İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/404 ESAS 2021/32 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 6....
-TL. olduğunu, mimari proje çizimi ve inşaat yapımı işiyle uğraşan şirketin yapı malzemeleri, çit teli üretimi ve satışı yapmaya başladığını, ekonomik krizin etkisiyle şirketin mali yapısının bozulduğunu, edimlerini yerine getirmekte ve borçlarını ödemede zorlandığını, borca batık hale gelen şirketin iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerle mali durumunu düzeltebileceğini ileri sürerek iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinde öngörülen ıslah tedbirleri uygulandığında 2009-2010-2011 yılları itibariyle 955.000.-TL. kâr elde edeceği, projenin somut vakıa ve belgelere dayandığı, ciddi ve inandırıcı olduğu, iflasın ertelenmesi için gerekli şekli ve maddi koşulların bulunduğu gerekçesiyle iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş, karar Türk Ekonomi Bankası A.Ş, Yapı Kredi Bankası A.Ş, Finansbank A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....
Davalılar cevap dilekçelerinde; 06.04.2011 tarihinde muacelliyet ihtarnamesinin kendilerine tebliğ edildiğini ancak takibe konu sözleşmelerin bir örneğinin kendilerine tebliğ edilmediğini, Çubuk İcra müdürlüğünün 2010/1208 esas sayılı dosyasında takibe konu borca ve ferilerine miktarın belirli olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, murislerinin terekesinin borca batık olduğunu, TMK'nun 605/2 maddesi uyarınca hükmi red defini ileri sürdüklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece toplanan delillere göre; davalıların Çubuk İcra Müdürlüğünün 2010/1208 esas nolu dosyasında 37.500,00 TL ve fer'ilerine itiraz ettiklerini açıkça bildirdikleri ve takibin kefalete dayanması nedeniyle borcun tümüne itiraz ettiklerinin mahkemece kabul edildiği, davacı tarafından davalılar hakkında murislerinin kefillikten kaynaklanan borcu nedeniyle Çubuk İcra Müdürlüğü'nün 2010/1208 esas nolu dosyasında 39.465,58 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalıların murisi ...'...
İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....
Dava konusu edilen Pınarhisar İcra Müdürlüğü'nün 2017/664 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamında yapılan incelemede alacaklının T.C Ziraat Bankası olduğu, borçlunun Yılmaz ŞENGÜN ve T3 olduğu, takip konusu borcun 34.193,11 TL asıl alacak ve 1.307,68 TL işlemiş faiz ve 65,38 TL BSMV olmak üzere toplam 35.566,17 TL olduğu, ödeme emrinin davalı borçlulardan T3'e 21/12/2017 tarihinde ve borçlu Yılmaz ŞENGÜN'e 24/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu T3'ün söz konusu borca karşı 25/12/2017 tarihinde borca itiraz ettiği ve bu doğrultuda da 26/12/2017 tarihinde icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır. İİK m. 67/1 hükmüne göre; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Söz konusu bu durum itirazın iptali davasına özgü bir dava şartıdır....
A.Ş. hesabına yatırılmıştır.Yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı ödeme dışında kalan borca ve takibe itiraz ediyoruz. " şeklinde borca itiraz edildiğini, itirazını itfa olgusuna dayandırdığını, böylece borcu doğuran hukuki ilişkiyi ve dolayısıyla borcu kabul ettiğinin görüldüğünü, dolayısıyla ödeme yapılan kısım bakımından da icra müdürlüğünce takibinin tamamının durdurulduğunu, icra müdürlüğünce yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlu tarafından yapılan ödemenin dosya borcundan mahsubunun talep edildiğini, borçlu tarafından borca itiraz dilekçesinde takibinin durdurulmasının talep edildiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE : Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde borca, faize ve ferilere itiraz istemine ilişkindir. Mersin 2.İcra Müdürlüğünün 2020/6275 esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 42.539,84 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu vekiline 12/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yasal süresi içerisinde 12/10/2020 tarihinde borca ve faize itiraz davası açıldığı anlaşılmıştır. Mersin 5.İcra mahkemesinin 2020/549 Esas sayılı dosyasından verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiş olup dairemizin 2021/1578 esas sayılı dosyası ile derdest olduğu tespit edilmekle incelenmesinde, davacının T1, davalının T3 olduğu, dava konusunun Mersin 2....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.11.2016 tarih, 2016/543 E. - 716 K. sayılı kararı ile borca itirazın reddedildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 27.12.2016 tarih ve 2016/240 E.-248 K. sayılı kararı ile HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2022 NUMARASI : 2019/512 ESAS - 2022/98 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya,Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, takip konusu senette bulunan imzaların müvekkili şirket yetkili Ali Erhan Kut'a ait olmadığını, müvekkilinin merkez adresi Maltepe'de olduğundan Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, borca da itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....