Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/...

    Ayrıca, tedbir nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik olarak şartlarının değişmesi durumunda artırımı veya azaltılması istenebilecektir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece, ayrılık davasının açıldığı tarih ile bu nafakanın artırımı dava tarihi arasında geçen süre ve bu sürede doğal olarak davacıların ihtiyaçlarının arttığı, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünü nispi de olsa yitirdiği dikkate alınarak önceki nafakanın TMK.'nun 4. maddesinde düzenlenen "hakkaniyet" ilkesine uygun olarak artırılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Vakıflar Bankası TAO vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - İflas ertelemesi isteyen şirket vekili, müvekkili şirketin 1991 yılından bu yana inşaat taahhüt alanlarında faaliyet göstererek bir çok başarılı projeyi hayata geçirdiğini, inşaat sektöründe 2007 yılında başlayan daralma ve 2008 yılında baş gösteren ekonomik kriz nedeniyle şirketin aktif pasif dengesinin bozularak şirketin borca batık hale geldiğini, hazırlanan iyileştirme projesinin uygulanması halinde devam eden işlerden elde edilecek gelirler, sermaye artırımı, yeni projeler ve alınacak tasarruf tedbirleri ile şirketin borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        -K A R A R- İflas ertelemesi isteyen şirket vekili, müvekkili şirketin 1991 yılından bu yana inşaat taahhüt alanlarında faaliyet göstererek bir çok başarılı projeyi hayata geçirdiğini, inşaat sektöründe 2007 yılında başlayan daralma ve 2008 yılında baş gösteren ekonomik kriz nedeniyle şirketin aktif pasif dengesinin bozularak şirketin borca batık hale geldiğini, hazırlanan iyileştirme projesinin uygulanması halinde devam eden işlerden elde edilecek gelirler, sermaye artırımı, yeni projeler ve alınacak tasarruf tedbirleri ile şirketin borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi ve ıslah ile artırılan miktarlar bakımından yasal faiz talep edildiğinden bankalara uygulanan en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; sanığın 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca “1 yıl 6 ay hapis cezası” olarak verilen temel cezasının, TCK'nin 86/3-a maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda “1 yıl 15 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “2 yıl 3 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına, yine bu ceza miktarının TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda “2 yıl 30 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “4 yıl 6 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından; yine hükümde mağdurun eşi olması nedeniyle sanığın cezasının TCK’nin 86/3-a maddesi uyarınca artırım yapılan paragrafında, ayrıca TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan nacak ile yaralaması...

              Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacağının tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK.nın geçici 3/2. maddesi yollaması...

                Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacağının tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi...

                  Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken fazla mesai alacağının tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici...

                    Ağır Ceza Mahkemesince incelenip 10/12/2015 gün ve 2015/1116 Değişik İş sayılı kararı ile sonuçlandırıldığı anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2) Sanık hakkında müşteki ...’yi kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığa 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi, yine bu cezanın TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda 2 yıl 30 ay hapis cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu