Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın daveti ile yapıldığını, davacının genel kurulda vekili ile temsil edildiğini, genel kurula şirket ortağı veya yönetim kurulu üyesi dahi olmayan yetkisiz kişilerin katıldığını, bu kişilerin söz alıp toplantıyı yönlendirmek suretiyle yasal hakların kullanılmasına engel olduklarını, genel kurulda sorulara bilgi hakkı engellenmek suretiyle cevap verilmediğini, bu durumun tutanağa işlenmediğini, genel kurulda oy kullanma hakkının engellendiğini, genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunu, şirket faaliyet raporları ve finansal tablolar üzerinde müzakere etme haklarının engellendiğini ileri sürerek 05/03/2016 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde sayılmasına ve iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, toplantıda alınanan kararların ana sözleşme, yasa ve iyiniyet kurallarına uygun alındığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, ...'...

    Hukuk Dairesi'nin 22/06/2021 tarihinde verdiği 2020/6304 Esas ve 2021/5302 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağını ifade ettiğini, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/07/2020 tarihinde verdiği 2017/2046 Esas ve 2020/527 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağının belirtildiğini, %50 pay sahibi ortağa çağrı yapılıp yapılmadığının ... celp edilen belgelerden anlaşılabildiğini, çağrı yapılmamış ise kurucu unsur olmadığını, kurucu unsur yok ise işlemin yok hükmünde olduğunu, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin İzmir 4....

      Dava konusu genel kurul kararının yokluğu iddia edilmediğine ve somut olayda genel kurul kararlarının yokluk ile malûl olduğu sonucu doğuracak herhangi bir sebep bulunmamasına rağmen, genel kurulda alınan 7 nolu kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ve genel kurul tarihin yanlış yazılması davalı lehine hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK'nın 438/7 maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacıların davalı şirketin 03.04.2020 tarihinde yapılan 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait olağan genel kurulu toplantısında alınan kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine veya iptaline karar verilmesini talep ettikleri, davacıların davalı şirketteki toplam hisselerinin % 51,82 olduğu ve toplantıya katılmadıkları anlaşılmıştır. Davalı şirkete ait genel kurul toplantısının yapıldığı ve toplantıda kararlar alındığından davacıların genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Davacıların iptal talebinin incelenmesinde; Genel kurul kararlarının iptali TTK.nın 445 ve 446.maddelerinde düzenlenmiştir. TTK.nın 446/1-b maddesinde "... çağrının usulüne göre yapılmadığını..." ve bu aykırılığın genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin iptal davası açabileceği düzenlenmiştir....

          'nin ülkelerinin ticaret sicillerinden silindiğini, bu durumda davalı şirketin genel kurulu toplayabilme, yönetim kurulunu ibra edebilme ve diğer kararları alma imkanının bulunmadığını, TTK uyarınca akrabaların birbirini ibra edemeyecek olmasına rağmen bu yasağa uyulmadığını, bu sebeplerle belirtilen kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunu herkesin isteyebileceğini ileri sürerek davalı şirketin 31.07.2009 tarihli olağan genel kurulu toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı ...Ş. vekili, şirket ortağı olmayan davacının bu davayı açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/383 KARAR NO : 2021/539 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili, Sorumluluk Davası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/06/2021 KARAR TARİHİ : 06/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 25.07.2017 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, davalı şirket ortağı ...’nın şirket müdürü olması nedeniyle rekabet yasağına aykırılığın ihlali ve sorumluluğu göz önüne alınarak şirketi uğratmış olduğu zarar karşılığı tespit edilerek Amerikan doları cinsiden şirket müdürü ...’dan tahsili ile şirket hesabına iadesine sağlanması ve bu şekilde şirket hesabına Amerikan doları olarak ... tarafından iade edilen bedelden müvekkilime hissesi oranında ödeme yapılması, müvekkilimin şirketteki kar payının tespiti tahsiline, haklı nedenle müvekkilimin şirket ortaklığından çıkmasına...

              Mahkemece, sadece tapu iptal ve tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de davacı kooperatifin 03/06/2006 tarihli 10 nolu Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebi yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Bu husus kamu düzenine aykırılık oluşturduğundan HMK 355 maddesi uyarınca resen gözetilmiştir. O halde mahkemece, davacının tapu iptal tescil talebi yönünden görevsizlik kararı verilmek üzere tefrik kararı verilmesi, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebi yönünden ise yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapılmak suretiyle kaldırma kararı verilmiştir....

                İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, %64 pay sahibinin hazır bulunduğu 26/05/2013 tarihinde yapılan genel kurulda “genel kurulunun tüm paydaşların hazır bulunması ile icra edilmesi ve kararların oybirliği ile alınmasına” ilişkin ana sözleşme maddesinde değişiklik yaptığı, ancak bu kararın tüm paydaşlarca kabul etmesi şartıyla alınabilecek bir karar olması nedeniyle yok hükmünde olduğundan uyuşmazlık konusu genel kurulda nisabın olup olmadığı hususunun nazara alınamayacağı, ancak dava konusu genel kurul çağrısının mahkemece iptal edilen 25/06/2013 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönetici olarak seçilen dava dışı ... ve Ahat Alper Kılıç tarafından yapıldığı, yetkili kişiler tarafından çağrılmayan genel kurul tarafından alınan bütün kararların da yok hükmünde olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu 10/07/2015 tarihinde yapılan 2013 ve 2014 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar...

                  genel kurul çağrısının ve olağan üstü genel kurul gündem ilanının usul ve yasaya aykırı olduğunu, derdest dava ve suç duyurularına rağmen olağanüstü genel kurul ve bu kurulda alınan kararların tamamının yasalara, esas sözleşme hükümlerine, objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek davalı şirketin 19.07.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti ile kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Davalı vekili, daha önceki genel kurullarla ilgili verilen kararlarla ilgili açılan davaların beklenmesini, davacının teminat göstermesi gerektiğini, davacının vekili aracılığıyla toplantıya katılıp oy vermek ve çekince kayıtlarını tutanağa geçirtmek suretiyle genel kurulun yapılabilirliğine ve alacağı kararların geçerli olacağına icazet verdiğini, davalı şirketin mahkeme kararını yerine getirmek istediğini ancak davacının muhalefetiyle karşılaştığını, 31/03/2014 tarihli genel kurul toplantısı kararının yok hükmünde olmadığını, davacının pay oranının gerçek değeri üzerinden gösterilmediğini, şirketin halen kayıtlı sermayesinin 3.600.000,00 TL olup bu konudaki genel kurulların halen iptal edilmediğini, davacının talebinin haksız ve dayanaksız olduğunu, genel kurul tarihi olan 29/05/2013 tarihi itibariyle şirketin ödenmiş ve fiili sermayesinin 3.600.000,00 TL olup fiili olan bu durumun yok sayılmasının mümkün olmadığını, ortada geçerli genel kurul kararları varken davacının %29 payı olduğuna...

                      UYAP Entegrasyonu