Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ortaklığı sürdürmeyi müvekkil açısından çekilmez bir hale getirdiğini, Davalı şirketin diğer ortağı ve müdürü olan ... münferiden temsil yetkisini kötüye kullanarak 28.06.2017 tarihinde davalı şirketin banka hesabı bulunan ......

    Dava; 6102 sayılı TTK'nın 638. maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkin olup, davacının sermaye payı, kar payı ve tazminat alacağı talebi ise bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı şirketin ortağı olup olmadığı, davalı şirketin ana sözleşmesi gereği ortaklıktan çıkma hakkının kullanılmasının mümkün olup olmadığı, şirketin faaliyetlerini devam ettirip ettirmediği, bu itibarla haklı sebeple şirketten çıkma hakkının kullanılmasının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. ------ yazılan yazı cevabında davacının davalı şirketin ortağı olduğu görüldü. ----- yazılan yazıya cevap verildiği, davalı şirkete ait gelir ve beyannamelerin mahkememize gönderildiği görüldü....

      Davalı şirketin, davacının ortaklıktan çıkarılmasına bir itirazı olmadığı, davalı şirketin itirazının, davacının çıkma payının davadan önce taşınmaz, araç ve para verilerek ödendiği noktasında olduğu, bu durumda TTK'nın 636/3.maddesinde belirtilen haklı sebeplerin varlığını tartışmaya gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça, davacının çıkma payının davadan önce taşınmaz, araç ve para verilerek ödendiği savunulmuş ise de davacının davalı şirketteki payına karşılık bir çıkma bedeli ödendiğinin ispat edilemediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince depo kararı yerine getirilmediği için şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ise de çıkma payı için depo kararına gerek yoktur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi alacağının tahsili davalarında hüküm altına alınan alacak kararın kesinleşmesi ile muaccel olacağından davacının ayrılma akçesinin muaccel olmadığı, davalı şirkete ait mal, alacaklar ile gayrımenkul ve taşıtları üzerine 03/03/2017 tarihli tensip ara kararıyla ihtiyati tedbir konulduğundan davalının bu menkul ve gayrımenkulleri kaçırması suç oluşturduğu gerekçesiyle davacının davalı şirket taşınır, taşınmaz, araç, makina, gayrımenkuller üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin reddine karar verilmiştir....

        Dava, davacı ortağın şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payı istemi ile olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, ortaklıktan çıkmaya izin davası ile şirketin fesih talebi davası sadece davalı şirkete yöneltilebileceğinden diğer ortak davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Tüm bu soruların yanıtı verilmeden şirketin hisse değerinin olumlu veya olumsuz tutarının hesaplanmasının teknik olarak olanaksız olduğu, Davacının haklı sebeple çıkma talebinin ispata muhtaç olduğu, bir an için davacının haklı sebeple çıkma talebi yerinde görülse dahi davacının ayrılma payının hesaplanmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. " görüş ve kanaatini sunmuşlardır. Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur. Davacı vekilinin yeniden inceleme yapılması ve ek rapor alınmasına yönelik talebin dosya kapsamı ve sunulan beyanlar itibariyle yerinde görülmeyip reddine karar verildi. Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davanın haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma isteğine ilişkindir. Dolayısıyla belirlenecek husus davacının ortaklıktan çıkma talebine ilişkin gerekçelerin haklı olup olmadığıdır....

            Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ayrılma akçesi olarak ne kadar talep ettiğini belirtmesinin ve eksik harcı tamamlamasının gerektiğini, şirketin ana sözleşmesi ve ----- ile davacının iddialarının örtüşmediğini, davacının şirketten herhangi bir alacağının olmadığını, taraflar arasında ortaklığın devrine ilişkin geçerli bir sözleşmenin bulunmadığını, şirketin müvekkili tarafından borçlandırıldığı ve davacının yapılan işlemlerden dolayı bilgilendirilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi dışındaki taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi, ayrılma akçesinin tahsili istemlerine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle -----kavramı üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır....

              Mahkememizin 2019/336 esas sayılı dosyasının konusu ise; davacı ... tarafından davalı Deniz Brode..Ltd Şti aleyhine ayrılma akçesi karşılığında ortaklıktan çıkma davası olduğu ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davanın taraflarının ve usulsüzlük iddialarının aynı olduğu gerekçesiyle birleştirme kararı verilmiş ise de, mahkememizdeki dava şirket ortaklığından ayrılma akçesi karşılığında çıkma davası olup, 3.Asliye Ticaret Mahkemesindeki dava ise yöneticinin sorumluluğu davasıdır.Her iki davanın tarafları aynı olsa bile konuları farklıdır. Yani 3.Asliye Ticaret Mahkemesindeki sorumluluk davasında yargılama yapılarak, olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi halinde sorumluluk miktarı şirkete ödendikten sonra mahkememizdeki dosya da davacının ayrılma akçesi hesaplanabilecektir. Zaten mahkememizce de 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasının bekletici mesele yapılması kararı verilmiştir....

                Dosyamızda da görüldüğü üzere taraflar arasında güven ilişkisi ortadan kalkmış, husumet oluşmuş, taraflar artık birbirleriyle anlaşamaz duruma gelmiş, bu hali ile şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebebin oluştuğu anlaşılmış olup, yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde davalı şirketin esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin belirlenebilmesi için şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanmış, ayrıca ayrılma akçesi hesaplanırken yalnızca şirket sermayesi değil maddi ve manevi tüm değerleri ile şirket mal varlığı esas alınmak kaydı ile şirketin yaşayan gerçek değeri tespit edilmiştir. Buna göre şirketin öz sermaye pazar değerinin 986.668,00 TL olduğu, hisse oranına göre davacı T1 düşen ortaklıktan ayrılma akçesi tutarının ise 271.333,00 TL olduğu belirtilmiştir....

                .- DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/03/2017 KARAR TARİHİ : 20/04/2022 YAZIM TARİHİ : 26/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesi tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı ... Teknolojileri Otom. Müh. Mak. San, ve Tic.Ltd.Şti. 'nin %50 hissedarı olup, esas sermaye borcunun tamamını ödediğini müvekkilinin davalı şirketin diğer ortağı, aynı zamanda da yetkilisi ... ile ortaklıktan ayrılmaya ilişkin görüşmeler yapmasına karşın taraflar arasında finansal şartlarda anlaşma sağlanamadığını, ortaklıktan ayrılma hususunda TTK 638/2 bendinde aranan haklı sebeplerin meydana geldiğini, davalı şirketin idaresi; kuruluş tarihi olan 08/05/2014 tarihinden itibaren ilk 5 yıl için ...'...

                  UYAP Entegrasyonu