Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesi kararının gerekçesinde şirket ortaklar kurulunun kar payı dağıtma konusunda karar almadıklarının vurgulandığını, daha önceki dilekçelerinde de bahsettikleri gibi ortaklar kurulunun kar payı dağıtımına yönelik bir karar almasının mümkün olmadığı durumlarda kar payının tespiti ve tahsili davasının açılabileceğini kabul eden Yargıtay Kararlarının mevut olduğunu, müvekkilinin, davalı şirkette % 5 hisseye sahip olup, şirket sermeyesinin en az yarısından bir fazla hisseye sahip ortağının bu kar payı dağıtma toplantısını yapmaya hakkı olduğundan müvekkilinin % 5'lik hissesi ile hiçbir zaman kar payı dağıtılması yönünde ne toplantı yapılmasını isteyebileceğini, ne de kar payının dağıtılması konusunda karar alınmasını sağlayabileceğini, dolayısı ile kar payının ne kadar olduğunu öğrenme ve kar payının tahsili imkanına da hiçbir zaman sahip olamayacağını...

    toplantısında alınan kar payı dağıtımı ile ilgili olarak TTK'nın 470. maddesi uyarınca kar payı sadece safi kardan ve bu amaçla ayrılmış olan yedek akçelerden dağıtılabileceğinden 30.582.869,29 TL tutarındaki 2010 yılı karından TTK hükümleri doğrultusunda 39.592.181,64 TL tutarındaki 2009 yılı zararının mahsup edilmesi gerektiği, genel kurul kararının TTK hükümleri doğrultusunda uygulanması sonucu fiilen dağıtılacak kar bulunmadığından bu hususun ortaklara bildirilmesine" yönünde karar alındığını, genel kurul kararına rağmen yönetim kurulunun bu şekilde karar alamayacağını, kar payı dağıtımının genel kurulun yetkisinde olduğunu, kar payı dağıtımı kararı doğrultusunda müvekkilinin hissesine düşen kar payı alacağının tahsili için ... 26....

      DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacıların murisinin, davalı şirkette hisse senedi sahibi olduğunu, muris vefat ettikten sonra davacılara düşen kar payının mirasçılara ödenmediğini, davacıların birikmiş alacağının sonradan öğrendiğini, bunun üzerine Kayseri ... Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarının durumu davalı şirkete bildirdiğini, ancak başvurudan sonuç alınamadığını, konuya ilişkin Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... Esas ......

        Dava Dışı ortak ... tarafından ön alım hakkı için davalıya 27.8.2021 tarihli ihtarnamenin çekildiği, tebliğ şerhinin olmadığı,diger ortak tarafından ön alım için ihtarnamenin çekildiğinin ileri sürülmediği görülmüştür. ... kayıtlarında pay devrine ilişkin bilginin olmadığı, davacı tarafça pay devri için ortaklar kurulunca karar alındığına ilişkin bir iddianın olmadığı ,hisse devri için şirkete yapılmış bir bildirimin bulunmadığı, davacının yasal olarak hissedar olarak görünmediği, hisse devrinin tescil edilmemiş olduğu, davacı tarafça Ön inceleme duruşmasında takibin Kar alacağına ilişkin olduğunun açıklandığı, ancak henüz şirket ortaklığı ve pay devri ile ilgili yasal prosedür tamalanmadığından davacının kar payı alacağını talep etme konusunda aktif husumetinin olmadığı, ayrıca kar payı alacağının şirket husumet gösterilerek talep edilebileceği, diğer ortaktan kar payı alacağının talep edilemesinin yasal olmadığı, davalının takibi kötü niyetle yaptığı kanaatının hasıl olmadığı ve esasen...

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/11/2015 tarih ve 2013/656-2015/591 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili; davalı şirket ile müvekkillerinden ... arasında 1975 yılında ortaklık sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin müvekkilinden tahsil ettiği 1000 Alman Markı'nı ortaklık tarihinden bu yana aralıksız olarak 36 yıldır kullandığını, müvekkiline 1988 tarihinde bir defaya mahsus olmak üzere kar payı ödemesi yapıldığını, müvekkilinin bu ödeme dışında şirketin kar durumundan hiç faydalanmadığını, müvekkili ...'ın hisselerini 2003 yılında diğer müvekkili ...'a devrettiğini, ...'...

            Dava, limited şirket ortağının kar payı alacağı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Limited şirkette karın dağıtımına ilişkin kurallar, 6762 sayılı TTK'nın 533 ve devamı maddelerinde öngörülmüştür. TTK'nın 533. maddesi hükmüne göre, ortaklık sözleşmesinde aksine kural bulunmadıkça, ortaklar, sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri oranda, yıllık bilançoda gösterilen safi kardan pay alırlar. Bir sermaye ortaklığı sayılan limited ortaklıkta, çıkarılan ticari bilançoya göre saptanan kar dağıtılabilir. Karın dağıtılması için çıkarılması gereken ortaklık bilançosu, TTK'nın 539. maddesi hükmüne göre, ortaklar kurulunun kararı ile kesinleşir. Bu cümleden de anlaşılacağı üzere, karın dağıtımına ortaklar kurulu karar verir. Mahkemece, ortaklar kurulunun yerine geçilerek, kar dağıtımına karar verilemez....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/458 Esas KARAR NO: 2021/998 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 02/07/2021 KARAR TARİHİ: 14/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin ----- müvekkili ile birlikte çalışma isteğini belirttiğini, halihazırda bu görevinden ayrılması halinde tazminat alacaklarının kendisi tarafından karşılanacağı teminatını vererek birlikte çalışma isteğini yinelediğini, ısrarların sürmesi neticesinde müvekkilinin ---itibariyle çalıştığı kuruma istifasını sunarak --- tarafından yapılan teklife evet dediğini, müvekkilinin ilk olarak--- şirketinde --- olarak görevine başladığını, -----tarafından hayata geçirilen ilk projelerin temel atma seviyesinden satış işlemlerinin tamamlanmasına adar tabiri mümkün ise---- türlü iş ve işlemlerin takibi ve gereken...

                TL olmak üzere toplam 42.664 TL kar payı alacağının yıllık bilançoların kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tespit ve davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davacı vekilince sunulan 03/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 50,00-TL'lik ayrılma akçesi alacağının (çıkma payı alacağının) dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari temerrüt faizi ile , ıslah edilen 6.492,33-TL'lik ayrılma akçesi alacağının (çıkma payı alacağının) ıslah tarihinden uygulanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınıp müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin de davalı taraflara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcının yatırıldığı tespit edilmiştir....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/906 KARAR NO : 2023/224 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/09/2022 KARAR TARİHİ : 15/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 01/09/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2010 tarihinden bu yana davalı şirkette %4 oranında ortağı olduğunu, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, kar dağıtımının yapılmamakta, şirket bilançoları gösterilmemekte olduğunu, müvekkilinin T.T.K. gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, şirketin; 2010 yılından bu güne devamlı ve artan surette kar ettiği müvekkil tarafından bilindiğini, müvekkiline kar payı ödenmemesinin kanuna aykırı olduğunu, öte yandan müvekkilin davalı şirket ile iş ilişkisinin de sonlandığını...

                      UYAP Entegrasyonu