nın 623/1 maddesi gereğince en azından bir ortağın şirketi yönetim hakkı ve temsil yetkisinin bulunması gerektiğini, bu nedenle müdürün atanması kararının hukuka aykırı olduğunu, toplantının çağrı usullerine aykırı olduğunu, genel kurul kararlarının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, butlanla malul olduğunu iddia ederek genel kurul kararlarının butlan nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, toplantının usule uygun olduğunu, aynı vekaletname ile birden fazla kişinin temsil edilemeyeceğini,vekaletnamedeki temsilcilerin münferit olarak davacı ...'...
Davacının isteği açıkça bu hükümde düzenlenen genel kurul çağrısı yapılmak üzere bir kayyım atanması olup bu hüküm kapsamında ilk derece mahkemesince verilen kararlar kesin olduğundan ihtiyati tedbire yönelik ilk derece mahkemesi kararı da kesin olmakla istinaf isteminin usulden reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacıların istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/09/2014 NUMARASI : 2012/543-2014/1067 Dava dilekçesinde, 29.04.2012 tarihli toplantının ve kararların geçerli olup olmadığının tespiti, hakim müdahalesi, hesapların dondurulması ve yönetimin kayyıma atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 22/04/2024 (Ara Karar) NUMARASI: 2024/367 Esas TALEP: Kayyım Atanması İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/05/2024 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı şirketin %50 hissedarı olan davacılar vekilinin talebi TTK'nun 412.maddesi uyarınca genel kurula toplantıya çağrı izni verilmesi ve genel kurulu toplantıya çağırmak üzere kayyım atanmasına ilişkin olup, mahkemece dilekçe başlığındaki ihtiyati tedbir isteği nedeniyle davalı şirkete kayyım atanma isteği reddedilmiştir. 6102 sayılı TTK'nun 412. maddesi uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin istemine ilişkin mahkemece verilecek kabul veya red kararları kesin niteliktedir (Emsal- Yargıtay 11....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kat malikleri kurulu kararlarının iptali ve yönetici atanması istenilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosyaya getirtilen anataşınmazın yönetim planının incelenmesinde, kat malikleri kurulunun olağan toplantı zamanı her yıl, Mayıs ve Kasım ayında yapılacağı anlaşılmaktadır....
SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ -....UETS DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 03/08/2021 KARAR TARİHİ : 10/08/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/08/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dilekçesi ile, davalı ... San....
NUMARASI: 2024/43 DAVANIN KONUSU: Ticari Şirkete Kayyım Atanması ve Şirketin Tasfiyesi ile Feshi Taraflar arasında görülen kayyım atanması ve şirketin feshi ile tasfiyesi talepli davada ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında ara kararda yazılı nedenlerle kayyım atanması yönündeki tedbir talebinin reddine dair verilen 06.02.2024 tarihli ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Tic. Ltd.Şti.'nin %50 oranında ortağı olduğunu, diğer hissedarla karar alınamadığını, bu sebeple mevcut davalara katılınamadığı gibi yeni dava da açılamadığını, şirketin ali menfeatlerinin zedelendiğini, İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/217 Esas sayılı dosyası ile ....Ltd. Şti.'...
Maddesindeki usullere uygun olarak genel kurulu toplantıya çağrı talep edilmesine rağmen davalı şirketin yöneticisi tarafından genel kurul toplantısı yapılmadığı anlaşıldığından; davacının davasının kabulü ile tensip ara kararının 8. maddesinden dönülerek, davalı şirkete müdür atanması ve davalı şirketin faaliyetine devam etmesi için zorunlu olan ivedi kararların alınması gündemli olarak davacıya davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısını yapmak üzere çağrı için izin verilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir. -{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle; DAVACININ DAVASININ KABULÜ İLE; Davalı ... ... ... Sanayi Ltd. Şti.' nin olağanüstü genel kurulunun yapılabilmesi için TTK' nun 410/2. Maddesi gereğince davacı ... (TCKN:...)' a "davalı şirkete müdür atanması ve davalı şirketin faaliyetlerinin devamı için zorunlu kararların alınması gündemli olarak" genel kurulu toplantıya çağrıya izin verilmesine....
Bu durumda yasanın kayyım atanması için aradığı organ boşluğu halinin davaya konu olayda gerçekleşmediği görüldüğünden davacının bu talebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 286 TL maddi, 500 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 63/1 ve devamı maddelerinde bilirkişinin atanması ve görevleri kapsamında, çözümü uzmanlığı ve özel veya teknik bilgiyi gerektirmeyen, davacının tutuklu kaldığı sürenin mahkeme heyeti tarafından belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, maddi tazminat miktarının tayin ve tespitine esas alınan bilirkişi raporunda, davacı lehine hükmedilecek...