Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/138 Esas KARAR NO : 2022/162 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 04/03/2022 KARAR TARİHİ : 07/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı ... A.Ş'nin tek ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı ...'...

    ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ...'...

      davacı iş merkezi yöneticiliğinin imza ve onayı olmadan onay alınmış gibi sahte imza ile davalı bankanın iş merkezi yöneticiliği hesabından 02/12/2011 tarihinde 8.000,00 TL, 21/01/2013 tarihinde 13.000,00 TL olmak üzere toplam 21.000,00 TL para çektiğini, davacı iş merkezinin yöneticisinin ..... ..... olduğunu, ..... ..... ait imza sirküleri incelendiğinde davalı ..... ..... bankaya sunmuş olduğu evraklardaki imzanın ..... ..... ait olmadığının görüleceğini, bu şekilde ödeme yapan davalı bankadan ve davalı ..... ..... iş merkezi yöneticiliğine ait ve davacı tarafından çekilen 21.000,00 TL'nin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir. Davalılardar ..... Bank A.Ş....

        Dava dilekçesinde her ne kadar TTK'nun 410/2 maddesi uyarınca yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığı da ifade edilerek çağrı izni verilmesi talep edilmiş ise de, dava tarihinden iki ay önce yapılmış bir genel kurul olduğu ve bu genel kurulda şirket yetkilisi seçiminin yapıldığı, davacının dava tarihinden önce açmış bulunduğu şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma davasında şirket yöneticisinin kötü yönetimi iddialarının da dile getirildiği, kötü yönetim iddialarının hali hazırda dava konusu olduğu, gelinen noktada şirket yöneticisinin kötü yönetimi sebebiyle tekrardan genel kurul toplantısı istenilmesinde hukuki yararın bulunmadığı vicdani kanısına varılmakla, davacının TTK'nun 410/2 maddesi kapsamındaki talep ve iddiaları yönünden de davanın reddinin gerektiği anlaşılmıştır. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DAVANIN DAVALILAR ... VE ......

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın dernek yöneticisinin dernekten olan yönetim kurulu kararına dayanan alacağının tahsili istemine ilişkin olmasına ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 24.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" KARAR Zabıta marifeti ile davalı apartman yöneticisinin ve ihtilaflı dönemdeki kat maliklerinin tespit edilmesi istenilerek; yönetici tespit edilirse yöneticiye, tespit edilemez ise tüm kat maliklerine gerekçeli karar tebliğ edilip tebligat parçası dosyaya konularak yasal temyiz süresi beklenilip gerektiğinde HUMK'nın 432. maddesi hükümleri uygulanmak suretiyle gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı ... vekili, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin işveren ya da işveren vekili ve işyeri yetkilisi olmadığını, bu şirket kayıtlarında müvekkilinin ERS firmasının ortağı dahi olmadığını belirterek açılan davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunu'ndan doğan alacaklarda sorumluluğun işverene ait olduğu, iş davalarının işverene karşı açılmak zorunda olduğu, davacının işvereninin dava dışı şirket olduğu, işveren vekilinin bu anlamda bir sorumluluğu olmadığı, davacının davalılar aleyhine açmış olduğu davada işveren vekili olduğunu iddia ettiği davalılara karşı davasını yönelttiğini, ancak davalıların işveren vekili oldukları kabul edilse bile, işçilik alacakları yönünden davada pasif husumet bulunmadığı gerekçesi ile davalılar aleyhine açılan davanın husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmiştir. Karar davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir....

                Somut uyuşmazlıkta, davacı işçiye verilen savunma talep yazısında yer alan ve davacının kusurlu davranışlarda bulunduğunu iddia eden işverenliğin bu iddiaların ve davalı şirketin bu davranışlardan işletmesel menfaatlerin ne şekilde zarar gördüğünün soyut ifadelerden öte, somut tutanak, şikayet yazısı gibi şirket içi belgeler ve tanık beyanları ile ıspatlanamadığı, davacının çalıştığı dönem boyunca işlerini başarı ile sürdürdüğü, ancak, davacının birinci olarak bağlı olduğu yöneticisinin davacının görev tanımı dışında kalan görevleri de davacıdan talep ettiği, davacının iki ayrı görevi yerine getirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; ''Somut olayda davacının işyerinde tedarik zinciri müdürü olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından yöneticisinin verdiği talimatları yerine getirmediği, önemli konularda yöneticisini bilgilendirmediği, yöneticisinin iş ile ilgili sorularına cevap vermediği gibi cevap vermeme sebeplerini de açıklamadığı, yöneticisinin dürüstlüğünü sorguladığı, yöneticisine "sen" diye hitap ederek kaba bir davranış sergilediği, toplantı odasını terk ettiği gerekçeleriyle 04/06/2018 tarihli fesih bildirimi ile 4857 sayılı Kanun'un 25/II-h,d maddesi gereğince feshedildiği anlaşılmaktadır....

                Davacı vekilince ileri sürülen iddialar ve iddianın ileri sürülüş biçimi gözetildiğinde, ihtiyati tedbir talebinde bulunulan davanın limited şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin TTK hükümleri uyarınca açıldığı anlaşılmaktadır. Şirket ortakları ve alacaklılarının şirket yöneticisinin eylemleri nedeniyle uğramış oldukları dolaylı zararlar nedeniyle 6762 sayılı TTK'nın 556. maddesi atfı ile 309. maddesi uyarınca (6102 sayılı TTK'nın 644/1- a maddesi uyarınca uygulanması gereken 553. ve 555. maddeleri), "tazminatın şirkete verilmesi" kayıt ve koşuluyla sorumluluk davası açabilmeleri de mümkündür....

                UYAP Entegrasyonu