Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesinde belirtildiği gibi hakem heyeti kararlarına karşı itiraz taleplerinin Komisyon tarafından teşkil edilen itiraz hakem heyetince incelenmesi gereklidir. Ancak, dosyada itiraz hakem heyeti kararı bulunmamaktadır. Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için yukarıda açıklanan nedenlerle Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince bir karar verilmesi gerektiğinden, Hakem Heyetince verilen kararın öncelikle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazı hakkında bir karar verilmesi, kararın temyiz edilmesi halinde temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi gerekmektedir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2023/144- 2023/144 SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ SAYISI : KIT/2023-265 HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazının kısmen kabulüne SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ SAYISI : K-2018/37611 Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir. Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, Daire, kararın bozulmasına karar vermiştir. İtiraz Hakem Heyeti bozmaya uyarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir....

      Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 16.07.2021 tarihli üst yazı ile miktar yönünden ve itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile itiraz başvurusunun değerlendirilmeye alınmayacağına karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda davalı vekiliu tarafından başvuru sahibine hitaben komisyon müdürü ve itiraz yetkilisi imzalı "itiraz başvurusunun Komisyon tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verildiği” bilgisini içeren yazı gönderilmiş ise de, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun cevabi yazısından bu konuda itiraz hakem heyeti kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. “...itiraz başvurusunun Komisyon tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verildiği...” bilgisini içeren yazı yukarıda belirtildiği şekilde hakem kararı niteliğinde olmayıp, temyizi kabil değildir....

        Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir….” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir....

          Bu durumda mahkemece, ihtiyati tedbire itiraz yargılamasında ihtiyati tedbir talep edenin davanın esası yönünden haklı olup olmadığının, diğer bir anlatımla ihtiyati tedbir kararı verilmesinin koşullarının devam edip etmediğinin incelenmesi, oluşacak kanaate göre itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekir. Nitekim HMK’nun 394’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında “ihtiyati tedbirin şartlarına” itiraz edilebileceği açıkça belirtilmiş olduğundan, itiraz yargılamasında ihtiyati tedbir koşulları bakımından bir inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. Bu yön gözetilmeden, ihtiyati tedbire itiraz nedenlerinin sınırlı olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Mahkemece “itiraz gerekçelerinin yargılama ile ortaya çıkabilecek gerekçelerden oluştuğu” belirtilerek de ihtiyati tedbir istemi reddedilmiştir....

            İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Somut olayda,borçlunun, icra dosyasına sunduğu “ana para borcuna karşı kısmi itirazımız” başlıklı itiraz dilekçesinin 2.numaralı bendinde yer alan; “ ...müvekkil şirketin, takip alacaklısına takip dayanağı olan fatura bedeli kadar borcu yoktur. Takip alacaklısı faturada yazılı bedel kadar iş ve hizmet yapmamıştır. Fatura bedelinin büyük bir kısmı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin....tünel açma işi ile ilgilidir....

              Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir….” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen 05/05/2015 gün, 2015/H.3236.18 Esas, 2015/3698 karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dosya kapsamından, temyiz incelenmesi için gerekli olan Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından alınan kök hesap ve kusur raporunun davacıya tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları, davacının bu raporlara ilişkin itiraz dilekçesi, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına yönelik tarafların itiraz dilekçeleri; İtiraz Hakem Heyeti tarafından alınan ek kusur ve 05/03/2021 tarihli ek hesap raporu, bu ek kusur ve hesap raporunun taraflara tebliğine ilişkin tebligat parçaları ile tarafların itiraz dilekçeleri, İtiraz Hakem Heyeti tarafından kurulan tüm ara kararlar, ıslah dilekçesi ve makbuzunun dosyada ve uyap sisteminde olmadığı anlaşılmakla, belirtilen eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine (İtiraz Hakem Heyeti'ne iletilmek üzere, İtiraz Hakem Heyeti kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 6....

                  Sayılı kararında "…borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir.” şeklinde ifade edilmiştir. Ancak borçlu itiraz dilekçesinde, "bankaya borcum vardır, banka ile uzlaşma yapmak için kendilerine müracaat ettim ama borcumu ödeyemedim. Borcumu kabul ediyorum, Vekalet ücreti ve faizlere itiraz ediyorum" ibarelerine yer vermiştir. Her ne kadar asıl borcun varlığı ikrar edilmişse de faize itiraz açıkça ifade olunduğundan, imzaya itiraz dışındaki diğer tüm itirazların borca itiraz niteliğinde olduğu (m. 60, II, b. 3, c. 3; m. 60, II, b. 4) kabul edildiğinden bahisle faize itirazın geçerli bir borca itiraz olduğu değerlendirilmekle; halihazırda belirli olan vekalet ücretinin ise miktarı kısmi itirazda açıkça belirtilmediğinden bu yönüyle itiraz edilmemiş sayılması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

                  İhtiyati hacze itiraz ise İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre "borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder." İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir....

                    UYAP Entegrasyonu