in özen ve bağlılık yükümlülüğünün ihlali ile şirketi büyük zarara uğrattığını, bu durumun müvekkilinin ekonomik durumuna da yansıdığını, şirket müdürünün 2011-2012-2013-2014 yıllarında şirket genel kurulunu toplantıya çağırmadığını, bu hususun ihtarname ile kendisine bildirilmesine rağmen halen genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket müdürünün kar dağıtımı konusunda da bir işlem yapmadığını, bu durumun müvekkillerine mağdur ettiğini, şirket işleri hakkında bilgi ve belge talep edilmiş ise de müvekkillerine bilgi ve belgelerin verilmediğini, müvekkillerinin şirket ortaklığının devamı için gerekli güven duygusu ve isteğinin ortadan kalktığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı şirketin ortaklığından çıkarılması ile ortaklık paylarının gerçek değerinin ve kar payının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 21/10/2021 KARAR TARİHİ : 27/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 14/09/2018 tarihinden bu yana davalı şirket ortağı olduğunu, müvekkilinin ortaklığın sürdürülebilmesi adına bu kapsamda kanuni ve sözleşmesel bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak ortaklığın devamı süresince şirketin iş ve işleyişi sırasında diğer ortaktan bilgi alamaması, şirkette kar dağıtımı yapılmaması, ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmaması, şirketin borçlandırıcı işlemler yapmaya hızla devam etmesi dolayısıyla müvekkilinin TTK'nın 638/2. Maddesi uyarınca haklı sebeplere dayanarak şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tekstil ve Aksesuarları İthalat San. vc Ticaret Ud, Şti hesabına aktardığı, davalının davacı şirkete sigortalı işçiler aldığı ancak bu İşçileri başka yerlerde çalıştırdığı veya öyle gösterdiği, sigortası ve maaşlarını şirkete ödettiği, davacı şirketin iş yaptığı diğer şirket yetkililerine ve müşterilerine durum tam tersi olmasına rağmen şirketteki kendi hissesinin %95, davacı ... hissesinin %5 olduğunu söylemek suretiyle şirketin asıl patronunun kendisi olduğu izlenimini yaratarak davacıyı küçük düşürmeye çalıştığı ve dürüst davranmadığı iddiası ile davalının şirket müdürlüğü ve ortaklıktan çıkarılmasına ve ...’ın şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili müdür olarak atanmasına, masraf ve ücreti vekaletin davalıya karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava olan müdürlükten azil ve şirket ortaklığından çıkarılma davası, Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi ......
Davacı tarafın her ne kadar ortaklıktan çıkarılma kararının iptali davası, çıkarılma kararının tebliğinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, bu süreden sonra açılan davaların, esasa girilmeden reddolunduğunu, müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığını tesadüfen bu yıl öğrendiğini ve hemen iş bu dava ile davayı açtıklarını, müvekkiline çıkarılma kararının tebliğ edilmediğini, gerekli araştırmalar yapıldığında tebligat parçasının olmadığının ortaya çıkacağını, dolayısıyla tebliğ ile başlayan sürenin işlememiş olup, müvekkilinin iş bu davayı yasal süresi içinde açmakta olduğunu belirtese de kendilerine kanunda belirtilen süreyi uzatma imkanı veremeyeceği, dosyanın açılış tarihi dikkate alındığında davanın süresi içerisinde açılmadığı anlaşıldığından açıklanan gerekçe ve dosyada toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
GEREKÇE : Asıl dava ;davacı- karşı davalı tarafından şirket müdürü davalının şirkete ait 300.000-TL yi mal edindiğinden dolayı şirket müdürlüğünden azli ile paranın şirkete ödenmesi talep edilmiş iken, davalı karşı davacı tarafından davada taraf bulunmayan ...'in şirket müdürlüğünden azli isteğiyle birlikte davacı-karşı davalının şirketten tahsil ettiği paraların şirkete ödenmesi istekli karşı dava açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı-karşı davalı şirket müdürünün azli ve karşı davalıya yönelik tazminat talebini mahkemenin 2023/822 Esas sayılı dosyasında karşı dava dilekçesi ile açmış, tefrik edilerek işbu esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır.Davaların yığılması, 6100 sayılı HMK nın 110’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Davaların yığılması, talep sonucuna göre dava çeşitleri arasında yer almaktadır. Davacının aynı davalıya karşı, birden fazla bağımsız aslî talebini, aralarında derecelendirme yapmadan aynı dava dilekçesinde ileri sürmesi, davaların yığılması olarak ifade edilmektedir....
Projesi sebebiyle bölge değerlenince davacının tekrar üye olmaya çalıştığını, davacının kötü niyeli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasıdır. Bilindiği üzere, ilgili yasal mevzuat 1163 sayılı Kooperatif Kanunu olup, kanunun, ''ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz'' kenar başlıklı 16. Maddesi, ''Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Ana sözleşme, çıkarılanın, genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2017/1346 Esas, 2021/281 Karar DAVA TARİHİ : 09.08.2010 HÜKÜM : Kabul Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkarılma ve çıkma payı davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; şirket ortağı olan ...'...
ten iade mümkün olmadığı takdirde alınan miktarın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece, davalılar ..., ...ve ... aleyhine açılan tazminat davasının HMK'nın 167. maddesi gereğince işbu dosyadan tefrikine karar verilerek, tefrik sonrasında sadece davalılar ... ve Örnekler ... Ltd. Şti. aleyhine açılan şirket müdürünün azli ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin açılan dava yönünden yargılamaya devam edilmiştir. Davalı şirket vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, şirketin %70 hissesinin ...'e, %30 hissesinin ise davacıya ait olduğunu, şirket müdürünün ise ... olduğunu, davalı ... tarafından şirket hissesi devralınmadan önce şirketin zarar etmeye başladığını ve bir takım vergi borçlarının oluştuğunu, ...'...
NO:17B İÇ KAPI NO:8 ESKİŞEHİR BİRLEŞEN DAVA : Limited Şirket Feshi Olmadığı Takdirde Ortaklıktan Çıkarılma BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 15/01/2018 KARAR TARİHİ : 08/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022 Taraflar arasındaki asıl davada ortaklıktan çıkarılma, olmadığı takdirde ticari şirket feshi ve tazminat, birleşen davada ise limited şirket feshi olmadığı takdirde ortaklıktan çıkarılma istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın fesih talebi yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. ASIL DAVADA DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Es Pardus ..Ltd....
Mahkemece, davanın açıldığı tarihte şirket ortağı olduğu da kabul edilerek davacının davalı şirket ve ortakları aleyhine açtığı davaların kabulü ile davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin kararın iptaline, davalı şirketin tasfiyesi ve kayyım tayini istemi ile açılan davanın kabulü ile davalı şirketin tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak hukukçu ve mali müşavir bilirkişi tayin edilmesine dair verilen karar davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalılardan ..., ... ve ... vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılardan ..., ... ve ... vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....