Başka bir anlatımla dava konusu senet arkasındaki “Şirketin %20 hissesine karşılık verilmiştir.” ibaresinin davalı eli ürünü olduğunun tespiti hâlinde bu belge, şirket hisse devir sözleşmesinin senet bedeli kadar olduğuna dair iddia bakımından bir yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bu doğrultuda senet arkasındaki ibarenin davalıdan sadır olduğunun belirlenmesi durumunda yazılı delil başlangıcı niteliği kazanacak olan bu belgeye dayanılarak limited şirket hisse devir sözleşmesindeki bedelde muvazaa iddiasının tanıkla ispatı mümkün hâle gelecektir. 25....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; yaptırılan imza incelemesi sonunda gerek devir sözleşmesindeki imzanın, gerekse genel kurul toplantısındaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlendiği, ortaya çıkan bu durum nedeniyle davacının, davalı şirketin ortağı olan ...'dan herhangi bir hisse devri almadığı, hisse devir sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı, bu nedenle söz konusu hisse devir sözleşmesinin butlan hükmünde olması nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiği, keza aynı tarihli olan davalı şirketin 02 no.lu genel kurul kararının da sahte imza ile temin edildiğinden dolayı ve sahte hisse devri sözleşmesine dayalı olarak alınmış bulunması nedeniyle butlan hükmünde olup iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın davalı tarafından hisse devrine ilişkin sunulan belgelere karşı imza inkarında bulunmuş ise de dava dilekçesinde davalılarla imzalanan hisse devri sözleşmesinin bedel alınmadan muvazaalı olarak yapıldığını belirtmesi nedeniyle imzaya ilişkin itirazının yerinde olmadığı, davalı ... ile davacı arasındaki hisse devrine ilişkin sözleşme ibraz edilemese de davanın muvazaalı yapılan hisse devrinin iptali olduğu, davalı tarafça sözleşmenin yapılmadığına dair bir itirazda bulunulmadığı, davacının hisse devrine ilişkin sözleşmede taraf olduğu ve kendi muvazaasına dayandığı, yazılı sözleşmeye karşı muvazaa iddiasının, ancak yazılı delille kanıtlanabileceği, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/367 ESAS- 2021/502 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Hisse Devri Sözleşmesinin Muvazaa Nedeniyle İptali KARAR : Yerel mahkemece verilen 30/06/2021 tarihli karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili İstanbul 7....
TEKSTİL’in hisse devir sözleşmesinin yapıldığı sıralarda borca batık ve aciz halinde bir şirket olduğunu, bu nev’i hiçbir faaliyeti olmayan bir şirketin hisselerinin 3.000.000 TL’ye devre-dilmesinin işlemde muvazaa olduğunu gösterdiğini iddia ederek 13.04.2018 tarihli hisse devir sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a bağışladığı halde satış gibi göstererek devrettiği iddiası ile açılmış hisse devirlerinin iptali ve hisselerin davacı adına tescili davasıdır. Davacı tarafın hukuki nitelendirmesi ile dava muris muvazaasına dayalı şirket hisse devirlerinin iptali ve miras hissesi oranında davacı adına tescili davasıdır. Dava konusu olan hisseler davalı anonim şirkete ait hisseler olup, anonim şirketlerde TTK'da düzenlenmiş olmakla mutlak ticari davalardan olup, şirket merkezi itibariyle mahkememiz davaya bakmaya yetkili ve görevlidir. Her ne kadar davacı tarafça muris muvazaasına dayanılmış ise de, dava esas niteliği itibari ile TBK 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı şirket hisselerinin devrine ilişkin işlemlerin iptali ve davacının miras payı oranında adına tescili istemine ilişkindir....
görünen amaçtan farklı bir doğrultuda muvazaalı bir şekilde biçimde şirket ortaklık yapısını değiştiren hisse devir işleminin mutlak butlan nedeniyle iptali ile devredenlere aidiyetinin tespitine, kaydın terkin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2021/752 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar Ahmet Ergün - T3 arasında imza edilen 08.08.2016 tarihli Altınok- T4 ve San. Tic. A.Ş. "Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmeleri"nin "MUVAZAA-MUTLAK BUTLAN" (Kesin Hükümsüzlük) nedeniyle iptali, sözleşmeler gereği devri yapılan tüm bedel, taşınır ve taşınmaz malların Sebepsiz Zenginleşme hükümleri gereği hak sahiplerine iadesine, davalı Altınok- T4 ve San. Tic. A.Ş. hisselerinin devrinin önlenmesi için dava sonuna kadar paylar üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ın ise olay tarihinde şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, davalı şirketin taraf olduğu davada şirketin kanuni temsilcisi durumunda bulunan bu kişilerin tanık olarak dinlenebilmesinin mümkün olmadığını, davalıların geçmiş tarihli belge düzenlemek suretiyle, gerçekleştirdikleri muvazaalı devir işlemini geçerli gibi göstermek için iddialarını 23.03.2016 tarihli genel kurul kararına dayandırdıklarını, ancak 23.03.2016 tarihli genel kurul kararının her nedense 09.05.2017 tarihinde ilan edildiğini, ilanda herhangi bir hisse devrinin ise yer almadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, anonim şirket pay devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile söz konusu hisselerin davacı adına davalı şirket pay defterine kaydı istemine ilişkindir....
bu hukuki sebebe dayanması mümkün olmadığını, Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca inanç sözleşmelerinin kardeşler arasında yapılmış olması halinde dahi tanık dinletilebilmesi için yazılı belgenin varlığı şart olduğunu, davacı taraf aşırı yaralanma nedeniyle hisse devrinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuş olup davacının iddialarının kabulü mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davacı tarafın aşırı yararlanma hukuki sebebini ileri sürmesi mümkün olmadığını, davacı tarafın hisse devir sözleşmesinin tarafı olması nedeniyle devrin muvazaa olduğunu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ......