kayyum atanmasına TTK 439 madddesi gereğince özel denetçi tayinine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili, dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında davacının yönetim kurulu üyeliğinden azline karar verildiğini, genel kurul tarafından özel denetçi tayin edilebilmesi için bu yönde genel kurul gündeminde bir madde bulunması gerektiğini, davacının davalı şirkette tek başına imza yetkisini haiz, hatta şirketten para çekebilecek kadar yetkili bir yönetim kurulu üyesi olduğunu, özel denetçi tayinini istediği bir takım konuların bizzat kendisi tarafından takip edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Davacı tarafça davalı şirkete özel denetçi atanması talep edilmiştir. TTK'nın 439. maddesinde, genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahiplerinin veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon TL olan pay sahiplerinin özel denetçi atamasını isteyebilecekleri düzenlenmiştir. TTK 439/1 maddesi yönünden davacının mirasen intikal eden hisseler dışında 1/10 azlık nisabından düşük olduğupayların itibari değeri de bir milyondan az olduğundan, davacının özel denetçi tayini talebi ile davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığından, davacının şirkete kayyım atanması talebi de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde bulunmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
ileri sürerek 2008 ve 2009 yılları için davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır."...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/03/2013 gün ve 2011/384-2013/46 sayılı kararı bozan Daire’nin 05/03/2014 gün ve 2013/12130-2014/4174 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin 20.06.2011 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan, özel denetçi tayin edilmesine ilişkin 3 nolu kararın, özel denetçi atanan kişi ile ilgili müvekkiline herhangi bir bilgi verilmemesi, bu kişinin özel denetçi olarak atanmasının yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından teklif edilmesi nedeniyle kanuna aykırı olduğunu ayrıca, davalı şirketin sermayesinin artırılmasına ilişkin 4 no'lu kararının da öncelikle artırılan kısma ilişkin sermaye taahhütlerinin genel...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/430 Esas - 2024/10 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle; ön inceleme aşamasında yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava özel denetçi atanmasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmıştır. İnceleme; 6100 sayılı HMK.'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davalı şirkete özel denetçi atanması talebinde bulunmuştur. Özel denetim TTK'nın 438 ilâ 444. maddeleri arasında düzenlenmiş olup özel denetimde, özel denetçi tarafından belirli olayların aydınlatılması amacıyla denetim yapılmakta ve sonuç rapor ile açıklanmaktadır....
un 18.07.2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği, buna mukabil davalı vekilinin ise aynı tarihli dilekçe ile masraf ve vekalet ücreti istemediklerini, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasını talep ve beyan ettiği gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki bilgi ve belgelere, temyiz edilen kararın ... şirkete özel denetçi atanması isteminin reddine ilişkin olmasına, 6102 sayılı TTK'nın 440/2 maddesi uyarınca, anonim şirkete özel denetçi atanması yolundaki istemin kabulüne yahut reddine ilişkin mahkeme kararlarının kesin nitelik arzetmesi nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya bir aykırılık bulunmamasına, HMK'nın 310. maddesi uyarınca, davadan feragatin ancak hüküm kesinleşinceye değin yapılabilmesine, davacı yanın hükmün şeklen kesinleşmesinden sonra davadan feragatinin sonuç doğurucu nitelikte bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerel mahkemece verilen temyiz isteminin reddine...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/11/2016 gün ve 2012/507-2016/546 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesinin davacılar ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili; müvekkillerinin davalı şirkette % 31 oranında pay sahibi olduklarını, şirketin mülkiyetindeki otelin anormal derecede düşük bedelle kiraya verilmesi, .... kişiler lehine bankaya yüksek miktarlı ipotekler tesis edilmesi ve diğer zararlandırıcı işlemlerle şirketin aşırı borç altına sokulması, bugüne kadar hiç kar dağıtılmaması, şirket yönetimindeki suistimallerin araştırılması ve ...’nun 348. maddesi uyarınca özel denetçi tayini için olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması talebiyle davalı şirketin yönetim kuruluna ve denetçiye yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, davalı şirkete ait otelin kiralanması hususunun görüşüleceği ....02.2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına müvekkilinin katılımının engellendiğini, toplantı gündeminde ve sonrasında...