Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bahisle feshine, müvekkilin her durumda ayrılma payının tespitine, ortaklıktan haklı sebeple çıkma konusunda tüm yazılı ve sözlü ihtarlara karşın işbu davanın açılmasına sebebiyet verildiği için haklı nedenle ortaklıktan çıkmadan veya haklı nedenle şirketin feshi talebinden doğacak yan giderler ile bu davaya yönelik yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, 6102 sayılı TTK'nın 638. maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma istemine ilişkindir. Somut olayda davacı, davalı şirketin %50 hisse sahibi ortağı olduğunu belirterek, şirket ortağını ve şirket muhasebecisini bulamadığı, ortağına senelerdir ulaşamadığı, ulaşamaması sebebiyle şirketten ayrılamadığı, şirketin faaliyete geçmediği, herhangi bir kar sağlayamadığı ve genel kurul gerçekleştirilmediği iddialarıyla haklı nedenle şirket ortaklığından çıkma talebinde bulunmuştur. Limited ortaklık sürekli bir borç ilişkisi olmakla; ortaklardan birinin devamı kendisi için çekilmez hâle gelen bir ilişkiyi sürdürmesi beklenemeyeceğinden, haklı sebeplerin varlığı hâlinde bu ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür. Limited ortaklıklarda, haklı bir sebebin gerçekleştiğini düşünen her ortak TTK m. 638/2 hükmüyle verilen imkândan yararlanarak haklı sebeple çıkma davası açabilir....

      İl Müdürlüğü'nden davacının istifa ettiği 2008 yılına ait bilanço, gelir gider cetvelleri ve eki belgeler getirtilip kooperatif defter, kayıt ve belgeleri de incelenerek, yukarıda ilkelere uygun şekilde genel gider payı düşülmemesine ilişkin bir genel kurul kararı bulunup bulunmadığı ya da bu yönde bir kooperatif uygulamasının daha önce oluşup oluşmadığı üzerinde de durularak, davacı alacağının hesaplanması, aksi yönde bir genel kurul kararı ya da kooperatif uygulanması bulunmadıkça genel gider payının yasa gereği düşülmesi gerektiği gözetilerek ortağın ayrıldığı yıl bilançosundaki hissesine düşen genel gider payı mahsup edilerek çıkma payının hesaplanması yönünde ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ilk talebinin çıkma payı alacağına ilişkin olduğu, ancak 03.03.2011 tarihli duruşmada ayrılma talebinden vazgeçildiğini, bilirkişinin bu vazgeçmeyi gözden kaçırarak çıkma payı alacağı hakkında rapor düzenlediği, bu rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin yeniden çıkma payı miktarına göre inceleme yapılmasını talep ettiği, bu hususun usul tekniği açısından mümkün olmasına rağmen HMK'nın 29'ncu maddesine aykırı görüldüğü, çelişkili davranış yasağı kapsamında kaldığı, bu durumda çelişkiden önceki davranışa itibar edileceği, ayrıca çıkma payı alacağının şirketin devamının mümkün bulunması halinde kabul edildiği, sadece kağıt üzerinde var olan, malvarlığı tespit edilmeyen şirket gözetildiğinde çıkma talebinin kabulünün bu müessesenin yapısına aykırı olduğu, müdür ulsüzlük yaptığı iddiasının davacı yönünden şirketten çıkma ve çıkma payı alacağı talebinin kabulüne yol açmayacağı, bu iddianın ancak şirket müdürünün...

          Somut olaya bakıldığında yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, davacı tarafın gerek tanık beyanlarına karşı 07.01.2013 tarihli dilekçesi ve gerekse bilirkişi raporuna karşı 18.11.2013 tarihli beyanında “talebini şirket ortaklığından çıkma olarak düzelttiği” ve talebinin bu yönde olduğunu beyan etmesi nedeniyle davalı-karşı davacı şirketin de baştan itibaren davacının şirketten çıkarılmasını talep ettiği göz önüne alınarak davacının ayrılma payının hesaplanması için bilirkişi incelemesine gidilmiştir. Mahkemeye sunulan 24.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda “fabrika binasının bulunduğu taşınmazın binanın ve müştemilatların değerlendirilmesiyle toplam değerinin 2.450.000,00 TL olduğu, şirketin rayiç değere göre özvarlığının 1.667.054,23 TL olduğu, reel özvarlığa göre ... %20 payının karşılığının 333.410,85 TL olduğu” bildirilmiştir....

            Konut Yapı Kooperatifi üyeliğinden ihracına ilişkin 30.07.2003 tarih ve 69 sayılı yönetim kurulu kararının kesinleşip kesinleşmediği, üyelikten ihraç kararı kesinleşmiş ise davacının çıkma payı alacağının ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ne şekilde ve hangi tarihte ödendiği, ihraç kararı aleyhine davacı tarafından iptal davası açılmış ve ihracın iptaline karar verilmiş ise kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, sadece kooperatif uzmanı bilirkişinin çıkma payının davacıya ödendiği yolundaki soyut beyanına itibar edilerek davacı hakkındaki ihraç kararının kesinleştiği ve çıkma payının da ödendiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

              Şirketinin finansman yükü altında kaldığı ve davalı şirketin hakim ortağının sahibi olduğu ...den 1.355.981,76TL alacaklı olduğu, Mahkemeye ait olmakla birlikte davacı ve hakim ortak arasındaki ortaklık anlayışının ortadan kalktığı ve ortakların bireysel çıkarlara yöneldikleri bu nedenle TTKm.638/II de aranan haklı sebep şartının gerçekleşmiş olduğu, davacı vekili tarafından çıkma payının talep edildiği, çıkma payının karar tarihine en yakın tarihteki değerler esas alınarak hesaplanması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı ......

                Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. (4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. (5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır." Limited şirketlerde çıkma ve çıkarılma ise 638'inci maddede düzenlenmiştir. TTK m.638/(2) maddesinde: "Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir." denilmiştir. TTK m.641 maddesi ayrılma akçesine ilişkin olup, bu maddede: (1)"Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını kazanır", (2) Şirket sözleşmesinde öngörülen ayrılma hakkı dolayısıyla, şirket sözleşmeleri ayrılma akçesini farklı bir şekilde düzenleyebilir" Hükmü getirilmiştir....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı vekilinin çıkma talebinin kabulü yönünde beyanı bulunduğunu, genel kurulun yasal zorunluluğa rağmen toplanmadığını, ortaklığın işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi verilmemesinin çıkma yönünden haklı sebep teşkil ettiğini, haklı nedenle ortaklıktan çıkma ve haklı nedenle fesih sebeplerinin oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; davalı şirketin ortağı olan davacının şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkmasına izin verilmesi, kar payı ve ortaklık payı alacağının tahsili, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde şirketin feshi istemine ilişkindir....

                  için tüm davasının reddine, aksi kanaatte ise haksız ve eksik bilirkişi raporları ile belirlenen çıkma payının yeniden tespitine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu