Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.01.2013 gün ve 2012/402-2013/11 sayılı kararı bozan Daire’nin 12.06.2013 gün ve 2013/6222-2013/12262 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu davalı şirketteki hisselerini yazılı bir protokol ile diğer davalılara devretmiş olmasına rağmen hisse devrinin davalılar tarafından şirket pay defterine kaydedilmediğini, gerekli ilan ve tescillerin yapılmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette bulunan hisselerinin devredildiğinin tespitine, hisse devrinin resen ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, pay devrinin davalı anonim şirket tarafından pay defterine kayıttan imtina edilmesi nedeniyle ortaklığın tespiti ile devrin pay defterine işlenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça, hisse devrinin bildirildiği tarihte davacıya hisseyi devreden...'in ortaklıktan ıskatının kesinleştiği, ana sözleşmenin 6. maddesinde ''... Hisse devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için devrin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kayıt edilmesi lazımdır. Yönetim kurulu sebep gösterilmeksizin hisse devirlerini pay defterine kayıttan imtina etmek hakkına sahiptir'' hükmünün bulunduğu, bu nedenle devrin pay defterine işlenmediği savunulmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, şirket hisse devrinin iptali ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dava konusu 26/09/2018 tarihli sözleşme incelendiğinde, davacı ...’nun davacı şirketteki hisselerinin davalıya devri konulu olduğu, devir bedelinin 9.700.000,00 TL olarak belirlendiği görülmüş ve bu aşamada sözleşmedeki devir bedeline itibar edilmesi gerekmiş olup, buna göre davacının hisse devrinin iptali talebi yönünden dava değerinin 9.700.000,00 TL olduğu kabul edilmiştir....
Noterliğinin 06/03/2019 tarih, ....yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi, davalı şirketin 06/03/2019 tarih ve...sayılı hisse devir kararı, 06/03/2019 tarihli tescil ve ilan belgesi, Ticaret Sicil Müdürlüğü başvuru dilekçesi delil olarak değerlendirilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; 1-Dava, limited şirket pay devrinin ticaret siciline tescili ve ilanı talepli tespit davasıdır. 2-Davacı dava dilekçesinde davacıya ait ...'nde bulunan hisselerin davalı ...'e noter huzurunda devredildiğini, devrin şirket ortaklar kurulunca onaylandığı, pay defterine yazıldığını, devrin gerçekleştiği fakat davalı yeni şirket ortağı ve müdürü tarafından hisse devrinin ticaret siciline tescil edilmediği ileri sürülerek tescil ve ilan talebinde bulunulmuştur. Davalı şirket ortağı davaya cevap vermemiştir. 3-Limited şirket pay devri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 595. Ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. "III - Esas sermaye payının geçişi hâlleri 1....
Ltd Şti tarafından ilanına, şirket yönetimine kayyım atanmasına, mahkemece aksi kanaatte olunacak ise şirket hisseleri ve mal varlığına yönelik tedbir şerhi konulmasına, davanın kabulü ile 01/03/2014 tarihli genel kurul kararındaki imzaların ...'a, ...'a ve ...'a ait olmaması nedeni ile yok hükmünde ve hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların kötü niyetli olduğunu ve taleplerinin hukuki yarar barındırmadığını, iptali talep edilen hisse devriden önce şirketin hissedarlarının 1/3'er oranda kardeş olan ..., ... ve ... olduğunu, hisselerini limited şirket hisse devri sözleşmesi ile ...'a 280.000TL bedel mukabilinde devreden ... ve ...'ın hayatta olup, davacıların amcaları olduğunu, davacıların ise babaları olan şirketin 1/3 hissedarı ...'ın vefatından sonra yapılan 20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurulda veraset ilamı kapsamında mirasçılık oranlarında babaları ...'...
Ltd Şti tarafından ilanına, şirket yönetimine kayyım atanmasına, mahkemece aksi kanaatte olunacak ise şirket hisseleri ve mal varlığına yönelik tedbir şerhi konulmasına, davanın kabulü ile 01/03/2014 tarihli genel kurul kararındaki imzaların ...'a, ...'a ve ...'a ait olmaması nedeni ile yok hükmünde ve hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların kötü niyetli olduğunu ve taleplerinin hukuki yarar barındırmadığını, iptali talep edilen hisse devriden önce şirketin hissedarlarının 1/3'er oranda kardeş olan ..., ... ve ... olduğunu, hisselerini limited şirket hisse devri sözleşmesi ile ...'a 280.000TL bedel mukabilinde devreden ... ve ...'ın hayatta olup, davacıların amcaları olduğunu, davacıların ise babaları olan şirketin 1/3 hissedarı ...'ın vefatından sonra yapılan 20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurulda veraset ilamı kapsamında mirasçılık oranlarında babaları ...'...
DAVA Davacı vekili asıl ve birleşen davalara ilişkin dava dilekçesinde; müvekkilinin ve davalı ...’un murisleri olan...’un davalı şirketin ortağı olduğunu, murisin, davalı ...’a, şirket ortaklığından kaynaklanan işlerin yürütülmesi için 16.02.2001 tarihli bir vekâletname verdiğini, ...’un bu vekâletnameye dayanarak murisin bilgisi ve izni olmaksızın şirkette bulunan hisselerinin tamamını 12.03.2001 tarihinde davalı ...’a muvazaalı bir şekilde devrettiğini ve ...’tan devraldığı hisseleri yalnızca kendisine satacağı yönünde bir taahhütname aldığını, murisin bu işlemi öğrenir öğrenmez söz konusu hisse devrinin iptali için dava açtığını, ancak hisse devrinin şirketçe onaylanmadıkça bir hüküm ifade etmeyeceğini öğrenmesi üzerine davadan feragat ettiğini ve 04.05.2001 tarihinde ...’u vekillikten azlettiğini, davalı şirketin söz konusu azilnameye rağmen 18.08.2002 tarih ve (3) sayılı kararı ile bu hisse devrine muvafakat ettiğini, aynı tarihte alınan (4) numaralı kararla ise ...’un aynı hisseleri...
Noterliğinin 19348 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile devrettiğini, müvekkilinin yasaya uygun olarak hisse devrini gerçekleştirdiğini ve ortaklık sıfatını kaybettiğini, şirketteki tüm ortakların imzasıyla bu devirin kabul edilerek karar defterine işlendiğini, pay defterine de işlenmesi suretiyle devir işleminin tamamlandığını ancak devir işleminin davalı şirket tarafından ticaret siciline tescil ettirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin halen davalı şirket ortağı olarak göründüğünü belirterek müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına ve hisse devrinin tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiş, duruşmada şirket temsilcisi açılan davayı kabul ettiklerini, itirazlarının bulunmadığını beyan etmiştir....
Ç.. olan bir senet keşide edildiğini, aynı tarihte hisse devrinin şirket pay defterine, kayıtlara işlendiğini, ancak gerçekte ödeme yapılmadığını ileri sürerek müvekkilinin alacağı olan 50.000 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar M.. Ç.. ve şirket vekili, hisse bedelleri karşılığında davacıya M.. Ç.. tarafından 30.09.2012 vadeli 375.475 TL bedelli bono tanzim ve imza edilerek verildiğini, 10.01.2012 tarihinde yapılan ve davacının da katıldığı Yönetim Kurulu Kararı ile taraflar arasındaki alım satım işlemi karar altına alındığını, devir işleminin şirket pay defterine işlendiğini, davacının talep ettiği miktarı davalıdan tahsil ettiğini, alacak iddiasını somut delillere dayandırmadığını savunarak müvekkili şirket yönünden husumetten, diğer müvekkili yönünden esastan davanın reddini istemiştir. Diğer davalı N.. B.. vekili davanın reddini istemiştir....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; 27/10/2008 tarihli hisse devri sözleşmesi ile davacı şirketin davalı şirkette bulunan 510 adet hissesini eski ortaklardan ...'e devretmiş olduğu, hisse devir tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi gereğince hisse devrinin geçerli olabilmesi için, hisse devrinin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesinin gerekli olduğu, davalı şirketin ticaret kayıtlarının ve pay defterinin incelenebilmesi için davalılara, şirketin diğer ortağına, mali müşavirine meşruhatlı tebligatlar çıkartılmasına rağmen şirketin defterlerinin ibraz edilmediği, davacı tarafından hisse devrinin davalı şirkete bildirilip pay defterine işlendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının davalı şirketin ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı dava dilekçesinde şirketin eski ortağı olduğunu, hisselerini ...'...