Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflarınca aynı şirketlere ilişkin -----sayılı dosyası ile şirketin feshi davası açıldığını, davaya konu iki şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik istemi kabul ettiklerini, zira dava evvel açtıkları şirket feshi davalarındaki taleplerin de bu yönde olduğunu beyan ederek; birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Asıl dava, TTK 531. Maddesi uyarınca haklı sebeplerle şirketin feshi ve tasfiyesi ile bu talebin uygun bulunmaması halinde davacının şirketten çıkarılması talebidir. Birleşen ---- davası da TTK 531. Maddesi uyarınca şirketin feshi ve tasfiyesi , aksi halde davacı ortağın şirketten çıkarılması talebidir....

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, haklı sebeple limited şirketin feshi davasının şirket tüzel kişiliğine karşı yöneltilmesi gerektiği, ortağın haklı sebeple fesih davasında pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan asıl davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine; şirketin feshine ilişkin menfaatlerin ağır bastığı, şirketin feshi ve tasfiyesinin en uygun çözüm olduğu gerekçesiyle birleşen fesih ve tasfiye davasının kabulüne; karşı davanın TTK'nın 640/III. madde hükmüne göre şirket tüzel kişiliği tarafından açılması gerekir iken aynı zamanda müdür olan adı geçen ortak tarafından açıldığı, kaldı ki, karşı davacının aktif dava ehliyetinin varlığı ve iki kişilik limited şirkette genel kurul kararının aranmaması kabul edilse dahi, şirketin ekonomik yönden kötü durumda olması, ortaklık işletmesinin sürekli olarak verimsiz hale gelmesi, kronik hale gelen kârlılık kaybının ortaklığın devamını güçleştirmesi ve şirketin...

      nın şirket adına yaptığı bir taahhüt bulunmadığı gibi, şirketin de hiçbir zaman ortağı olmadığı bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirketten adi ortaklık sözleşmesi gereğince ortaklıktan ayrılma payını talep etmesi hukuken mümkün olmadığı, davalı şirketin bu nedenle iş bu davada taraf sıfatının ve adi ortaklıktan kaynaklanan bir sorumluluğunun olamayacağı benimsenmiş ve şirket aleyhine açılan dava mahkememizce sıfat yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Diğer davalı ...'nın, ... ile aralarında yaptığı 04/12/2018 tarihindeki adi ortaklık sözleşmesinin tarafı olması ve imzanın da inkar edilmemesi karşısında iş bu davalı aleyhine açılan davada, davalı ...'nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır. Ancak mahkememizce davacı ... ve davalı ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesi sonucu sözleşme hükümlerine uygun olarak adi ortaklık sona ermesi halinde davalı ...'...

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki şirketin feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/04/2014 tarih ve 2013/76-2014/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkiline yıllardır hiçbir kar payı verilmediğini, müvekkili ile davalı şirketin diğer ortakları arasında yıllardır süren geçimsizliğin ticari hayatın sürdürülmesini imkansız hale getirdiğini ileri sürerek, müvekkilinin şirketten çıkmasına izin verilmesini, çıkma payının hesaplanarak müvekkiline ödenmesini, taleplerinin mümkün olmaması halinde şirketin feshi ile tasfiyesi ile pay değerinin...

            K. sayılı kararla; “...taraflar arasında düzenlenen 31/12/2011 tarihli "Ortak Girişimin Feshi'' sözleşmesinin muvazaalı olduğu ve ortaklığın fesih ve tasfiyesinin henüz gerçekleşmediği nazara alınmak suretiyle, uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça açılan dava konusu ... Sanayi Ticaret A.Ş.'nin feshi ve tasfiyesi (sona erdirilmesi) istemine ilişkindir. Davacı tarafça dava konusu şirkete iradesi dışında bilgisi olmadan ortak yapıldığını ve aynı şekilde ortaklıktan çıkarıldığını bu nedenle davalı müdürlükte işlem gören ... San. ve Tic. A.Ş. nezdindeki tüm ortaklık yapısının kaldırılmasına, sicil kaydının bu şirket yönünden düşürülmesine ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmediği için davalı tarafça cevap dilekçesi sunulamamıştır. ... kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu şirketin ...nün ... sicil numarasına kayıtlı ... San. ve Tic. A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin ... / İstanbul olduğu, şirketin son tescilini 23/03/2018 tarihinde yaptırdığı ve şirketin tek yetkilisinin ... olduğu anlaşılmıştır....

                Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, dava tarihi itibarıyla davalı şirketin müdürlerinin görev süreleri ile temsil ve ilzam yetkilerinin devam ettiği, davalı şirketin dört ortaklı olduğu, şirketin faal halde bulunduğu, güçlü bir mali yapıya sahip olduğu, feshi için bir sebep bulunmadığı, davacının aktarılan paralar yüzünden şirketin zarara uğratıldığına ilişkin iddiasının ispatlanamadığı davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için gerekli haklı sebeplerin tespit edilemediği, fesih ve tasfiye davasının şirkete açılması gerektiği gerekçesiyle davalı ... hakkındaki dava atiye bırakıldığından açılmamış sayılmasına, davalılar ..., ..., ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan usulden, davalı şirket aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir....

                  bulunduğunu ve güven ilişkisinin sona erdiğini ileri sürerek, haklı nedenle şirketin feshi ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir....

                    Dava, davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davanın hukukî dayanağı olan TTK 636/3 maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." düzenlemesi yer almaktadır. Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası getirtilip incelenmiştir. UYAP sisteminden yapılan incelemede İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...-... E.K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ... vekili tarafından davalı ... Limited Şirketi aleyhine 23/03/2021 tarihinde davalı şirketin TTK md. 636 uyarınca haklı nedenle feshi talebi ile dava açılmış olduğu, yargılama sonucunda 11/11/2021 tarihli...-... E.K. sayılı karar ile davanın kabulü ile davalı... Limited Şirketi'nin feshine ve şirketin tasfiyesine, tasfiye memuru olarak davacı...'...

                      UYAP Entegrasyonu