Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar ve davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı Hazine vekillerince temyiz edilmiştir....

    Bu durumda yapılacak iş, davacı ile diğer çalışanın feshe konu edilen konuşmayı yaptıklarının hangi tarihte işverence tespit edildiğini, bilgisayar konusunda uzman bir bilirkişiye şirket bilgisayarları incelettirilerek, tespit ettirmek ve iş akdinin 17.11.2012 tarihinde feshedilme olasılığının bulunup bulunmadığı belirleyerek, eğer davacının iddiasının doğru olduğu anlaşılırsa şimdiki gibi, tespitin 17.11.2012 tarihinden sonra yapıldığının tespit edilmesi durumunda ise bu olayın işverene davacının iş akdini haklı nedenle fesih imkanı verdiği hususu gözönünde tutularak bir karar vermektir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Uygulama ve doktrinde de, işverenin yönetim hakkı çerçevesinde, işçinin işverene verdiği zararı tazmin edebileceği kabul edilmiştir. İşçinin verdiği zararın tazmini için öncelikle verdiği zararın kesin olması gerekmektedir. İkinci şart ise işçinin verdiği zararın işçinin kusurundan kaynaklanmasıdır. Yani işçi verdiği zarara kasıtlı bir hareketle sebep olmasa dahi en azından kusuru bulunmalıdır. Dosya içeriğine göre, davacıya ait eczanede kalfa olarak çalışan davalı, ...isimli hasta yakınının glikoz isteği üzerine asit borik vermiş, yanlışlık hastanadeki laborant tarfından da fark edilmeyerek bu madde hamile ...'e uygulanmıştır. ... ve ...'ün bu olay sebebi ile uğradıkları maddi ve manevi zarar sebebi ile... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/313-2009/428 Esas-Karar sayılı dosyası ile açtıkları davada, eczanede ilacı veren kişinin %45, laboratuvarda ilacı hazırlayan laborantın %45, ...'ün %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Karar temyiz üzerine, Yargıtay 13....

        Davacı vekili; davacının murisi ...’un kusurlu eylemi neticesinde maddi hasarlı ve ölümle sonuçlanan trafik kazası meydana geldiğini, davalının aracında meydana gelen zararın tazmini amacıyla davacının murisi aleyhinde maddi tazminat talepli olarak dava açıldığını, yargılama esnasında davacının murisinin vefat etmesi nedeniyle davacı ve dava dışı diğer mirasçıların davaya dahil edildiğini, yargılamanın davacının yokluğunda sonuçlandırılarak maddi tazminat davasının kabulüne karar verildiğini, ilgili kararın davacı tarafından temyiz edildiğini, ancak temyiz harcının ikmal edilmemesi nedeniyle ek kararla temyiz edilmemiş sayılmasına karar verildiğini, ayrıca müvekkili tarafından davacının murisinin ölüm tarihinde herhangi bir mal varlığı bulunmadığı ve terekenin borca batık olduğu gerekçesiyle mirasın hükmen reddi talepli olarak dava açıldığını, yargılamanın derdest olduğunu, davalı tarafından davacı ve diğer mirasçılar aleyhinde ... 2....

          İşçinin bu anlamda işverene karşı kişisel bağımlılığı da bulunmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini; işverenin talimatlarına göre hareket etmek ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz....

            Davacı ile davalı arasında otel konaklama sözleşmesi bulunmakta olup, davacı davalının çalışanlarının konaklama sırasında otel odasında meydana getirdiği iddia olunan zararın tazminini talep etmektedir. Uyuşmazlık konusu dikkate alındığında, davalının çalışanlarının verdiği iddia olunan zarardan sorumlu olup olmadıklarının TBK'nın 66. maddesinde düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğuna göre değerlendirilmesi gerekmektedir. TBK'nın 66/e maddesi gereğince, adam çalıştıranın sorumluluğuna gidilmesi için, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına bir zarar vermesi gerekmektedir. Çalışanın kendisine verilen işin yapılması dışında, diğer bir değişle, verilen işle bir ilgisi bulunmayan zararının giderilmesi konusunda adam çalıştıranın sorumluluğu doğmayacaktır. İşin yapılması ile ilgisi bulunmayan bir alanda veya verilen işle ilgisi bulunmayan bir eylemden doğan zarar nedeniyle adam çalıştıranın sorumluluğu doğmayacaktır....

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı-karşı davacı vekili, davacının distribütörden daha fazla prim alabilmek adına daimi müşteri indirimi alabilmek için aslında bu koşulları taşımayan müşterilere genellikle pert araçları bu müşterilerin aracı gibi göstermek, kayıtlarla oynamak suretiyle, usulsüz olarak satışlar yaptığının tespit edildiğini, bu nedenle davacının daha fazla prim elde ettiğini, ancak müvekkili şirketin 6 aylık dönemlerde distribütörden alması gereken bonus priminin düştüğünü bu nedenle zarar gördüklerini, yapılan feshin haklı olduğunu davacı telpelirinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini isterken karşı dava ile müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tazmini istemiştir....

                İşçinin verdiği zararın tazmini için öncelikle verdiği zararın kesin olması gerekmektedir. İkinci şart ise işçinin verdiği zararın işçinin kusurundan kaynaklanmasıdır. Yani işçi verdiği zarara kasıtlı bir hareketle sebep olmasa dahi en azından kusuru bulunmalıdır. Dosya kapsamında; davalı işçinin Bursa 2. İş Mahkemesinin 2017/392 Esas sayılı dosyası ile davacı işveren aleyhine açmış olduğu işe iade davasında, meydana gelen trafik kazasında davacı işverenin % 30, davalı işçinin % 70 oranında kusurlu olduğu, araçtaki toplam zararın 52.798,68 TL (KDV Hariç) olduğu kabul edilerek, zararın işçinin otuz günlük ücretini aşan miktarda olması nedeni ile iş akdinin haklı sebeplere dayanılarak feshedildiği sonucuna varılarak davanın reddedildiği, davalı işçinin kararı istinaf ettiği ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                E) Gerekçe: Somut uyuşmazlıkta Mahkemenin ilk kararı, davacı Şirket tarafından davalılar aleyhine BK'nın 351 . maddesi uyarınca haksız rekabetin meni talepli açılan işbu davadan sonra Adana Ticaret Mahkemesi’nin 2007/333 E. sayılı dosyasında ... Oto Ltd. Şti. aleyhine TTK. 58/1. maddesi uyarınca haksız rekabetin meni talepli dava açıldığı; yine Adana 2. Ticaret Mahkemesi’nin 2009/126 E. sayılı dosyasında ... Oto Ltd. Şti. ile dosyamız davalıları aleyhine haksız rekabetten kaynaklanan maddi zararın tazmini talepli dava açıldığı ve 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/126 E. sayılı dosyasının da aynı Mahkeme’nin 2007/ 333 E. sayılı dosyasıyla birleştirilerek her iki davanın kabulüne ilişkin Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/639 esas 2013/472 karar sayılı ilamının temyiz üzerine halen Yargıtay 11....

                  Adam çalıştıranın sorumluluğunu düzenleyen TBK madde 66 düzenlemesinin lafzından da anlaşılacağı üzere çalışan kendisine verilen işin yürütülmesi sırasında, 3.kişilere verdiği zararlardan, istihdam eden kusursuz olarak sorumludur. Bir başka ifadeyle; adam çalıştıranın sorumluluğu için: -Zararın çalışanın kendisine verilen işin görülmesi sırasında doğmuş olması, -Üçüncü kişinin zararı ile çalışanın yaptığı iş arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Somut davada olayın çalışanın kendisine verilen işle ilgisi olmadığı gibi işin görülmesi sırasında da meydana gelmediği anlaşıldığından yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca davalı T6’nun adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu tutulması mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu