Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı birlikte incelediğinde; mahkemece şirket kar payı için 2009 yılı için 2.209,65 TL, 2010 yılı için 6.791,03 TL alacağın tahsiline karar verildiği, ancak dosya kapsamındaki şirket ve vergi kaydı ile bilirkişi raporlarından davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediği, ödenmişse mevcut olup olmadığı ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediği, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığı anlaşılamamaktadır. O halde mahkemece, yukarda açıklanan Dairemiz'in ilke ve uygulamalarına göre araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazlı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bu husu da bozmayı gerektirmiştir....

    Şti. ortaklığından çıkmasına karar verilmesini, Türk ticaret kanunu'nun 638/2 maddesinin son cümlesi uyarınca: Gerek şirketin, gerekse şirket müdürünün, tüm bankalardan ve tüm finans kuramlarından, faktoring kuruluşlarından ve 3.şahıslardan kredi almasını, her türlü borçlanma ve kefaret işlemi yapmasının yasaklanmasina, bu tedbirlerin ticaret siciline şerh verilmesine, şirketin taşınmaz ve taşınır mallarının her türlü devir ve satış işlemlerinin yasaklanmasina, tapu kayıtlarına tedbir konulmasina, Müvekkilimizin esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesi ve kar payı isteme ile diğer şirket ortakları- şirket müdürü aleyhine her türlü hukuki ve cezai dava açma hakkının saklı tutmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı, davalı ile kar, zarar ve masraf ortaklığını içeren sözleşme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında yapılan masraf, elde edilen gelir ve meydana gelen zarar dikkate alındığında belirlenen pay durumuna göre alacağının doğduğunu ileri sürmüştür. Davacının işbu davasını dayandırdığı kar, zarar ve masraf ortaklığı öngören ve bu itibarla adi ortaklık niteliği bulunan sözleşmede davanın tarafları dışında Öz Doğu Karadeniz Kargo Loj. Tic. Ltd. Şti'nin de imzası bulunmaktadır. Esasen, sözleşmenin 1-B maddesinde de kar, zarar ve masrafların %35'inin davacı, %65'inin anılan şirket ile davalı şirkete ait olacağı kararlaştırılmıştır. Temyize konu işbu davada verilecek hüküm, adi ortaklıkta yer alan dava dışı Öz Doğu Karadeniz Kargo Loj. Tic. Ltd. Şti'nin de hukuki durumunu etkileyecek niteliktedir. O halde, davacının davasının incelenebilmesi için, bu şirketin de davada yer alması gerekmektedir....

        GEREKÇE: Dava: davacının ortağı olduğu davalı limited şirketten 2015 yılından dava tarihine kadarki dönem için kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Vergi dairesinden gelen 13/11/2017 tarihli cevabi yazı ile davacının otopark ve garaj işletmeciliğine başlamış olduğu ve faaliyetine devam ettiğinin bildirilmiş olduğu görülmüştür....

          dan devraldığını, davalı şirketin, kendi arsası üzerinde benzin istasyonu işleten, aynı zamanda arsası üzerindeki dükkanlardan kira geliri elde eden bir limited şirket olduğunu, önceleri ... benzin istasyon bayisi olarak çalıştırılmakta iken, 2-3 yıldır ... markası ile hizmet verdiğini, iki ortaklı bir limited şirket olup, müvekkili dışında şirket müdürü ve %51 hisseli ... adında bir ortağa sahip olduğunu, müvekkilinin, bu zamana kadar şirkete karşı olan bütün borçlarını ifa etmesine rağmen, şirketten herhangi bir şekilde kar payı alamadığını, davalı şirket müdürü ve %51 hisseli ortağı olan ...'nun, müvekkiline her yıl sözlü olarak şirket kar etmediğinden kar dağıtımı yapamayacaklarını beyan ettiğini, bir limited şirketin yegane amacının, ticari faaliyet sonucu gelir elde etmek ve ortaklarına elde edilen gelirden kar payı dağıtmak olduğunu, ancak ne müvekkiline ne de devreden hissedar ...'...

            e devrettiğini, devirle şirketi tek ortaklı hale geldiğini ve bu durum 08.10.2018 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiğini, pay devrine rağmen müvekkiline herhangi bir çıkma payı ödenmediğini, müvekkilinin çıkma payı dahil her türlü alacağının tahsili için arabuluculuk yoluna başvurmasına rağmen tarafların uzlaşamadığını, müvekkili ile diğer ortağın kardeş olmaları nedeniyle duyulan güven sonucu payların devir edildiğini, davalının bir kısım ödemeler yaptığını iddia etmesine rağmen bu ödemelerin şirket pay devri ile ilgisinin bulunmadığını, pay devrinden sonra çıkma payı ve hisse devir bedelinin tamamının ödenmediğinin şirketin gerçek değerinin belirlenmesinden sonra anlaşılacağını ileri sürerek, bilirkişice tespit edilecek şirket hisse payı devir bedeli, ödenmemiş temettüler ve her türlü alacağının belirlenerek ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/292 Esas KARAR NO : 2022/666 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 12/05/2022 KARAR TARİHİ : 03/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket nezdinde 13., 14., 15., 16....

                ın adi ortaklığın feshi yanında talep ettiği katılım ve kar payı alacağının TBK 643. maddesi gereğince ortaklığın borçları ödendikten sonra talep edilmesi mümkün olduğundan adi ortaklığın amacı ve faaliyet konusu henüz tamamlanmamış olması nedeniyle ortaklığın zarar ve kar durumunun bu aşamada belirsiz olması ve davacı ...'ın hali hazırda borçlu olduğunun tespiti karşısında katılım ve kar payını bu aşamada talep edebilmesi mümkün olmadığından adi ortaklığın feshi ile katılım ve kar payı talebine yönelik davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı ... Ltd. Şti.'...

                  Bu nedenle uyuşmazlık, davacının davalı şirketin ortağı olup olmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin davalı şirketin savunduğu şekilde bir ortaklık ilişkisi mi, yoksa davacının iddia ettiği şekilde yüksek kar payı vaadi ile tasarrufların davalı şirket nezdinde değerlendirilmek üzere davalıya para verildiği, yani 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 10. maddesinde düzenlenen mevduat ilişkisi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Dosyada mübrez bilirkişi kurulu raporunda, ortaklar pay defterine göre davacının ortak olarak kayıtlı olduğu, buna göre davacının davalı şirketin ortağı olduğuna ilişkin tesbit yapılmış ise de, yapılan inceleme ve varılan sonuç yeterli değildir. Zira, davacının şirket ortağı olduğunun ispatı için pay defteri tek başına yeterli değildir....

                    =520,57 TL kar payı alacağı, (750.830,77 TL asıl alacak + 520,57 TL kar payı = ) 751.351,34- 70.234,54 TL tahsilat = 681.116,80 TL asıl alacak, - 24/07/2014 tahsilat tarihinden bir sonraki tahsilatın yapıldığı 31/07/2014 tarihine kadar 7 gün süreyle %12,48 mahrum kalınan kar hesaplandığında, 681.116,80 TL asıl alacak x 7 gün x 12,48 / 36000 =1.652,84 TL kar payı alacağı, (681.116,80 TL asıl alacak + 1.652,84 TL kar payı = ) 682.769,64- 69.393,69 TL tahsilat = 613.375,95 TL asıl alacak, - 31/07/2014 tahsilat tarihinden bir sonraki tahsilatın yapıldığı 01/08/2014 tarihine kadar 1 gün süreyle %12,48 mahrum kalınan kar hesaplandığında, 613.375,95 TL asıl alacak x 1 gün x 12,48 / 36000 =212,63 TL kar payı alacağı, (613.375,95 TL asıl alacak + 212,63 TL kar payı = ) 613.588,58- 38.235,41 TL tahsilat = 575.353,17 TL asıl alacak, - 01/08/2014 tahsilat tarihinden bir sonraki tahsilatın yapıldığı 11/08/2014 tarihine kadar 10 gün süreyle %12,48 mahrum kalınan kar hesaplandığında, 575.353,17...

                    UYAP Entegrasyonu