Apartmanı B ve C Blok yöneticisinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2008/308 Esas sayılı görülmekte olan itirazın iptali davasında müvekkiline mahkemece verilen yetki gereğince iş bu davanın açıldığını belirterek dava tarihinde ... Apartmanının B ve C Bloklarının yöneticisinin kim olduğunun tespitini istemiş, mahkemece ...'un yönetici olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; anataşınmazın tapuda yönetim planının bulunmadığı anlaşılmakta olup buna göre yönetiminde Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinin uygulanması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; yöneticinin sorumluluğu nedeni ile açılan alacak davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6102 sayılı TTK. 644 atfı ile limited şirketlerde de uygulanan yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin TTK. 553/1 maddesine göre, yöneticiler kanundan ve esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri taktirde; hem şirkete, hem pay sahiplerine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludur. Aynı yasanın TTK.555/1 maddesine göre şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, ancak pay sahiplerinin tazminatın ancak şirket adına ödenmesini isteyebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme kuşkusuz ortaklığın doğrudan, ortağın da dolaylı zarara uğraması haline ilişkindir....
Taraflar arasındaki şirket yöneticisinin sorumluluğu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın bir kısım davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisinin Teknik Doğrama...Ltd. Şti.'...
GEREKÇE: Dava anonim şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
GEREKÇE : Dava anonim şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil aleyhine açılan davanın öncelikle husumet yönünden reddinin gerektiği, davacı tarafın kendi iddia ve bayanları ile dahi ihtilafın müvekkilin mülkiyetindeki herhangi bir malmelek ile ilgili hususlarda değil, belli aşamada mahkeme kararı ile denetici kayyumluğu yaptığı sermaye şirketi ile olan alacak verecek hususunda olduğunun belirgin olduğunu, müvekkil ve davacı şirket arasında müvekkilin kayyumluk görevini ifa ettiği süreçte hiçbir görüşme ya da müvekkil tarafından davacıya bir taahhüt söz konusu olmadığını, müvekkile tebliğ edilen kararda şirketin faaliyetlerinin kayyumun genel denetimi altında yürütülmesine denildiğini, şirketin yönetiminin kayyuma devredilmediğini,şirket yöneticisinin görevden el çektirilmediğini, şirketin idaresi şirket müdürü ve yetkilisi ...'...
Şirket yöneticisinin ortaklığa verdiği zarar, şirket ortaklarının dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Limited şirketlerde TTK'nın 644. maddesinin yollamasıyla 553. maddesi uyarınca şirket yöneticileri Kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete, hem de pay sahipleri ve şirket alacaklılarına karşı şirkete verdikleri zarar sebebiyle sorumlu olurlar. Ancak TTK'nın 555. maddesi uyarınca şirket pay sahipleri dolaylı zarar nedeniyle açacakları davalarda hükmedilecek tazminatın kendilerine değil ancak ortaklığa verilmesini isteyebilirler. Davacı ile davalının % 50 oranında ortak ve hissedar oldukları dava dışı şirketin 18.04.2004 tarihli karar ile 10 yıl süre ile birlikte, 08.12.2015 tarihinden itibaren münferiden davalı tarafından temsil edildiği sabittir. Davacının azil ve sorumluk iddiaların haklılığının denetlenebilmesi için ticari defterlerin ve şirket kayıt ve belgelerinin incelenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, site eski yöneticisinin yeni site yönetimine karşı açtığı alacak davasıdır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 18.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in 133.000,00 TL itibari pay değerine herhangi bir itirazda bulunmadığını ve tutanağı imzaladığını, yine aynı tutanakta pay oranı olarak yazılmış bulunan %13,3 orana da itiraz etmediğini, davalı şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi ... ... D ... ile davalı şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı ...'nın yönetim kurulu üyeleri olarak şirkete verdikleri zararlardan TTK kapsamında sorumlu olduklarını, sonuç olarak bahsi geçen 2019/349 sayılı dosyada genel kurul kararının iptaline yönelik talebin reddini, müvekkilinin ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğini kasten zarara uğrattıkları sabit olan şirket ortağı ve şirket yöneticisi olan davalılardan kasıtlarıyla şirketi uğratmış oldukları zarardan şimdilik 1.000,00 TL'nin müşterek ve müteselsil olarak tahsilini talep etmiştir. 2. Davacı vekili 05/10/2021 tarihli talep açıklama dilekçesi ile; sermaye artırımının davalının ve şirket ortağı ve aynı zamanda o dönem yönetim kurulu başkanı olan ...'...
yöneticisinin sorumluluğunun doğabilmesi için şirket yöneticisinin kusurlu eyleminin varlığı ve bu kusurlu eylem ile şirketin zarara uğraması arasında da illiyet bağı bulunması gerektiği, bu hususun ispat edilip edilmediği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu, mahkemece davalıların matbaa hizmeti sunmaları nedeniyle katlanabilecek giderleri öngörmeleri gerektiği ve şirketin oluşan zararından sorumlu oldukları kanaatine varılır ise, 2016 - 2017 ve 2018 yıllarında önceki dönemler kadar faaliyet karı elde edebileceğinin düşünüldüğü ve bu dönemlerde elde edilebilecek kar tutarının 3.886.376,74 TL olarak hesaplandığı açıklanmıştır....