Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. tarafından müvekkiline ciro ve devir edildiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, çekin karşılıksız kalması akabinde çek bedelinin çek lehtarı faktoring müşterisi tarafından ödendiğini ve çekin müşteriye iade edildiğini, çekin şuan itibariyle müvekkilinin elinde bulunmadığını, davacının hiç bir zaman çekin hamili olmadığını ve çek zayinin de söz konusu olmadığını, ayrıca çek istirdatı davasının zamanaşımıına uğradığını, hak düşürücü sürelerin geçtiğini beyanla hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Zayi nedeni ile çek iptali davaları özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardandır. TTK düzenlemesine göre; yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli; istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, istirdat davası açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddine karar verilmelidir ----------- Çeklerin zayi durumunun kalmaması nedeniyle talep eden tarafa istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, talep eden tarafça istirdat davasının açıldığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir....

      Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, kararda üçüncü kişilerin hakkını zedeleyen hükümler bulunsa dahi karar onun bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer'i müdahale imkanı bulunmamakta, dolayısıyla davada taraf sıfatı olmayan üçüncü kişilerin hükmü istinaf etme imkanları da bulunmamaktadır. (Yargıtay 11....

        Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/797 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılamada karşılıksız çek keşide etmek suçundan mahkumiyetine karar verildiğini ve 16.000,00 TL’ni alacaklı vekiline ödeyerek cezaevine girmekten kurtulduğunu, teminat olarak verilen ve sonra da anlaşmaya aykırı doldurulan çek nedeniyle müvekkili şirket yetkilisinin hapis tazyiki altında haksız olarak ödediği bedelin istirdadı gerektiğini ileri sürerek, 16.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 12/11/2011 tarihinden itibaren reeskont faiziyle istirdadı ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL cezanın da dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          - K A R A R - Dava, davalı şirketin keşidecisi olduğu, hamiline düzenlenen ... ... tarafından ... ... ...’ye ciro edilen ve ... tarafından takibe konulan ve ceza mahkemesi kararı sonucu davacı tarafından ödenen çek bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Davacı ... çekte keşideci görünen şirketin müdürü olup, çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek ceza mahkemesinin 3167 Sayılı kanuna muhalefet etmek suçundan verilen mahkumiyet kararı sonucu çek bedelini ödemek zorunda kaldığını, yargılamanın iadesi isteminde bulunduğunu, bunun sonucu beraat kararı verildiğini, bu nedenle ödenen çek bedelinin istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... vekili, müvekkilinin ikametgahının Ankara’da olduğunu, Kadıköy Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; çek iptali davalarının, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olduğu, dava sırasında çek hamilinin ortaya çıktığı, davacı vekiline çek istirdadı davası açması için süre verildiği ve süresi içinde davanın açıldığı, böylelikle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Çek iptali davaları özelliği itibariyle hasımsız açılan davalardan olup yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda çek iptali davasını açan davacıya mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde çek iptali davası konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Ancak somut olayda çek iptali davasının devamı sürecinde dava dışı 3.kişi tarafından çekin bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği bildirilmiştir. O halde iptal davasına konu çekin yargılama sırasında tahsil edilmesi ve çekin 3.kişinin elinde olmaması nedeniyle çek iptalini talep eden davacıya çek istirdadı davası açmak için bu aşamada süre verilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır....

                Çek iptali davaları özelliği itibariyle hasımsız açılan davalardan olup yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda çek iptali davasını açan davacıya mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde çek iptali davası konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Ancak somut olayda çek iptali davasının devamı sürecinde dava dışı 3.kişi tarafından çekin bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği bildirilmiştir. O halde iptal davasına konu çekin yargılama sırasında tahsil edilmesi ve çekin 3.kişinin elinde olmaması nedeniyle çek iptalini talep eden davacıya çek istirdadı davası açmak için bu aşamada süre verilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır....

                  Dava; dava konusu dört adet çekten ötürü davalıya borçlu bulunulmadığının tespiti ile bu çeklerin TTK'nun 792 maddesi uyarınca istirdadı istemlerine ilişkin olup, mahkemece menfi tespit talebinin iş bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verildikten sonra, çek istirdadı davasının pasif husumet yokluğundan reddedildiği, davacı vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

                  Eldeki dava; 6102 sayılı TTK.’nun 792. maddesine dayalı olarak açılmış çekin istirdadı istemine ilişkindir. TTK.’nun 792. maddesinde; "Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790'ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.'' hükmü düzenlenmiştir. Çek istirdadı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır....

                    UYAP Entegrasyonu