"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı KARAR Dava konusu ... plakalı Ford Mondeo marka aracın davalı ... tarafından satın alınması ve daha sonraki satışına ilişkin trafik tescil belgelerinin ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden temini ile getirtilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılması için geri çevrilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AH.842 plakalı araca ait tescil belgesinin Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğünden istenerek dosyaya alınmasından sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.29.03.2010 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Denetime olanak sağlamak bakımından; Dava konusu ... plakalı aracın 25.7.2012 satış tarihinden geriye doğru önceki maliklerini de gösterecek şekilde trafik tescil kayıtlarının ve satış sözleşmelerinin ilgili trafik tescil şube müdürlüğünden getirtilerek dosya içine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olaya gelince, mahkemece ilgili banka müdürlüklerinden muris ...'in ölüm tarihi itibariyle mevduat hesabının, hak ve alacağının olup olmadığı, ilgili trafik tescil şube müdürlüğünden muris adına kayıtlı araç bulunup bulunmadığı sorularak, zabıta marifetiyle de alacak ve borçları araştırılarak terekesinin aktifi ve pasifi belirlendikten sonra terekenin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Bu nedenle bu kavramlar üzerinde durulmak suretiyle konunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK'nun 48.maddesinde, şube kavramı bir tanım yapılmaksızın düzenlenmiş olup, bu madde de yukarıda yer verilen TTK'nun 40.maddesindeki düzenlemede olduğu gibi “her şube kendi merkezinin ticaret ünvanını, şube olduğunu" belirterek kullanmak zorundadır. Bu ünvana şube ile ilgili ekler yapılabilir.TTK'nun 40/3.maddesinde ise "Merkezi Türkiye'de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur." hükmü yer almaktadır. Şube tanımı TTK'nun 48.maddesinde yapılmamış olup. 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar Borsalar Kanunu ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanununda şube tanımı yapılmıştır....
Davacının Hizmet Döküm Cetveli incelendiğinde ... sicil nolu işyerinden işe giriş tarihinin 01.09.2001 olduğu, 01.09.2001-01.02.2011 ve 02.03.2011-20.12.2011 tarihleri arasında tam süre ile bildirimlerinin yapıldığı, dava konusu 1998 Temmuz-01.09.2001 tarihleri arasında davalı işyerinden yada farklı bir işyerinden bildirilmiş/çakışan çalışmasının olmadığı anlaşılmaktadır. 01.09.2001 tarihli işe giriş bildirgesinden anlaşıldığı kadarı ile davacının çalışmalarının ... sicil numaralı “... ve ...” unvanlı işyerinden bildirilmeye başlandığı, 2001-2011 yılları arasında da devamlı olarak bu işyeri dosyasından yapılmış olduğu, yani davalı şirkete ait şube 2005 yılında tescil edilmiş olmasına rağmen bildirimlerin şube tescilinden sonra farklı ... dosyasından değil, eski işyeri ile davalı şirketin şubesi aynı işyerleriymiş gibi aynı işyeri dosyası üzerinden devam ettiği tespit edilmiştir....
suretiyle farklı zamanlarda Giresun İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne sunulan bu sahte belgelere istinaden ... ... adına ... - ...- ... ticari plakaların tescil edilmiş olduğu tespit edilmiştir. 2....
Dosyanın incelenmesinden 4.1.1996 tarihli yoklama fişiyle yükümlü şirketin ticaret siciline tescil tarihinin 29.12.1995, işe başlama tarihinin ise 1.1.1996 olarak tespit edildiği, kurulan şirkete 25.1.1996 tarih ve … - … seri numaralı faturalar ile merkez ve şube için iki adet ödeme kaydedici cihazın satın alındığı, alınan bu cihazların 31.1.1996 tarihinde vergi dairesine bildirilerek kayıt ve tescil işleminin yaptırıldığı, bunun üzerine vergi dairesince şirketin kuruluş tarihinden itibaren ödeme kaydedeci cihaz kullanımına ilişkin bildirim süresi olan 30 günlük süre aşılarak üç gün geç bildirimde bulunulması nedeniyle yükümlü şirket adına merkez ve şube olarak iki ayrı usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmaktadır....
Şubesi'ne şube müdürü olarak seçildiğini ve alınan kararın ticaret siciline tescil edildiğini, davalı ... Memurluğu'nun müvekkilinin bizzat yaptığı bir başvuru olmadan tescil işlemini yapmış olmakla hatalı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin şube müdürü olarak seçilmesine ilişkin yönetim kurulu kararları ve ... Ticaret Sicil Memurluğu'nda yapılan tescillerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 2013/14267 Esas, 2014/3305 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava davacının müflis davalı şirketin çalışanı iken haberi olmaksızın şirketin iki hotel şubesine müdür olarak atanmasına ilişkin yönetim kurulu kararlarının ve bu kararların tesciline ilişkin sicil memuru kararlarının iptali istemine ilişkindir....
Yine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 5. maddesinin (a) bendi, araçların plaka ve belgelerini vermek ve bu amaca yönelik hizmetleri yürütmek üzere her ilde ve gerekli görülen ilçelerde tescil şube veya bürolarının kurulacağını öngörmekte; maddenin "Görev ve yetkiler" başlıklı (b) bendinde ise; araçların tescil işlemlerini yaparak belge ve plakalarını vermek (fıkra;7) ve Ülke çapında taşıtların ve sürücülerin sicillerini tutmak, teknik ve hukukî değişikliklerini işlemek, istatistiki bilgileri toplamak ve değerlendirmek (fıkra:9), trafik tescil şube ve bürolarının görevleri arasında sayılmaktadır. Bu hükümlere göre, araçların trafiğe tescil edilmesi ve sicillerinin tutulması, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulan Trafik Hizmetleri Başkanlığı bünyesindeki Trafik Tescil Şube veya Bürolarının görevi ve yetkisindedir. Bu şube ve büroların, kanunla kendilerine verilen görevleri yerine getirirken yaptıkları işlemlerin 'idari işlem' niteliğinde olduğu kuşkusuzdur....