Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, ortaklıktan çıkarma ve şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi ile Marmaris 1.Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi arasında HSK'nun 7.7.2021 tarihli 608 sayılı kararı ilgi tutularak karşılıklı olarak görevsizlik/gönderme kararları verilmiş, yargı yerinin belirlenmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir. Somut olayda; HSK'nun 7.7.2021 tarih 608 sayılı kararı ile Ticaret Mahkemeleri kurulması ile mevcut Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin karar verilmiştir. HSK kararında, derdest dava dosyalarına hangi mahkemenin bakacağı konusunda açıklık bulunmamaktadır. Ancak anılan kararın 1.9.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir....

    Davalı vekili, kooperatif ana sözleşmesi 10. maddesindeki ortaklık şartlarını kaybedenlerin 14. maddeye göre ortaklıktan çıkarılabileceğini, Kooperatifler Kanunu'nun 15/2 maddesi gereğince bağlanmanın varlığı halinde taşınmazın veya işletmenin devredilmesinin, ortaklığın yitirilmesi sonucunu doğuracağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, çıkarma kararının davacıya tebliğ edilmemesi sebebiyle çıkarma kararının öğrenildiği 25.04.2010 tarihli genel kuruldan itibaren davanın süresinde açıldığı, kooperatif anasözleşmesi 10. maddesindaki ortaklık şartlarını kaybedenlerin 14. maddeye göre ortaklıktan çıkarılabileceği, ancak muayyen süreyi içeren ihtar gönderilmeden verilen çıkarma kararının usule uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, yönetim kurulunca alınan 22.02.2010 tarih ve 153 sayılı çıkarma kararının iptaline karar verilmiştir....

      kayıtlarında bu bağlantıyı gösteren satış kayıtları bulunduğunu, müvekkilinin gelinen aşamada ortaklıktan ayrılma talebini davalı şirkete ilettiğini ancak yanıt alamadığını,şirket ana sözleşmesinde pay devrinin genel kurulun iznine tabi bulunduğundan müvekkilinin bedeli mukabilinde ortaklıktan çıkma dışında bir seçeneğinin kalmadığını ileri sürerek TTK 595/5 maddesi gereğince müvekkilinin sermaye payının gerçek değerinin ödenerek ortaklıktan çıkarılmasına,bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davalı şirketin feshine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

      -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından, müvekkiline hiçbir ihtar ve bildirim yapılmadan, davacı hakkında kooperatif anasözleşmesinin ortaklık şartlarını belirten 10 ncu maddesinin 3, 5 ve 6. fıkralarında düzenlenen ortaklık şartlarını taşımadığı gerekçesiyle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmiş olduğunu, sözkonusu çıkarma kararının hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek, 08.06.2006 tarih ve 5 nolu ortaklıktan çıkarma kararının iptali ile ortaklığın devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın, yönetim kurulu üyelerine açılmasının doğru olmadığını, davacının, tahditli plaka uygulamasına geçiş sürecinde kooperatifle ilişiğini kestiğini ve aynı bölgede faaliyet gösteren başka bir kooperatife ortak olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/980 Esas KARAR NO : 2023/155 DAVA : Ortaklıktan Çıkarma - Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 18/06/2021 KARAR TARİHİ : 23/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan Çıkarma-Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin gayrimenkul değerleme alanında faaliyet gösteren, faaliyetleri hem Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) hem de Sermaye Piyasası Kurumu’nun (SPK) düzenleme ve denetimine tabi olan bir şirket olduğunu, diğer davacılar ... , ... ve ... 'ın da müvekkili şirketin ortakları olduğunu, davalı ......

          nın hali hazırda davalı şirketin ticari faaliyetlerini yürütmesi şirket menfaatleriyle çakışacağından doğacak olan zararları önlemek amacıyla şirket yönetimine kayyum atanmasına, haklı nedenle şirketin tasfiyesi, aksi takdirde müvekkilinin hissesinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılması taleplerine ilişkin haklı gerekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, haklı nedene dayalı olarak anonim şirketin feshi, olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının anonim şirketin feshini ve ortaklıktan çıkmayı isteyip isteyemeyeceği, yönetim kayyımı atanmasının şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. Davacı, 1.600 hisseli davalı ... Ticaret A.Ş.'de 80 adet pay sahibidir....

            Sayılı 02.07.2020 tarihli ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağını, davalı alacaklı T3 müvekkili şirketin ortağı olup, TTK 531. Maddesi uyarınca açılmış olan şirketin feshi davasında Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/531 E. 2020/348 K. Sayılı 02.07.2020 tarihli ilamı ile T3 215.895,96 TL pay karşılığı ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi yönünde karar verildiğini, bu kararın istinaf edildiğini, henüz kesinleşmediğini, şikayet konusu icra takibine dayanak teşkil eden ilamın sicil kayıtlarında değişiklik yapılmasını gerektireceğini ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            İlk Derece Mahkemesince; şirketin olağan genel kurul toplantısının yapılamaması, şirketin organsız durumda oluşu, davalı şirketin müdürlük görevinin gereği gibi yerine getirilememesi, ortaklar arasındaki güvene dayalı ilişkinin ortadan kalktığının göstergesi niteliğindeki ortaklar arasındaki ceza dosyası, şirket hesaplarının gerçeği yansıtmaması, şirket malları üzerinde şirket hesaplarında görünmeyen yüksek meblağdaki borçlardan dolayı hacizlerin oluşu, davacı ile birlikte diğer ortak ...'in de şirketin fesih ve tasfiyesini talep ediyor oluşu ve kayyım raporlarında da şirketin borca batık olduğunun bildirilmesi karşısında davacının payının gerçek değerinin belirlenerek ortaklıktan çıkarılması uygun bir çözüm olarak görülmeyerek, şirketin sağlıklı işlemeyişi karşısında en uygun çözümün şirketin feshi olduğu, fesih talebi şirket ortaklarına yöneltilemeyeceğinden şirket ortakları yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ......

              TTK 640/3.maddesinde "şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin, ortağın ortaklıktan çıkarılmasını mahkemeden talep edebilecek ve ortak, ancak mahkeme tarafından verilecek kararla ortaklıktan çıkarılabilecektir. TTK 621/h.maddesine göre, bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusunda alınacak kararın, genel kurulun önemli kararları arasında sayılmıştır. Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 17/10/2018 tarih, .... Esas, ......

                Noterliğinden 16.07.2014 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile, Yönetim Kurulunun 07.07.2014 tarihli ve 276 sayılı kararı ile davacıyı ortaklıktan çıkardığını bildirdiğini, davalının eyleminin usul ve yasa ile kooperatif ana sözleşmesine aykırı olduğunu ileri sürerek yönetim kurulunun davacı hakkında verdiği 07.07.2014 tarihli ve 276 sayılı ortaklıktan çıkarma kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının Kooperatif Ana Sözleşmesinin 10. maddesinin 6. fıkrasında yer alan ve ortaklık şartı olarak öngörülen nitelik ile şartları sağlamayarak kuruluş amacına uygun olarak kurulmuş olan OSB'deki katılımcı vasıflarını kaybettiğinden ana sözleşmenin 14/1 maddesi gereğince ortaklıktan çıkarıldığını, bu durumun kendisine ana sözleşme hükümlerine uygun olarak noter kanalıyla tebliğ edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu