Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/902 KARAR NO : 2021/330 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2019 NUMARASI : 2019/26 ESAS, 2019/36 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : Köyceğiz İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/26 Esas, 2019/36 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Köyceğiz İcra Müdürlüğünün 2019/213 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan takipte Köyceğiz İcra Müdürlüğünün yetkisi bulunmadığını, davacının adresinin ve çekin ödeme yerinin İstanbul olduğunu belirterek, icra dosyasının yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini istemiştir....

DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin adresinin Bayrampaşa olduğunu, Çağlayan İcra Müdürlüğünde takip başlatılması gerekirken Bakirköy'de icra takibi başlatıldığını, ayrıca takibe dayanak senetlerin bir örneğinin taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek, yetki itirazının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1582 KARAR NO : 2022/240 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/40 ESAS, 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/40 Esas, 2021/19 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün 2019/3515 Esas sayılı dosyasındaki kambiyo takibinde ödeme emrinin müvekkiline Milas adresinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin adresinin Milas olduğunu, bu nedenle yetkili icra dairesinin Milas İcra Daireleri olduğunu belirterek, Marmaris 1. İcra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmesini istemiştir....

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yararı olmadığını, davacının hiçbir geçerli sebep bildirmediğinden iş akdinin feshedildiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğunu, yerel mahkemenin gerekçeli kararında davacının çıkış işlemleri ve devamsızlık tutanaklarının yanlış yorumlandığını, haklı fesih sebebini yaratanın bizzat davacının kendisi olup müvekkili tarafından kanundan doğan fesih hakkı kullanıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, davacının 18 yıl boyunca 23 gün yıllık izin kullanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacıya ait itirazi kayıtsız ve imzalı ücret bordroları incelendiğinde davacının hafta tatillerinde çalışma yapmadığının açıkça ortada olduğunu, somut olayda bordrolar dışında delillerin yazılı delil hükmünde olmadığından yerel mahkemece tanık beyanlarına...

DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine süresi içinde yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresinin Karataş/Adana olduğunu, tebliğ yapılan adresinde Adana olduğunu, bonoda İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de HMK 17 hükmünün sadece tacirler yönünden geçerli olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığı için yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yetkili icra dairesini Karataş İcra Dairesi olduğunu belirterek, davanın kabulüne, İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, Karataş İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 09/01/2020 gün, 2019/967 E, 2020/19 K sayılı kararla "Yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul 7....

vekili cevap dilekçesinde özet olarak; açılan davanın yerinde olmadığını, davacının davalıya ait işyerinden 28/02/2019 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, tüm alacaklarının ödendiğini, hiç bir alacağının kalmadığına dair ibraname düzenlendiğini, bu ibraname de belirtilen miktarların iş akdinin feshinden 1 ay sonra 29/03/2019 tarihinde banka kanalıyla davacıya ödendiğini, davalı işverenin Kosgeb'e nitelikli eleman çalıştırmak üzere başvurduğunu, davacının da bu şartlara sahip olduğundan Kosgeb'ten belirli oranda davacı için destek aldığını, davalı işveren ile davacı arasında Kosgeb'ten alınacak desteğin davacıya ödeneceğine ilişin bir anlaşma bulunmadığını, davacının maaşının banka kanalıyla ödendikten sonra ödeme dekontunun Kosgeb'e ibraz edildiğini, ve Kosgeb'in de nitelikli eleman desteğini davalıya ödediğini, davacının bu ödemede hakkının bulunmadığını, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, fazla çalışma yapıldığında da bordrolarda gösterildiği, bordroların davacı tarafından itirazi...

Noterliğinin 18 Temmuz 2019 tarih ve 08916 yevmiye numarası ile bir ihtarname keşide ederek, 72,731.75 TL para talep ettiğini, senedin üretilmiş olması nedeniyle, kıymetli evrak hükmünde olmayacağından bunun tespiti ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, takibe dayanak yapılan senet in sayılan nedenlerle kambiyo vasfını haiz olmadığından takibin ve senetin iptaline, İtirazi kayıtla ve haciz baskısı ile ödenen paranın site yönetimine iadesine, Kötü niyetli bu işlem nedeniyle davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....

Bu sebeple talep edilen parayı davacı ödediği anda itirazi kayıt koymasına gerek yoktur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanan yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. Bölge Adliye Mahkemesince esas hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan ödeme yapıldığı esnada itirazı kayıt ileri sürülmemesi şeklindeki hatalı gerekçe ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalıdan alınıp asıl ve birleşen davada davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcını istek halinde temyiz edene iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Davacılar herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeden borcu en son 19.10.2004 tarihinde ödemişlerdir. Bu halde, son ödeme tarihinden itibaren bir yıllık sürenin geçtiği ve davalı idare tarafından da zamanaşımı itirazı ilk itiraz olarak ileri sürüldüğüne göre mahkemece fazla ödenen para ile ilgili talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan istirdat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın zamanaşımına uğradığı, davacının işyerinden kendi isteğiyle ayrıldığı ve ibraname imzaladığı, davacının fazla çalışma -UBGT- hafta tatili ve yıllık izin alacağının bulunmadığı , davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında hiçbir hukuki bağ olmadığını,davacının davalı şirkette çalıştığı dönemde primlerinin aldığı maaşa göre eksiksiz yatırıldığını, maaş bordrolarının itirazi kayıtsız olarak imzalandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu