Ceza Dairesinin 31.10.2018 tarihli ve 2018/6849 esas, 2018/11135 karar sayılı ilamında "...Şüpheliye yüklenen suç açısından temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini gösteren belgenin ya da askerliğe elverişsiz olduğuna dair raporun aslının veya onaylı örneğinin soruşturma dosyasında bulunmasının gerektiği, kesintinin sona erdiği tarihin tespiti ve buna dair delillerin toplanması gibi hususların firar ve izin tecavüzü gibi mütemadi suçlarda sübut ve uygulamaya doğrudan etkili olmaları ve mevcut soruşturma dosyasında bu hususlara ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının anlaşılması karşısında;..." şeklinde belirtildiği üzere, somut dosya kapsamına göre, şüphelinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı 2. Dağ ve Komando Taburu 5....
Ceza Dairesinin 31/10/2018 tarihli ve 2018/6849 Esas, 2018/11135 Karar sayılı ilamında yer alan "...Şüpheliye yüklenen suç açısından temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini gösteren belgenin ya da askerliğe elverişsiz olduğuna dair raporun aslının veya onaylı örneğinin soruşturma dosyasında bulunmasının gerektiği, kesintinin sona erdiği tarihin tespiti ve buna dair delillerin toplanması gibi hususların firar ve izin tecavüzü gibi mütemadi suçlarda sübut ve uygulamaya doğrudan etkili olmaları ve mevcut soruşturma dosyasında bu hususlara ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının anlaşılması karşısında..." şeklindeki açıklama karşısında, somut olayda mahkemesince suç tarihine (suç tarihi aralığının) ait iddianamedeki kabulün müphem kaldığı, temadi tarihlerinin belirtilmediği, kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenemediği, keza şüpheliye yüklenen izin tecavüzü suçuna ilişkin temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi...
Mahkemece davacının talebinin hukuki nitelendirilmesi, limited şirket müdürlüğünden istifa ettiği tarihin tespiti ve tescili istemi olarak yapılmış ve davacının davalı şirket müdürlüğünün 02.11.2011 tarihinde istifa suretiyle sona erdiği sabit olduğundan 02.11.2011 tarihinde davalı şirketten istifa suretiyle ayrıldığının tespitine karar verilmiştir. Davacının 02.11.2011 tarihinde davalı şirketten istifa suretiyle ayrıldığına dair tescil yaptırılması talebini ise davacının istifasının tek taraflı varması muktazi nitelikte bir hukuki fiil olduğu, davacının bu davayı açmada hukuki yararı olsa da TTK’nın 34. ve 22. maddeleriyle düzenlenen sınırlayıcı hükümler çerçevesinde müdürlük görevinden istifasının ticaret siciline tescil ve ilanını isteyebilecek ilgililerden olmadığı gerekçesiyle bu talebinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Dava genel kurul kararının iptali olarak açılmış ise de hukuki mahiyeti itibariyle limited şirket müdürlüğünden istifa ettiği tarihin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Davacı tarafça davalı şirket müdürlüğünün 02/11/2011 tarihinde istifa suretiyle sona erdiği sabittir. Davalı şirket tarafından 28/06/2014 tarihinde istifa ettiğinin tescil ettirilmiş olması nedeniyle davacının işbu davayı açmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu sebeple davacının 02/11/2011 tarihinde davalı şirketten istifa suretiyle ayrıldığının tespitine karar verilmiştir. Davacı tarafından eldeki dava açılmadan önce davalı .... Müdürlüğünden TTK'nın 28.vd maddelerine göre bir tescil talebi bulunmayıp doğrudan mahkememizde tescil talep edilmiştir....
Ceza Dairesinin 31/10/2018 tarihli ve 2018/6849 Esas, 2018/11135 karar sayılı ilâmında yer alan "...Şüpheliye yüklenen suç açısından temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini gösteren belgenin ya da askerliğe elverişsiz olduğuna dair raporun aslının veya onaylı örneğinin soruşturma dosyasında bulunmasının gerektiği, kesintinin sona erdiği tarihin tespiti ve buna dair delillerin toplanması gibi hususların firar ve izin tecavüzü gibi mütemadi suçlarda sübut ve uygulamaya doğrudan etkili olmaları ve mevcut soruşturma dosyasında bu hususlara ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının anlaşılması karşısında..." şeklindeki açıklama karşısında, somut olayda mahkemesince suç tarihine ait iddianamedeki kabulün müphem kaldığı, temadi tarihlerinin belirtilmediği, kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenemediği, keza şüpheliye yüklenen firar suçuna ilişkin temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini...
Noterliğinin 06.08.2015 tarihli ve 26084 sayı ile tasdikli hisse devri ve temlik sözleşmesi ile ortaklıktan ayrıldığı, hisse devri sonucu müdürlüğünün de sona erdiği, bu nedenle Edirne Sosyal Güvenlik Merkezinde kayıtlı müdürlüğünün sonlandırılması, bu kişinin yerine Genel Müdür Ghasem Ali Abbasi’nin kayıtlara alınmasının talep edildiği, T1 müdürlüğünün sona ermesi durumunun şubenin bulunduğu Edirne Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmasının sehven atlanmış olduğu ve bu işlemin yapılacağının bildirildiği görülmektedir. Dosyada mevcut belgelere göre, menfi tespit davasının hak düşürücü süre sınırlamasına tabi bulunmadığı, davalı kurum tarafından talep edilen alacağın oluşmasına temsil yetkisi sona erdiği halde davacının yapmış olduğu bir hukuki işlem neden olmadığı gibi, davalı Kurumun da temsil yetkisi sona eren davacı ile dava dışı şirket yönünden 6102 Sayılı Kanun’un 36’ıncı maddesi anlamında üçüncü kişi konumunda bulunmadığı açıktır....
Ceza Dairesinin 31/10/2018 tarihli ve 2018/6849 esas, 2018/11135 karar sayılı ilâmında yer alan "...Şüpheliye yüklenen suç açısından temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini gösteren belgenin ya da askerliğe elverişsiz olduğuna dair raporun aslının veya onaylı örneğinin soruşturma dosyasında bulunmasının gerektiği, kesintinin sona erdiği tarihin tespiti ve buna dair delillerin toplanması gibi hususların firar ve izin tecavüzü gibi mütemadi suçlarda sübut ve uygulamaya doğrudan etkili olmaları ve mevcut soruşturma dosyasında bu hususlara ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının anlaşılması karşısında..." şeklindeki açıklama karşısında, somut olayda mahkemesince suç tarihine (suç tarihi aralığının) ait iddianamedeki kabulün müphem kaldığı, temadi tarihlerinin belirtilmediği, kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenemediği, keza şüpheliye yüklenen izin tecavüzü suçuna ilişkin temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi...
edilen sanık hakkında İzmir Asker Hastanesince düzenlenen 27/08/2012 tarihli yazıda; düzenlenecek rapora esas olmak üzere suç tarihleri belirtilmek suretiyle sanığın sevkinin uygun görüldüğünün belirtilmesi ancak yargılamanın devamında bu hususta herhangi bir işlem yapılmadığının anlaşılması karşısında; bahse konu rahatsızlık bakımından sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişli olup olmadığının tespiti gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3)Mahkemece, sanığın 03/07/2012 tarihinde yakalandığı, suç temadisinin de bu tarihte sona erdiği kabul edilmiş ise de; dosya dizi 60’da yer alan belgede sanığın 04/07/2012 tarihinde yakalandığının belirtildiği, sanığa yüklenen suç açısından temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini gösteren belgenin dosyasında bulunmasının gerektiği, kesintinin sona erdiği tarihin tespiti ve buna dair delillerin toplanması gibi hususların firar suçunda sübut ve uygulamaya doğrudan etkili olması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından verilen beraat kararının temyiz incelemesinde; Sanığın ortak olduğu ... ... ... şirketinde şirketin kuruluş tarihi olan 16.03.2004 tarihinde şirket mesul müdürü olarak görevlendirildiği,15.07.2006 tarihli ortaklar olağanüstü genel kurul toplantısında sanığın görevinin sona erdiği ve şirket mesul müdürlüğüne ...'nın seçildiği bu kararın ... ülkesi Ticaret Tescil Milli Merkezine 14.11.2006 tarihinde tescilinin yapıldığı,kararın tescili öncesinde 04.11.2006 tarihinde ...'nın yetkilerini tekrar vekaleten sanığa devrettiği,...'...
Fıkrada öngörülen hak düşürücü süre uygulamasında, hizmetin ara vermeksizin kesintisiz gerçekleştiği durumlarda, çalışmanın sona erdiği (işten çıkış yapıldığı) yılın sonuna karşılık gelen 31 Aralık gününden başlayarak (5) yıllık sürenin hesaplanması gerekmektedir....