Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a 05.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden itibaren 30.01.2013 tarihine kadar zamanaşımını kesen ya da durduran icra takip işlemi yapılmadığı anlaşılmakla sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 170/b maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır." Aynı yasanın 33-a/1. maddesi hükmüne göre de; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir."...

    Maddesi gereğince İİK 33/a maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/16344 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus takipte davacıya ödeme emri 10/09/2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup takip dayanağı 25/03/2007 düzenleme, 04/04/2008 vade tarihli bonodur. Davacı takip dayanağı bonoda keşideci, davalı alacaklı ise lehdar cirosu ile yetkili hamildir. İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığı ileri sürülecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zaman aşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro kesinleşmesinden sonraki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun ....01.2017 tarih ve ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, ....07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde yukarıda belirtilen tarihler arasında keşideci konumunda olan borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle borçlu açısından istemin kabulü isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda şikayetçi borçlu şirket, şikayet konusu takibin kesinleşmesinden sonraki evrede borcun ibra edildiğini ve ödendiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamındaki Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ibranamenin hukuki vasfının tartışılmasına ilişkin olup İİK md. 71 ve İİK md. 33'e göre inceleme yapılmadığı ve ödemelerin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Borçlu şirketin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, borçlu tarafça takibin kesinleşmesinden sonraki evrede 02.08.2010 tarihinde 63.610,24 TL ödeme yapıldığı ileri sürülmekle, İİK md. 71/1 ve İİK md. 33'e göre sayılan belgelerle ödeme yapılıp yapılmadığını inceleyerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....

          Asliye Ceza (Kapatılan) Mahkemesinin 18/04/2007 tarihli kararının temyiz edilmeksizin 24/05/2007 tarihinde kesinleştiği, 5237 sayılı Kanun'un 68/5.maddesindeki "Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır." şeklindeki düzenlemeye nazaran hükmün kesinleşmesinden sonraki infaz aşamasında ceza zamanaşımının işlemeye başlayacağı cihetle, sanık hakkındaki kararın Yargıtay tarafından kanun yararına bozulmasından sonraki yargılama safhasında dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşme kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Pendik 1....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık, kira alacağının tahsilini teminen başlatılan ilamsız icra takibinde, borca itiraza ve takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ait zaman aşımına istinaden icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. A- DAVACI TARAFIN TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRAKİ DÖNEME AİT ZAMAN AŞIMINA İSTİNADEN İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İSTEMİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147/5. maddesi (818 sayılı BK.nun 126/4. maddesi) uyarınca kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihte işlemeye başlar (TBK 149.md.-BK 128.md.) İİK.nun 71/2. maddesinde; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK.nun 33/a-1 maddesinde de zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir....

            Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tâbi değildir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33 a/1. maddelerine göre; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası, resmi belgelere dayalı olarak incelenir....

            İİK'nun 71/2. maddesinde; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, İİK'nun 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK'nun 33/a-1 maddesinde ise; zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiş olup bu konudaki başvuru bir süreye tabi tutulmamıştır. İstinaf sebeplerine bağlı olarak yapılan incelemede, davacının iddiası İİK'nın 71. Maddesine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zaman aşımına uğradığı iddiasına ilişkin olup, söz konusu iddia süreye tabi olmaksızın ileri sürülebildiğinden mahkemece davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken itirazın süre aşımından reddine karar verilmiş olması isabetsiz görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, HMK'nın 353/1a-6 maddesi gereğince davacının istinaf isteminin kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

            O halde, mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmemesi nedeniyle istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu