Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında temyize konu olan 171 ada 8 parsel sayılı 400,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, önce devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edildikten sonra 02.06.2008 tarihli komisyon tutanağı ile 16.10.1985 tarih (6) numaralı geldi tapu kaydı nedeniyle ...Vilayeti adına; 187 ada 9 parsel sayılı 2885.97 m2 yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ham toprak niteliğindeki yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Mustafa oğlu ..., yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazların adına tescili istemiyle ve Hazineye husumet yönelterek dava açmıştır....

    Dosyada mevcut 04.04.2007 tarihli Orman Yüksek Mühendisi ... ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda da çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen 2619.71 m2 bölümünün memleket haritasında yeşil renkle ... orman alanı içinde kaldığı bildirilmiş olduğu halde bu kısımların içinde kaldığı, yeşil alanın tamamının yüzölçümünün 3 hektardan ... olması, orman sınırlarının dışında bulunması ve çevresinin tamamen ... alanı olması nedeniyle 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesinin G fıkrasına göre taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiş ve mahkemece bu rapor dayanak alınarak hüküm kurulmuştur....

      Hukuk Dairesi'nin 26.10.2011 tarihli ve 2011/4713-6392 Esas-Karar sayılı ilamı ile, çekişmeli taşınmazın öncesinin ortak miras bırakan ...'a ait olmadığının saptanmış olması nedeniyle davanın reddinin gerektiği gereğine değinilerek kesin olarak bozulmuştur. Mahkemece; 30.01.2013 tarihli oturumunda kesin nitelikteki bozma kararına uyulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra verilen davacıların davasının reddi yönündeki önceki karar ise, Dairemizin yukarıda özetli kararı ile davacı ...'un yargılama sırasında ölümü nedeniyle, taraf teşkilinde oluşan eksiklik nedeniyle, diğer yönleri incelenmeksin usulden bozulmuştur. Mahkemelerce bozma kararlarına uyulmakla; taraflar arasında usuli kazanılmış hak oluşur ve mahkemelere de uyulan bozma kararları doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar....

        Mahkemece, dava konusu taşınmazın kadastro sırasında orman olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığı, kadastronun kesinleştiği 1965 yılından dava tarihine kadar 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, taşınmazın orman olması nedeniyle zilyetlikle kazanılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmış, çekişmeli yer tespit dışı bırakılmıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 2662, 2667 ve 2668 parsel sayılı 827.42, 169.78 ve 444.68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 2662 numaralı parsel ..., 2667 numaralı parsel ... ve 2668 numaralı parsel ... adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından davalılar aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, çekişmeli parsellerin tesbit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 411 parsel sayılı 866,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından, ... aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan men'i müdahale davası, çekişmeli parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve temyize konu bölüm hakkında ... tarafından açılmış bir dava bulunmadığına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Hal böyle olunca; Mahkemece, Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın tapu malikleri adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile Köy Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 2- Dava konusu 126 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ..., Kasım 1949 tarih 32 sıra numaralı tapu kaydı kapsamındaki taşınmaza, davalı şahısların taşınmazın Köye ait olduğundan bahisle müdahalede bulunduğunu belirterek dava açmıştır. Davalılar ise, taşınmazın davacının halası... tarafından köye bağışlandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davanın, çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesi’ne aktarılmasından sonra müdahil ......

                Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır....

                  İlçesi ... köyü çalışma alanında bulunan ... ada ..., ..., ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ..., ..., ..., ... ada ..., ..., ... ada ..., ... ada ..., ..., ..., ... ada ... parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş ancak davalı olması nedeniyle malik hanesi boşaltılarak mahkemesine devredilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve murisi ... mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların önceki maliki olan kök muris ...’ın ......

                    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti sırasında mera olarak sınırlandırıldığı, çekişmeli taşınmazın kuzeyinde bulunan taşınmazlara uygulanan vergi kayıtlarının taşınmaz yönünü mera okudukları, her ne kadar 253 ve 670 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan 1951 tesis tarihli tapu kayıtları çekişmeli taşınmaz yönünü kişi taşınmazı olarak okuyor ise de vergi kayıtlarının daha eski tarihli olması nedeniyle komşu tapu kayıtlarının fiili durum nedeniyle kişileri okuduklarının kabulü gerektiği, ve öncesi mera olan taşınmazın vergi kayıtlarının oluşum gününden sonra açılarak tarım arazisi haline dönüştürüldüklerinin anlaşılmış olması nedeniyle maddi delillere aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceği, değişebilir sınırlı vergi kayıtlarının kapsamlarının miktarlarına değer verilerek saptanmasının zorunlu olduğu, Köy Tüzel Kişiliği ile bazı davacılar arasında görülen elatmanın önlenmesi davasının kesinleştiği sabit...

                      UYAP Entegrasyonu