Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Artırımı ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, nafaka artırımı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddede; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin ve bu mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla yapılan değişliklikten önceki 427 ila 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” öngörüldüğünden, kararın temyizi kabil olup olmadığı 1086 sayılı...

    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi gereği hükmolunan “1 yıl” hapis cezasından 87/3. maddesi gereğince (1/6) oranında arttırım yapılırken hesap hatası yapılarak “ 1yıl 2 ay hapis cezası” yerine “1 yıl 4 ay” hapis cezası, TCK'nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında artırımı sırasında "10 ay 15 gün hapis cezası" yerine "1 yıl " hapis cezası, TCK'nin 62/1. maddesi uyarınca (1/6) oranında artırımı sırasında " 8 ay 22 gün hapis cezası" yerine "10 ay" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı...

      Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı şirketin 67.007,26 TL borca batık olduğu, Türkiye Taşkömürü Kurumu ile imzalanan sözleşmelerden elde edilecek gelir ve sermaye artırımı ile batıklıktan kurtulabileceği gerekçesiyle iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında müşteki ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine, 2 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi, yine bu ceza miktarının TCK'nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırılması ile 2 yıl 30 ay hapis cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından; 2) Sanık hakkında müşteki ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası...

          Şubesinden ticari kredi kullandığı, bir süre sonra ise kullandığı krediye ilişkin limit artırımı talebinde bulunduğu, bankanın ise limit artırımı için ek teminat istediği ve sanığın kendisine ait olan fakat katılanın üzerinde görünen taşınmazları teminat olarak gösterdiği, tapuda katılan ve banka görevlisi ile birlikte ipotek işlemlerini yaptıklarını ve sanığın yeniden artırılan limit gereğince bankadan nakit kredi çektiği, sanık kredi çektikten sonra ... İlçesinde Akbank'ın şube açtığı ve sanığın da ... Şubesinden çektiği krediyi bu şubeye aktarmak istediği, bu nedenle akrabası olan ve ... Şubesi müdürü bulunan tanık ...'...

            Davalı vekili, müvekkilinin sermaye artırımı kararının alındığı toplantıya katılmadığı gibi bu yönde bir iştirak taahhütnamesi imzalamadığını, davacıya bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurulda hem sermayenin artırılmasına karar verilmesi hem de sermayenin tamamının taahhüt edilip gerekli ödemelerin yapılması yoluyla kısa yoldan esas sermaye artırımı söz konusu olmadığı gibi, davalının davacı şirkete verdiği bir iştirak taahhütnamesinin de bulunmadığı, iştirak taahhütlerinin yazılı şekilde yapılması ve TTK'nın 283/2. maddesinde sayılan hususları içermesinin geçerlilik koşulu olduğu, pay sahiplerinin bir hak olarak yeni pay alma hakkını kullanıp kullanmamakta özgür bulundukları, yasanın aradığı şekilde gerçekleştirilmiş bir sermaye taahhüdünden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi ve kayyım raporu ile dosya kapsamına göre; davacı şirkete sermaye artırımı kararında belirtilen parayı bankaya bloke etmesi için süre verilmesine karşın, şirket kasasına nakit girişi davacı şirket ortakları tarafından sağlanmadığı, sunulan iyileştirme projesi içinde yer alan mali bilgilerin, karşılaştırma yapılabilecek ve fiili durumlar ile kontrol edilebilecek nitelikte olmadığı, ileri tarihli siparişler ile gelecek dönemde alınacak siparişler gerekçe gösterilerek mali durumun düzeltileceğinin öngörüldüğü, iyileştirme projesinin uygulanabilirliliğinin ihtimâllere bağlı olup, ciddi ve inandırıcı bulunmadığı, davacı tarafından, verilen süreye rağmen sermaye artırımı kararı alınarak şirkete dışarıdan nakit girişin sağlanmadığı gibi şirketin son dönem satışlarının düşmesi, iş yapma kabiliyetinin kalmayıp, işçilerini çıkarması, yurt dışında bulunan önemli iki alıcısının anlaşmaları iptal etmesi, tedbir kararı verilmesine rağmen bir yıldan fazla...

                ın, yaşı küçük baldızı mağdur Bahtinur'a yönelik cinsel istismar suçu yönünden, suçun işleniş biçimini, suçun işlendiği zaman ve yeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığını dikkate alınarak; a) 5237 sayılı TCK.nun 61/1. maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, b) Zincirleme suç nedeniyle, 1/4'ten 3/4'e kadar ceza artırımı öngören TCK.nun 43. maddesinin uygulanması sırasında sanığın eylemlerini ulaştığı boyut dikkate alınarak, makul oranda ceza artırımı yerine, yazılı biçimde 1/4 oranında artırılmak suretiyle eksik ceza tayini, B) Yaşları küçük olan mağdur ... ve ...'nın eniştesi olan sanık ...'...

                  nin ortağı ve müdürü olduğunu, imzası taklit edilmek suretiyle alınan kararlar ile diğer ortak olan davalı hakim ortak olacak şekilde sermaye artırımı yapıldığını, ayrıca imza yetkisini de davalıya verildiğini ileri sürerek, 20.05.2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan edilen işlemin hükümsüzlüğüne, sermayenin değişiklikten önce olduğu gibi 430.000 TL olarak tesciline, ortak hisse oranlarının değişiklikten önceki hali ile tesciline, davalıya ait imza yetkisinin kaldırılarak davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu ortaklar kurulu kararındaki davacı imzasının sahte olduğu, kararın yokluk yaptırımına tabi olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, .... Ltd. Şti.'...

                    (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *nafaka artırımına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.05.2007...

                      UYAP Entegrasyonu