak mahkemece kabulü isabetli değildir. Boşanma davalarında kusur belirmesi; birleşen davalardaki "her bir dava için ayrı ayrı" yapılır....

          Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı-davacının zina (TMK. m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL. vekalet ücretinin Hasan'dan alınıp Niyaz'a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2019 (Pzt.)...

            UYAP Entegrasyonu