Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 12/11/2021 YAZIM TARİHİ : 15/11/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesi'nin ......

    Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu sözleşmede dava dışı şirketlerin kaşe ve imzalarının bulunduğu, davacı tarafından verilen senetlerin de dava dışı şirket adına ve şirket ortağı sıfatıyla verildiği, davalı .... tarafından da sözleşmenin dava dışı şirket adına imzalandığı, diğer davalı ...'ın sözleşmede yer almadığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetleri bulunmadığı gerekçeleriyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının talebi, davalılar tarafından davacıya karşı, davacının keşideci ve davalıların lehdar ve yetkili hamil oldukları bonolar dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan takiplere konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin iptali istemine ilişkindir....

      vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, 25/04/2014 keşide tarihli ve 80.000,00 TL miktarlı çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin davalılara da herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu çek yönünden davalılara borçlu bulunmadıklarının tespiti ile çekin istirdadına, ödenmek zorunda kalınırsa ödenen bedelin müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., 2005 yılında davalı şirketin ortağı olan diğer davalı ...'ın kendisinden borç para aldığını ve 120.000,00 TL borç verdiğini, verdiği borca karşılık dava konusu çeki ciro ederek kendisine verdiğini, ancak dava konusu çeki bankaya ibraz ettiğinde imza tutmadığı gerekçesiyle bu durumun çekin arkasına şerh edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11.05.2017 gün ve 2014/976 - 2017/393 sayılı kararı onayan - bozan Daire'nin 21.11.2019 gün ve 2019/4568 - 2019/7399 sayılı kararı aleyhinde davalı şirket vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davalılar tarafından yüksek faiz ve her an geri çekilebileceği vaadiyle para toplandığını, müvekkili tarafından davalılara 70.425,00 DEM ödendiğini, kısa bir süre sonra paranın istenildiği halde davalılar tarafından iade edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin şirket ortağı olmadığının ve hisse senedinin geçersizliğinin tesbiti ile 73.825,75 TL'nin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir....

          Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının pay devir tarihinden itibaren davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, pay devrinin ... Müdürlüğünde tescil ve ilanına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; 2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/07/2019 tarih ve 2018/797 Esas 2019/842 Karar sayılı hükmünün KALDIRILMASINA, B)1-Davanın KABULÜNE; 2-Davacının pay devir tarihi olan 07/08/2017 tarihinden itibaren davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, 3-Devir işleminin 07/08/2017 tarihi itibariyle geçerli olacak şekilde ......

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevapları ve ekinde gelen karar, kayıt ve belgeler, davalı şirket vekilinin dosyaya sunduğu beyanlarında kabul edildiği üzere, davacı şirketin davalı şirkette 2012 yılından bu yana ortaklığının bulunduğu, tescil ve ilanların yapıldığı anlaşıldığından, davacı tarafın terditli ve öncelikli talebi olan davacı şirketin, davalı şirketin ortaklarından olup olmadığının tespitine ilişkin davasında davacı şirketin davalı şirketin ortağı olduğunun tespitine, davacının, ortak olmadığının tespiti halinde terditli olarak talep ettiği, davalının takip dosyasına yaptığı itirazının kaldırılması ve davalı yanın tahsil ettiği 2.400.000 Euro'nun 25/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair depo kararı çıkarılmasına, depo kararına rağmen borcun ödenmemesi halinde davalının iflasına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin talepleri hakkında ise bir karar verilmesine...

              Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

                Noterliğinin 14.7.2004 tarihli davacının hisse satışına ilişkin sözleşmede şirketin kuruluş tarihinden devir sözleşmesine kadar doğmuş ve doğacak tüm borçları ile vergi ve SSK borçlarından hisseyi devralanın da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu konusunda anlaştıklarının belirlendiği, davacının hisse devrinin şirket Ortaklar Kurulu’nun 14.7.2004 tarihli kararı ile kabul edildiği, Kurumun şirketin 2003 yılı 6 aydan 2006 yılı 9. aya kadar olan pirim ve ek pirim borçları nedeniyle 2006/11705- 11706-11707- 11709 sayılı dosyalar üzerinden icra takibine başladığı, Kurumun 9.10.2008 tarihli yazısında davacı hakkında yapılan takiplerde şirket ortağı ve mesul müdürü olduğu dönemlerdeki borçların tamamından, şirket ortağı olmadan önceki döneme ait borçlar yönünden ise %50 oranında sorumlu olduğu kabul edilerek buna göre yapılan takip sonucu maaşından 2004,52 TL tahsil edildiğinin 4.380,00 TL borcunun kaldığını bildirdiği anlaşılmaktadır....

                  DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 17/01/2020 YAZIM TARİHİ : 17/02/2020 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak davasında 28/11/2018 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dava dosyasının dairemize geldiği anlaşılmakla üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde; DAVA: Davacılar dava ve ıslah dilekçesinde özetle; müvekkillerinin uzun yıllar boyunca İsviçre'de çalıştıklarını, müvekkillerinin bir miktar para biriktirdiğini ve yatırım yapmayı düşündüklerini, bunun üzerine ......

                    İnş.Ltd.Şti.nin müdürü ve ortağı olduğu, ... ... kooperatif hissesini devrettiği için 10.08.2002 tarihi itibariyle ortaklık sıfatının ve yönetim kurulu üyeliğinin kooperatif genel kurul kararı ile sona erdiği, kooperatif aleyhine borç doğurucu tanzim edilecek senette kooperatif yönetim kurulu üyesi ve başkanı olan en az iki imzanın bulunması gerektiği, sahtecilik iddiasının herkese karşı ileri sürülebileceği, davalı şirket müdürü ... ... ile senedi kooperatif adına tanzim eden kişinin aynı kişi olması nedeniyle iyiniyetten söz edilemeyeceği gerekçeleri ile davanın kabulüne, 1.130.00.-YTL.lik senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, % 40 kötüniyet tazminatının davalı şirketten tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu