Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/152 Esas KARAR NO: 2022/148 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 02/03/2022 KARAR TARİHİ: 03/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davalı şirketin resmi olarak iki ancak fiilen --- ortaklı olduğunu, ortakların -----olduğunu, davacının başka bir işten kaynaklı borçları nedeni ile hisselerinin haczedilmemesi için şirket hisselerini diğer ortaklara geri verilmek üzere görünürde satış yolu ile ---tarihli karar ile devir ettiğini, doğal olarak karşılığında hiçbir para alınmadığını, birleşen davadaki--- ibra karşılığında hisseleri devredeceğini aksi halde devretmeyeceğini beyan ettiğini bu kişiye karşı aynı istemle ----Sayılı dosyada dava açtıklarını, devrin inançlı işlem gereği usulen yapıldığına dair delilleri olduğunu belirtmiş aynı istem...

    Yapı Denetim Şirketinin %25 hisseli ortağı olduğunu, davalıların şirketin idari ve mali işlerinden mesul müdürlüğünü yaptıklarını, şirketin 2012 ve 2013 yıllarında 241.412,88 TL kâr ettiğini, bu kârın muhasebe kayıtlarında da görüldüğünü, paranın ne banka hesaplarında ne de şirket kasasında mevcut olmadığını, yasal zorunluluk gereği paranın mesul müdürlerin sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin bu karın dağıtılmasını talep ettiğini, müvekkilin hissesi dikkate alındığı zaman kar alacağının 60.353,00 TL, demirbaşlardan (oto ve çeşitli büro malzemeleri oto, fax bilgisayar) hissesine düşen 10.000,00 TL ile ödediği sermaye olan 7.500,00 TL'nin toplamı 77.852,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek bu miktarın faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      taşımamakla birlikte bir an için müvekkili ortaklıktan çıkarılmış olsa dahi, ortaklıktan çıkarılma tarihine kadar hissesi oranında birikmiş kar paylarının kendisine ödenmesi gerektiğini, ortaklıktan çıkan birinin kar paylarını almamasının hayatın olağan akışına ters olduğunu, bu sebeple eğer müvekkili ortaklıktan çıkarıldı ise, çıkarılma tarihine kadarki kar paylarının tespit edilmesi gerekir iken raporda bu hususta hiçbir inceleme yapılmadığını, bilirkişi kurulunca, müvekkilinin ortaklığının başladığı 2001 yılından itibaren davalı şirketin tüm defter, kayıtları incelenerek, müvekkilinin kar payı, ücret, huzur hakkı vs alacaklarının tespit edilmesi gerektiğini, ancak itirazlarına rağmen yerel mahkemece bu hususta ek rapor dahi alınmadan karar verildiğini, Dava konusu taleplerinden biri olan, şirketin en büyük hissedarı olan Can Dikmen tarafından müvekkilinin şirket genel kurullarına katılımına engel olunduğu, şirketin 24.01.2013 tarihinden itibaren ne şekilde yönetildiği, kötü yönetim...

      kuruluşundan birkaç yıl sonra kötü niyetli olarak kesildiğini, müvekkilinin şirkette yapılan işlemlerden ve faaliyetlerden habersiz olduğunu, birkaç kez ana sözleşme değişikliği yapıldığını, bu değişiklikle yeni paylar ihdas edildiğini, müvekkilinin hissesine düşen pay oranının kasıtlı olarak hile ve muvazaalı olarak küçültüldüğünü, müvekkilinin şirketin kuruluşundan bu yana hissesine düşmesi gereken kâr payı alacaklarının verilmediğini, şirketin kuruluşundan bu yana 23 yıl geçtiğini, amacının kâr elde etmek olmasına rağmen sürekli zarar etmesi ve zarar etmesine rağmen de faaliyetine devam etmesinden dolayı kar payı alacağının dağıtılması gerektiğini; ancak herhangi bir kar payı ödenmediğini, şirket kurucularından olması nedeniyle şirkete katılımının sağlanması gerektiğini belirterek, fazlaya ilşikin hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 10.000,00 TL kâr payının davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, şirketin tüm işleyişi ile ilgili faaliyetlere iş ve işlemlere hukuki olarak...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar limited şirket ortağı olup, asıl dava, davacı ortağın kar payı alacağı ile şirket geliri ile alınan araçların değerinin payı oranında tahsili istemine, birleşen dava ise davalı ortağa devredilen limited şirket mallarının değerinin payı nisbetinde tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Alınan bilirkişi raporlarında asıl dava açısından kar olmadığından davacının davalıdan alacağı bulunmamaktadır. Her ne kadar ortaklık zararı bulunduğu tespit edilmişse de bu zararın davacı-karşı davalıdan tahsili için ortaklığı kendi kusuruyla zarara uğrattığının ispat edilmesi gerekmektedir. Davacıya yapılan ödemelerin dava konusu işle ilgili olup olmadığı da tespit edilememiştir. Ayrıca dinlenen tanık beyanlarını destekleyen başkaca bir delil dosyada bulunmadığından tanık beyanlarına da itibar edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle asıl dava ve karşı dava yönünden; taraflar arasındaki "........ Aydınlatma" ihalesi ile kurulan adi ortaklık sözleşmesinin feshine, asıl dava yönünden davacının ortaklık payına yönelik talebinin reddine, karşı dava yönünden karşı davacının ortaklık zararının tahsiline yönelik talebinin reddine karar verilmiştir ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

            üzere asıl alacak ile ilgili bir karar verilmesi değil, tasfiye sonucunu ve müvekkilin kar payı talebini boşta bırakacak taşınmaz devirlerinin önlenmesi amacıyla tedbir talep edildiğin iileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. ......

              Davalı vekili; davacı tarafından kar payı dağıtılmamasına ilişkin kararlara dair süresinde dava açılmadığını, davacının iddia ettiği şekilde dağıtılması gereken bir kârın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı şirket hakkında düzenlenen vergi cezasının tek başına şirketin kârını ispatlamaya yeterli olmadığı, cezanın usulsüzlükten kaynaklandığı, davalı şirketin kâr payı dağıtmasın gerektirir koşulların bulunmadığı, diğer ortaklara da kâr payı dağıtılmadığı, şirketin zarar etmesi nedeniyle dağıtılacak kar payının da olmadığı, davacının kötü niyetinin sabit olmaması nedeniyle davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirket ortağının kâr payı alacağına yönelik yaptığı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

                yapılmasını ve tespit edilen kardan davacıya kar payı dağıtılmasını, davacının şirket kuruluşunda verdiği katılım payı olan 2.000,00 TL’nin aynen iadesi mümkün değilse hesaplanacak miktarı üzerinden iadesini, davacının şirkete verdiği avans olan 16,237.33 TL’nin ticari faizi ile iadesine ve aşçı olarak çalışması karşılığı 13 aylık maaş bedeli üzerinden 6,500.00 TL hakkaniyet bedeli verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Söz konusu ek raporda davacı ile davalı arasındaki ortaklığın ... tarihli protokolde dikkate alınarak adi ortaklık olduğu ile davacının 348.377,30 TL kar payı alacağının olduğu belirtilmiş olup, bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olması nedeni ile rapora ve tanık beyanlarına itibar edilmiş, davacı tarafın tüm kar payı alacak miktarının dava tarihi itibari anlaşılması ile bu tarihten itibaren tarafların ticari ilişkisinden kaynaklı avans faiz kararı verilmesi gerektiği değerlendirilmiş, davacı vekilinin ... tarihli talep artırım dilekçesi de dikkate alınmış ve böylece, Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 1-Davacı ile davalının ... tarihli protokol gereğince ... tarihinden itibaren adi ortak olduklarının tespitine, 2-348.377,33 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...

                  UYAP Entegrasyonu