Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmekle; davanın, davacının da hissedar olduğu davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ve ayrılma akçesi ödenmek suretiyle şirketten çıkması talebine ilişkin olduğu, TTKnun 636/3.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." denilmekte olup, mahkememizde açılan işbu davada hem fesih ve tasfiyesi talep edilen şirketin hem de şirketin diğer hissedarı olan davalı ...'...

    Maddesi gereğince şirketin esas sermaye payının ulaştığı değerin müvekkilinin payına düşen kısmının belirlenmesi ve ayrılma payının ödenmesi gerektiğini belirterek, müvekkilinin TTK’nın 638/2 maddesi gereğince şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, TTK’nın 641. maddesi gereğince şirketin esas sermaye payının ulaştığı değerin müvekkilinin payına düşen kısmının belirlenerek ayrılma payının HMK’nın 107/2 maddesi gereğince belirsiz alacak olarak şimdilik 1.000,00 TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları ile faiz, munzam zarar ve diğer tazminat haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının isteğinin yasaya aykırı olduğunu, TTK’nın 638/2 ve 641....

      Dava, davacı ortağın şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payı istemi ile olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, ortaklıktan çıkmaya izin davası ile şirketin fesih talebi davası sadece davalı şirkete yöneltilebileceğinden diğer ortak davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        nın 551. maddesi gereğince, haklı nedenlerle davacının şirketten çıkarılmasını ve çıkma payının şirketten tahsilini talep ederek bu davayı açtığı, mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun toplandığı, değerlendirilerek tartışıldığı, mahkemece haklı nedenlerin mevcut olduğu kabul edilerek şirketin feshi yerine davacının ortaklıktan çıkma payının tespiti ile şirketten tahsiline karar verildiği, şirket ortağının limited şirketlerde geçerli olan TTK.'...

        ün payını diğer davalı ... devrettiğini, davacının ....11.2003 tarihine kadar şirket müdürlüğünü yürüttüğünü, bu tarihte davacının yokluğunda usulsüz bir karar ile müdürlük görevinden azledildiğini ve sonrasında kendisine hiç bir kâr payı ödemesi yapılmadığını, şirket hesaplarından bilgi verilmediğini, şirket parasının diğer ortakların şahsi harcamalarında kullanıldığını, taraflar arasında karşılıklı ceza ve hukuk davalarının derdest olduğunu, davacı tarafından işe alındığı iddiasıyla şirket çalışanlarının işten çıkarıldığını ve bu yönden şirketin ... primleri nedeniyle zarara uğratıldığını, tüm bu nedenlerin ...'nın 551/...'nci maddesinde öngörülen haklı nedenleri oluşturduğunu ileri sürerek, davacının şirketten çıkmasına, sermaye ve kâr payının tespiti ile fazlası saklı kalmak üzere 100.000 TL sermaye payı, ....000 TL kâr payının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          Maddede kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında bulunduğunun hüküm altına alındığı sabittir. Davacı davalı şirketin adresinde bulunmadığını, 20 yıldır kendisine herhangi bir gelir ödenmediğini, hisse bedelinin azaldığını öne sürerek davalı şirketten çıkarılmaya izin verilmesini talep etmişse de; 6102 sayılı TTK da Limited şirketlere ilişkin kısımda şirketten çıkmaya izin hükümlerinin düzenlenmiş olmasına rağmen, Anonim Şirketleri düzenleyen kısmında Limited Şirketlere bu yönden atıf bulunmadığı gibi, ayrı bir şirket ortaklığından çıkarılmaya izni düzenleyen bir hükmün de bulunmaması karşısında davacının şirket ortaklığından çıkmaya izin ve hisse bedelinin tahsilini talep edemeyeceği anlaşılmış olup, Yargıtay ... HD. Nin .../... esas sayılı emsal ilamı da dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmiştir....

            Davalı vekili, ortaklar kurulu kararlarına karşı açılacak iptal davalarının ... aylık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davanın iptali istenilen ortaklar kurulu kararının alınmasından sekiz yıl sonra açıldığını, toplantı ve karar nisabının sağlandığını, sermaye artırımına gidilmesinin ve kâr payı dağıtılmamasının sebebinin şirketin piyasada tutunabilmesi için gerekli olan makine ve cihazların alınması ve şirketin zaruri ihtiyaçlarının karşılanması olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı şirketin sermaye artırımına ve kâr dağıtımına ilişkin kararların şirketin gereksinimleri ve menfaatleri dikkate alınarak alınmış olduğu ve şirket tüzüğü ile mevzuata uygun olduğu, şirketin feshi için haklı sebebin bulunmadığı, davacının ...'...

              GEREKÇE: Dava, davalı şirketin komandite ortağı müteveffanın vefatı nedeniyle intikal eden şirket hissesinin kayıt ve tescili, şirket ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti, tescil işlemlerinin iptali, şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiye payının ödenmesi istemine ilişkindir.Davacı vekili, şirketin %79 hissesine sahip olan komandite ortak ... vefatı nedeniyle müvekkiline isabet eden %19,75 oranında şirket hissenin müvekkili adına kayıtlı ve tescilini talep etmektedir. Bunun yanı sıra şirketin diğer ortakları tarafından müvekkilinin gıyabında alınan 20.10.2008 tarih ve 3 no'lu kararının geçersizliğinin tespiti, şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiye payının hesaplanarak kendine ödenmesi talebinde de bulunmaktadır.Davalı şirkette 158.000-TL sermaye ile ... ve 20.000-TL sermaye ile ... komandite, 22.000-TL sermaye ile ... komanditer ortak iken, muris ... diğer ortaklara vekaleten 07/01/2003 tarihli devir sözleşmesi ile 42.000-TL sermaye karşılığı hisseyi ...'...

                in ortaklıktan çıkmaya izin ve ayrılma payının tespitini talep ettiği ve şirketin 30/09/2008 tarihli bilânçosuna göre ayrılma payının hesaplandığı ve anılan kararın kesinleştiği, davacının, davalı şirketteki %... oranındaki hissesinin 30/09/2014 tarihi itibariyle herhangi bir değerinin kalmadığı gerekçesiyle, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, çıkma payı isteminin ise, reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve çıkma payı alacağının şirket öz varlığının hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanacak olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....

                  la birlikte şirketi sahiplenerek, müvekkiline yönelik, sermaye ve kar payını ödememe hususunu geciktirirken, bir taraftan da karar defterine 31.07.2008 tarih, 2008/1 nolu karar adı altında sözde hisse devri işlemi tamamlanmış gibi yasa ve şirket ana sözleşmesine aykırı biçimde devir işlemini iki imza ile karar altına alarak tescil ettirme uğraşına girdiklerini ileri sürerek, şirket ortaklığından çıkmaya sermaye payının ve kar payının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL kar ve sermaye payının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamına göre, davalı şirketin tek ortağının davalılardan ... olduğu, ...'...

                    UYAP Entegrasyonu