Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava; davacı ve davalı şirket ortakları arasındaki anlaşmazlık sebebiyle şirket ortağı davalıların ortaklıktan çıkarılması veya şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlıklar kapsamında mevcut ortak yapısıyla davalı şirketin faaliyetine devam etmesi imkanının kalmadığı, TTK’nın 436/3. maddesi gereği haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, mahkemenin istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebileceği, haklı sebepler ile şirketin feshi veya davalıların davalı şirket ortaklığından çıkartılması yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesi ve şirketten çıkarılmasına karar verilmesinin mevcut delil durumu itibariyle daha yerinde olduğu kabul edilmiş ve davacının davalı...

    in davalı şirketin ortağı ve hem davacının hemde davalını 31/08/2020 tarihine kadar davalı şirketi münferit imza ve temsile yetkili şirket müdürü oldukları, davalı şirketin 30/04/2011 tarihinden sonrası ile ilgili ticari faaliyetini gösterir belge ve bilginin olmaması, davalı şirketin büro veya işyerinin olmaması nedeniyle dava tarihi itibariyle davalı şirketin gayri faal durumda olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin 30/04/2011 tarihi itibariyle öz sermayesinin 123.017,56 TL olduğu, tespit edilen bu öz sermayenin tarafların ödedikleri sermaye tutarına göre davacının hissesine isabet eden öz sermaye miktarının 118.576,63 TL olduğu, davalının ortaklıktan çıkması durumunda davacının ortaklık payının 118.576,63 TL olduğu, davalı şirketin davalı ...'in sahibi olduğu iddia edilen ... şirketine toplam 319.304,02 Euro tutarında mal sattığı ve bu satılan mallar karşılığında davalı şirketin ...şirketinden 108.489,14 Euro=278.134,30 TL tutarında alacağının kaldığı belirtilmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kısmen kabul kararı ile müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya içerisinde yer alan bilgi, belge, bilirkişi raporları ile açılan davanın haklı olduğunu, şirket müdürünün şirketi ve ortakları zararlandırıcı işlemler yaptığını, davacının ortaklıktan çıkmakta hukuken haklı olduğunu, davalı şirketin öz sermayesi, aktif ve pasifleri yargılama aşamasında toplanan bilgi, belge ve alınan bilirkişi raporları sonucu ortaya çıktığını, şirketin bilanço durumu, herhangi bir çıkma payı çıkıp çıkmayacağı yargılama öncesi müvekkili tarafından bilinmediğini, müvekkilinin gerçek ve güncel hak ve alacaklarının tespiti ile ortaklıktan ayrılmasına karar verilmesi halinde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin tespiti ile ödenmesini birlikte talep ettiğini, ayrılma akçesi olarak esas sermaye payının ortağın ayrıldığı tarihteki değerinin esas alınması gerektiği belirterek...

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29/03/2016 gün ve 2013/624 - 2016/243 sayılı kararı onayan Daire'nin 14/03/2018 gün ve 2016/8848 - 2018/1959 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin % 40 hisse ile ortağı olduğunu, şirketin müdürlüğünün davalı ... tarafından yapıldığını, müvekkiline şirket işleri hakkında bilgi verilmediğini, şirketin zarar ettiği iddia edilerek kullandığı aracı iade etmesinin istendiğini, daha sonra işyerinin kapısının anahtarının değiştirilip davacının şirkete alınmadığını, davalılarla müvekkili arasındaki ciddi anlaşmazlık ve husumetin uzun süredir devam ettiğini, bu husumetin mevcut hali ile şirketin devamı ve amacının...

        Mahkemece, gerek tarafların boşanmış olmaları gerekse bilirkişi raporunda belirlendiği üzere şirketin gayrifaal durumda olması ve kağıt üzerinde kalması hususları dikkate alındığında, şirketten çıkma talebinin muhik sebeplere dayandığı gerekçesi ile davacının rtaklığından çıkmasına izin verilmesine, ancak davacının dava tarihi itibariyle çıkmaya ilişkin talebinin dava niteliği ve dosya içeriğine uygun bulunmadığı gözetilerek davacının dava tarihi itibariyle çıkmaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, ortaklıktan çıkma mümkün değilse şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....

            aktardıklarını iddia ederek davalı şirketin feshi ve tasfiyesine, tasfiye payının tahsiline, kabul edilmemesi halinde ise müvekkilinin ortaklıkdan ayrılmasına izin verilmesine, davacı hissesinin diğer hissedar davalılar tarafından reel değeri karşılığında satın alınmasına, hisse bedelinin esas sermayeyi aşan şirket mal varlığından ödenmesine, bu şekilde hisse bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              açısından zorunluluk haline getirdiği yükümlülükleri de yerine getirmediğini, bu nedenlerle müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına, payının şirkete devredilmesini sağlamak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2500 TL sermaye payının ve 2500 TL kâr payının müvekkiline nakden ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.05.2014 tarih ve 2014/91-2014/157 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete %10 oranında hissedar olduğunu, şirketin kuruluşundan bu yana şirket faaliyeti ve kazancına dair müvekkiline herhangi bir bilgi sunulmadığını, hissesine düşen kâr payına yönelik ödeme yapılmadığını ileri sürerek ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine, şirketin feshine ve tasfiyesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL kâr payının ve 7.000,00 TL ortaklık payının 21.05.2001 tarihinden itibaren %27 ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Dosyaya delil olarak; Ayni sermaye konulmak istenilen anonim şirketin sicil kayıtları celp edilmiş, incelenmesinde; şirket merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu, şirketin 14/12/2005 tarihinde kurulduğu, her türlü nakil vasıtasına ait yedek parçanın alım satımı, ithalatı, ihracatı ve ilamatını yapmak alanında faaliyet gösterdiği, sermayesinin 2.200.000,00 TL olup, ortaklarının 2.090.000,00-TL sermaye payının talep eden ..., 110.000,00-TL sermaye payı ile diğer ortak ...'dan oluştuğu görülmüştür. Taşınmazların tapu kayıtları, çap örnekleri, imar durumları getirtilmiştir. Sermaye olarak konulmak istenen taşınmazların değer tespiti yönünden keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle rapor ve maddi hataların düzeltilmesi için ek rapor alınmıştır. 10/12/2018 tarihli raporda özetle; tespite konu ... ili, ... ilçesi, ......

                    UYAP Entegrasyonu