Maddesi gereğince şirket müdürlüğünden azli istemiyle açılan davada Türk Ticaret Kanunu'nun 235.maddesi uyarınca davalının müdürlük görevlerinin tedbiren ortadan kaldırılarak, dava dışı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
rağmen şirkete bağlı turizm işletmelerinin müşteri kaybetmeksizin ticari faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, şirket kurulduğundan bu yana emek yoğunluğu ile ve kredi destekleri ile şirket mevcut maddi varlığını bu şekilde sağlamış olduğunu, davacı taraf yıllarca birlikte şirket müdürü olarak görev yaptıkları göz önüne alındığında davalı şirket müdürünün dava dilekçesinde belirtilen şekilde kötü yönetimi söz konusu olmadığından davacı şirket müdürünün gerçek dışı iddialarda bulunması dürüstlük kurallarına aykırı bir davranış olduğunu, davacının TTK 630/3 maddesindeki hakkını açıkça kötüye kullanmış olması hukuk düzeni tarafından korunamayacağını, dava konusu olayda tüm ortakların katılımı ile ----------- tarihinde yapılan genel kurul toplantısında TTK 630/1....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan dava kapsamında davalı şirket müdürünün şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. HMK'nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, haklı nedenle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Davacı yan, tarafların dava dışı ... ... ortakları olup, davalının aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu, davalının muvazaalı işlemler yaparak şirketi zarara uğrattığını, şirket iş ve işlemleriyle ilgili kendisine bilgi vermediğini, kendisini şirkete almadığını, haklı sebeple limited şirket müdürünün azli koşulunun oluştuğunu iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda şirket merkezinin ...... ilçesinin ticaret mahkemesi yönünden bağlı olduğu Alanya Ticaret Mahkemesinin kesin yetkili bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. ... .... olduğu sabittir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/100 KARAR NO : 2023/701 DAVA : Şirket Müdürünün Azli DAVA TARİHİ : 10/02/2023 KARAR TARİHİ : 04/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Müdürünün Azli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15.07.2009 tarihinden bu yana davalı şirketin hissedarı olup, hali hazırda 12.2 hissesi bulunduğunu, şirketin iki ortaklı bir şirket olduğunu, diğer hissedar ------ hisse çokluğunun verdiği yetki ile şirketi usulsüz iş ve işlemlerle gayri ciddi bir şekilde yönetmesi nedeniyle şirketin işlemez bir hale geldiğini, şirketin genel kurul toplantılarının usulüne uygun her yıl düzenli olarak yapılamadığını, şirket genel kurul toplantılarının uzun yıllardın yapılamadığını, şirketin fiilen pasif konumda olduğunu, hissedar------genel kurul ve yönetin kurulunun bu yönde bir kararı ve şirketin ihtiyacı yokken şirkete borç girerek şirketi kendine borçlandırdığını, 2019 geçmiş yıl zararının 2020...
DELİLLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı olarak davranışları nedeniyle şirkete zarar verdiğinden , azli ile yerine yönetim kayyımı atanması ve şirkete verdiği zararın tazmini ile şirkete ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili delil olarak; şirket defter ve kayıtlarına, noter ihtarına , banka kayıtlarına, ticaret sicil gazetesine, fotoğraflara, tanık , keşif ve bilirkişi incelemesine , Ticaret Sicil Müdürlüğünde celp edilen ... Bilişim Gıda Limited Şirketin sicil özetinde; ......
Şti.’ni zarara uğratacak eylemlerine rastlanmadığı bildirilmiş olup davacı tarafın davalı şirket müdürü tarafından davalı şirketin kötü yönetildiği, şirketin içinin boşaltığı, şirketin ve davacıların zarara uğratıldığına ilişkin iddialarının ispatlanmadığı, somut olayda şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması için koşulların bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Kayseri ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının ..., davalılarının ... Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti ile ... olduğu, davanın şirket müdürünün azli istemine ilişkin olduğu ve dava tarihinin ise ... olduğu anlaşılmış olmakla, mahkememiz dosyasının davalılarının da aynı olduğu ve her iki dosyada da şirket müdürü ...'nin azlinin talep edildiği anlaşılmış olup, işbu dava dosyası ile Kayseri ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 16/07/2020 KARAR TARİHİ : 23/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2022 Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan Şirket müdürünün azli ve kayyım tayini davasının yapılan açık yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE İSTEK : Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde, özetle: dava dışı ......
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler. Anılan maddenin sonraki fıkrasında ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiş olup şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup,dava,ortaklık aleyhine açıldığı,ortaklığın pasif nusumetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın,pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur....