Ayrıca tarafların ortağı oldukları şirketin fesih ve tasfiyesine dair verilen Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.04.2010 tarihli ve 2008/45 E., 2010/65 K. sayılı kararında; şirket faaliyetinin durma noktasına geldiği, vergi borçlarının ödenmediği ve bu şekilde şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığı hususları haklı neden olarak kabul edilerek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kimlik bilgileri kullanılarak sahte imza ile davalı şirket hisselerinin kendisine devredildiğinin iddia edildiği, hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit olunduğu, davalı şirketin sicil kayıtları ve ...'...
İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı ... vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından, davalı Tasfiye Halinde ... Sanayii ve Ticaret Limited Şirketini'nin kuruluştan itibaren kurucusu ve ortağı olmadığının tespiti istemiyle İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/814 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan dava açıldığı, ticaret sicilde şirket ortağı görünen davacının İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/1352 esas sayılı şirket ihyası davasında davalı şirkete tasfiye memuru olarak atandığı, davacı ve şirket arasında menfaat çatışması doğduğundan İstanbul Anadolu 8....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/814 Esas sayılı dosyasıyla şirket ortağı olmadığının tespitini istediği göründüğünü, bununla birlikte, müvekkili davalı T3'un kendi bilgisi ve rızası dışında, kimliği meçhul kimseler tarafından sahte imzalar ve kişisel bilgiler kullanılarak şirket ortağı olarak sicile işlenmesi ile T4-Telekomünikasyon İnşaat Metal Makina ve Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti. unvanlı şirketin kurulduğunu, böyle bir şirketin var olduğunu ve kendisinin şirket ortağı/yetlilisi olarak gösterildiğini 2013 yılında ilgili şirketin borcu nedeniyle banka hesabına bloke konulması sonucu haberdar olduğunu, bu durumu öğrenmesinin ardından İstanbul Anadolu 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2018/1152 ESAS 2020/427 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye 1....
Davalı şirket cevap dilekçesi sunmamıştır. Uyuşmazlık, davalı şirketin kuruluşunun davacı tarafça gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, davacının davalı şirketin ortağı olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Davalı şirket ticaret sicil kaydının incelenmesinde, şirket ortağı ve yetkilisi olarak davacının yer aldığı görülmekle, şirketin kuruluşuna ilişkin tüm evrak asılları celp edilmiş olup; davacının bu belgelerdeki imza tarihi öncesi ve sonrasına ait başka ıslak imzalı evraklar toplanarak, grafolog bilirkişiden ve ATK Fizik İhtisas Dairesinden iki ayrı rapor alınmıştır. Raporlar kapsamında, şirketin kuruluş ve tesciline ilişkin dilekçe ve taahhütnamede yer alan imzaların davacıya ait olduğu tespit edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2018 NUMARASI : 2017/57 ESAS 2018/206 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Taraflar arasındaki şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı şirket vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda dosyaya Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda duruşma açılmak suretiyle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yatırılan paraların istenildiği her an geri ödeneceği garantisi ile davalı tarafa 50.080,00 DM yatırdığını, ancak talep etmesine rağmen yatırdığı parayı geri alamadığını ileri sürerek, haksız fiil hükümleri gereğince paranın yatırıldığı tarihden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/09/2017 tarih ve 2010/33 E- 2017/623 K. sayılı kararın davacı ve davalı şirket, ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 13/06/2019 tarih ve 2018/150 E- 2019/758 K....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinin davalı şirkete para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkmesince, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, 25.559,00 Euro'nun davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili istinaf etmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı taraf her ne kadar ortağı olduğu davalı şirket kar payının tespiti ile paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesini istemiş de ise de; kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu şirket genel kurulunun takdir ve yetkisinde olup, genel kurul toplantılarında bu yönde herhangi bir gündemin ve alınan kararın bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın kar payı dağıtımı talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....