Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden gelen 20 Şubat 2014 tarihli yazıya göre davacının şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesine göre hisse devrinin ticaret siciline tescilinin pay devrinin gerçekleşmesi için zorunlu bir şekil şartı olmadığı, ancak 3. kişileri haberdar etmek için tescil işleminin yapılabileceği ve bunu ticaret sicil müdürlüğüne bildirme görevinin şirket tüzel kişiliğine ait olduğu, TTK'nın 520. maddesi uyarınca, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için pay devrine ilişkin sözleşmenin noterce tasdiki, ortaklar kurulu kararı ve devrin pay defterine işlenmesi gerektiği, pay devrinin ortaklar kurulunda görüşülüp karar alındığına ilişkin bir kararın varlığı yazılı delille kesin olarak ispatlanamadığı yalnızca ortaklar pay defterinde.... adının 2. nolu üye olarak yer aldığının görüldüğü,.... ile davacı arasındaki devre ortaklarca muvafakat edildiğine ilişkin karar sunulamadığından bu kararın bulunmaması halinde ticaret sicil müdürlüğünün...
Hukuk Dairesi'nin E. 2017/4053, K. 2019/1088) Her ne kadar davacı tarafından pay devir sözleşmesinin tarafı olan ... mirasçılarına karşı da dava açılmış ise de pay devrinin tespitine ilişkin davanın pay devri yapılan şirket aleyhine açılması gerektiğinden mirasçılar ...,...,...,... ve ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı şirket ... Gıda San. Ve Tic. Ltd....
ait 9.004 payın şirketin aktif ve pasifleri ile birlikte tüm hak ve borçlarıyla T1'e 450.200,00 TL bedelle devir edildiği, T3nün 30/06/2020 tarihli cevabi yazısının incelenmesinde; şirket pay devrinin aynı tarihte şirkete bildirilmesine rağmen reddine ilişkin bir genel kurul kararı bulunmaması sebebiyle devrin onaylandığının kabulünün gerektiği, ancak pay devrinin tescil edilmesi halinde 6102 Sayılı TTK'nun 623.maddesinde aranan yönetim ve temsil yetkisine haiz en az bir ortak bulunması şartının ortadan kalkacağı ve şirket yönetim organından yoksun kalacağı, bu sebeple pay devrinin tescil edilebilmesi için öncelikle şirketin yönetim ve temsilinin belirlenmesine ilişkin genel kurul kararının ibraz edilerek tescil işlemlerinin tamamlanması değerlendirildiğinden pay devri ile ilgili tescil talebinin bahsi geçen hükümler şirket tarafından sağlandığı takdirde mümkün olacağının belirtildiği görülmüştür....
ya devir yapıldığı ve bu devirlerin geçersiz olduğunu, bu devirlerin davacıların hisse oranlarını küçültmek ve oy haklarını kısıtlamak amacıyla yapıldığını, ileri sürerek pay devrinin iptali ile pay defterindeki kaydın terkinine karar verilmesini talep ve dava etmişler, davacılardan ... davasından feragat etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, devirden şirket ortaklarının haberi olduğunu, daha sonra ana sözleşme hükmünün değiştirildiğini, devredilen hisselerin toplam 2 pay olduğunu, karar oylamalarında sonuca etkili bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir....
ten devraldığını, ancak davalı şirketin devri pay defterine işlemediğini, tescil işlemlerini tamamlamadığını ileri sürerek, 450.000 adet hissenin davacı adına pay defterine işlenmesini, ticaret sicile kayıt ve tescili talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcileri, ticaret sicilin işlemleri gerçekleştirmediğini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirketin nama, hamiline hisse senedi çıkarmadığı, hisselerin çıplak pay niteliğinde bulunduğu, bunların devrinin özel bir şekle tabi olmadığı, davalı şirket yönetim kurulunun devrin pay defterine işlenmesine yönelik karar aldığı, ancak karar gereğinin yerine getirmediği, davalı ...'in 450.000 çıplak payını davacıya devrettiği, devrin geçerli olup pay defterine işlenmesi gerektiği, anonim şirketlerde hisse devrinin tescil ve ilanını engelleyen hüküm bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı ...'...
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Murisin ölümü üzerine paylar hiçbir işleme gerek kalmaksızın mirasçılarına intikal ettiğinden, iştirak hükümlerinin uygulanmasına gerek bulunmadığını, pay devirlerine ilişkin şirket ana sözleşmesinde ve Türk Ticaret Kanununda belirtildiği şekli ile yazılı olarak onay verilmeme şartının belirtildiğini, şirket paydaşlarının pay geçişi ile ilgili olarak herhangi bir ret bildirimi sunmadığını, pay devrinin 2021 yılında yapılmadığını, davacının hakkı itiraz hakkı ise bu tarihte öğrenme ile gerçekleşmiş olmasına karşın herhangi bir itirazın gelmediğini, bu hususta hak düşürücü sürenin 2 yıl olduğunu, 2 yıl içinde yapılmayan itiraza ilişkin pay devrinin gerçekleştiği tarihten 3 yıl sonra yapılan itirazın usulen reddinin gerektiğini, kaldı ki pay devrinin geçişinin usulüne uygun şekilde gerçekleştiğini, usulüne uygun olarak gerçekleşen pay devrine ilişkin iptal taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili ...şirketin hazırda pay oranı...
Anılan düzenlemeye göre, pay devri, sözleşmesinin yazılı ve imzası noterden tasdikli şekilde yapılması, payın devrinin ortaklığa bildirimi ve genel kurulun onayı ile gerçekleşir. Genel kurulun devre onayı genel kurulun toplanarak devri onaylaması şeklinde olabileceği gibi, başvurudan itibaren üç ay içerisinde genel kurul pay devrini reddetmediği takdirde, onay vermiş sayılacağı şeklinde de olabilir. Somut olayda, fer'i müdahil ile davalı şirket yetkilisi ... arasında akdedilen pay devir sözleşmesi yazılı ve imzası noterden onaylı şekilde yapılmıştır. Anılan pay devri davalı şirkete bildirilmiş olup ortaklık tarafından devir kabul edilerek devrin şirket pay defterine işlenmesine, tescil ve ilanına karar verilmiştir. Anılan karar ile pay devrine ortaklık tarafından açık onay verilmiş ve paylar devralana geçmiş ise de pay devri ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiştir....
Anılan düzenlemeye göre, pay devri, sözleşmesinin yazılı ve imzası noterden tasdikli şekilde yapılması, payın devrinin ortaklığa bildirimi ve genel kurulun onayı ile gerçekleşir. Genel kurulun devre onayı genel kurulun toplanarak devri onaylaması şeklinde olabileceği gibi, başvurudan itibaren üç ay içerisinde genel kurul pay devrini reddetmediği takdirde, onay vermiş sayılacağı şeklinde de olabilir. Somut olayda, fer'i müdahil ile davalı şirket yetkilisi ... arasında akdedilen pay devir sözleşmesi yazılı ve imzası noterden onaylı şekilde yapılmıştır. Anılan pay devri davalı şirkete bildirilmiş olup ortaklık tarafından devir kabul edilerek devrin şirket pay defterine işlenmesine, tescil ve ilanına karar verilmiştir. Anılan karar ile pay devrine ortaklık tarafından açık onay verilmiş ve paylar devralana geçmiş ise de pay devri ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiştir....
Bunun dışında ana sözleşmedeki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla şirketin pay devrini reddetmesi mümkün değildir. Davalı şirketin ana sözleşmesinde de pay devrine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı tarafın savunmalarından, davaya konu pay devrinin yok hükmümde kabul edildiği ve dolayısıyla hisse devrinin şirketin pay defterine işlenmediği anlaşılmaktadır. Şirket, pay devrini kabul etmediğine göre hisseyi devralan taraf ya şirkete karşı dava açarak pay devrinin karar defterine kaydını talep edebilir ya da hisseyi devreden ortağa dava açarak ödediği devir bedelinin iadesini isteyebilir. Davalı taraf 30/08/2010 tarihli sözleşmenin hisse devrine ilişkin bir ön protokol olduğu savunulmuş ise de, sözleşmede kullanılan kesin ve net ifadelerden bu sözleşmenin ön protokol değil hisse devir sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmede yüzde beşi(5/100) hissenin Aysun Doğan'a 40.000,00 TL karşılığında satıldığı ifade edilmiştir....
Bunun dışında ana sözleşmedeki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla şirketin pay devrini reddetmesi mümkün değildir. Davalı şirketin ana sözleşmesinde de pay devrine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı tarafın savunmalarından, davaya konu pay devrinin yok hükmümde kabul edildiği ve dolayısıyla hisse devrinin şirketin pay defterine işlenmediği anlaşılmaktadır. Şirket, pay devrini kabul etmediğine göre hisseyi devralan taraf ya şirkete karşı dava açarak pay devrinin karar defterine kaydını talep edebilir ya da hisseyi devreden ortağa dava açarak ödediği devir bedelinin iadesini isteyebilir. Davalı taraf 30/08/2010 tarihli sözleşmenin hisse devrine ilişkin bir ön protokol olduğu savunulmuş ise de, sözleşmede kullanılan kesin ve net ifadelerden bu sözleşmenin ön protokol değil hisse devir sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmede yüzde beşi(5/100) hissenin ...'a 40.000,00 TL karşılığında satıldığı ifade edilmiştir. Gerek bu ifadeden gerekse hisse devrini yapan davalı ...'...