Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kat mülkiyetinden kaynaklanan kat malikleri kurul kararının iptali ve yönetim kararının, işlemlerinin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile eski hale iadesi istemine ilişkindir....

    Genel kurulda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği gibi daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullar ve eşitlik ilkesi gerektirdiğinde, değiştirilmesi mümkün ve geçerli olup, bu durumda kazanılmış hakların ihlalinden sözedilemez. Aksi halde, bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlal edeceğinden yok hükmündedir. Yok hükmünde olan kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlik olanağı bulunmayan kararlardır. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. Kazanılmış haklara ilişkin ihlalin varlığının belirlenmesi halinde yokluğun tespitine karar verilmesi gerekir....

      Grubu tarafından 2004-2005-2006 yıllarında yapılan genel kurullarının, bu genel kurullarda alınan kararların ve tescillerin yok hükmünde olduğunun tespitine, kooperatifi temsile yetkili kurulun davacı ... Grubu olduğunun tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine, fazlaya ilişkin diğer istemlerin reddine dair aşağıdaki yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kısmen kabulüne, ... Grubu tarafından 2004-2005-2006 yıllarında yapılan genel kurullarının, bu genel kurullarda alınan kararların ve tescillerin yok hükmünde olduğunun tespitine, Kooperatifi temsile yetkili kurulun davacı ......

        Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, TTK'nın 445-446 maddelerinde (mülga 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesinde) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 gün ve 2008/11-246 E., 2008/239 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir. Bu durumda, yok hükmünde olan genel kurul toplantısında alınan kararların tamamı da yok hükmünde olacağından işbu toplantıda alınan kararla seçilen yönetim kurulu üyeleri tarafından alınan 2019/4 ve 2019/5 (iki ayrı) sayılı yönetim kurulu kararlarının da yok hükmünde olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararlar ile bu kararlara dayanılarak alınan yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, TTK'nın 445- 446 maddelerinde (mülga 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesinde) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 gün ve 2008/11- 246 E., 2008/239 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir. Bu durumda, yok hükmünde olan genel kurul toplantısında alınan kararların tamamı da yok hükmünde olacağından işbu toplantıda alınan kararla seçilen yönetim kurulu üyeleri tarafından alınan 2019/4 ve 2019/5 (iki ayrı) sayılı yönetim kurulu kararlarının da yok hükmünde olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararlar ile bu kararlara dayanılarak alınan yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          ve şirket müdürü ayrı ayrı her yıl için ibra edildi'' şeklinde alınan genel kurul kararının butlanla malül olduğunun tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/183 E. nolu dava dosyası ile kayyum atandığını ve bu kayyumun olağanüstü genel kurul çağrısı üzerine 16/08/2013 tarihli genel kurul toplantısının yapıldığını, daha önce iptal edilen Genel Kurulda artırılmasına karar verilmiş olan sermaye artırımı üzerinden Hazirun Cetveli hazırlandığını, yaklaşık 200 ortağı olan şirketin 3 kişinin katılımı ile toplantı yaptığı, hisselerin nama yazılı olduğu, ortakların isim ve adreslerinin şirketçe bilindiği, ayrıca 28481 sayılı Ticaret Sicil Memurları ile ilgili yönetmelikte belirtilen usule de uyulmadığını, toplantıya temsilen ve vekaleten katılanların temsil yetkisinin bulunmadığını, toplantının olağanüstü olmasına rağmen, Hükümet Komiserinin Olağan Genel Kurul Toplantısı Raporu düzenlediğini belirterek 16/08/2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararlarının geçersizliğinin tespiti ve geçmişe yönelik olarak yok sayılması ile iptaline, kararın uygulanmaması bakımından yönetim kurulunun yetkilerinin dava sonuçlanana kadar tedbiren...

              Anılan hükümler karşısında somut uyuşmazlığa gelindiğinde, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine, mümkün olmaması halinde genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesinde ayrıca dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Dava genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğundan mahkemece usul ve yasaya uygun olarak, TTK'nun 449. maddesi uyarınca yönetim kurulunun görüşünü aldıktan sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmiştir....

                Davalı vekili, 1163 sayılı Kanunu'nun 53.maddesine göre genel kurul kararlarının kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olması halinde iptalinin istenebileceğini, toplantı nisabının sağlandığını, usulsüz çağrı olmadığını savunarak, her iki davanın da reddini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 23.12.2007 tarihli genel kurulda toplantı nisabının sağlandığı, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kendilerine ilişkin kararlarda oy kullanmalarının sonuca etkili olmadığı, alınan kararlarda kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, 31.08.2008 tarihli genel kurulda ise toplantı nisabının sağlanmadığı gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ve kooperatife kayyım atanmasına karar verilmiştir....

                  genel kurulların varlığından ve hukuka uygunluğundan söz edilemeyeceğini, mutlak butlanla batıl olup, yok hükmünde olduklarını, müvekkilinin üyelik haklarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak alınan genel kurul kararlarının iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu