ın 334,24 TL alacağı olduğu gerekçesiyle takas-mahsup talebinin kabulüne karar verilmiştir. Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece hükme esas alınan 09.06.2014 havale tarihli bilirkişi raporu hüküm vermeye ve denetime elverişlidir. Anılan bu raporda takasa konu edilebilecek alacak ve borç hesaplanırken ilam vekalet ücretleri ve faizleri takas mahsuba konu olamayacağından hesaplama dışı tutulmuştur. Her ne kadar Mahkemece usulüne uygun olarak takas mahsup talebi kabul edilmiş ise de ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1556 E. sayılı takip dosyasında borçlu olan ...'ın bu dosyadaki borcunun ... 32....
Ancak yargılama aşamasında davalı tarafından takas-mahsup itirazında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir.---------- kadar davalı vekili mahsup ve takas itirazı itirazında bulunmuş ise de; davaya konu bono ile davalı tarafça iddia edilen akaryakıt alım satım ilişkisi kapsamındaki talebi dikkate alındığında alacakların aynı cins alacak olmaması ve alacaklar arasında sıkı sıkıya bir ilişki bulunmaması -------- sebebiyle davalının iddiasının mahsup talebi olarak değerlendirilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, yargılamaya bu tespit ve değerlendirme üzerinden devam edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; mahsup talebi----------niteliğinde olduğundan savunmanın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın davanın her aşamasında ileri sürülebilmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2019 NUMARASI : 2019/395 ESAS- 2019/851 KARAR DAVA KONUSU : TAKAS MAHSUP TALEBİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Nafaka alacaklarının tahsili amacı ile başlatmış olldukları takibe davalının itiraz ettiğini itirazın iptali davası açtıklarını mahkemenin nafaka alacağının 33.000 TL lik kısmını kabul ettiğini ve reddettiği kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmettiğini, davalı tarafından mahkemece verilen icra inkar tazminatına ilişkin kararın takibe konduğunu kendi alacaklı oldukları dosyadan davalının alacaklı olduğu dosya için takas mahsup talebinde bulunduklarını icra müdürlüğünün takas mahsup taleplerini reddittiğini, yine alacaklı oldukları dosyaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini beyanla takas mahsup taleplerinin kabulüne ve haciz ihbarnamesinin iptailne karar verilmesini talep etmiştir....
Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : Davacının mahsup talebinin reddi suretiyle düzenlenen 30.6.2007 günlü 22677 sayılı ödeme emrini, davacının mahsup istemine ilişkin başvurusu usulüne uygun olarak cevaplandırılarak gerektiğinde bu işleme karşı dava açma hakkı tanınmaksızın doğrudan ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. Mahsup talebinin reddine ilişkin işlemin usulüne uygun olarak tebliği üzerine süresi içerisinde dava konusu edilmemesi ödeme emri aşamasında mükellefin iade alacağı bulunup bulunmadığının "böyle bir borcu olmadığı" iddiası kapsamında incelenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi, bu husus ödeme emri aşamasında da mükellef tarafından ileri sürülebileceğinden, işlemin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesinin, mükellefin mahsup talebinin idarece reddinin hukuka aykırılığını ileri sürerek dava açma hakkını ortadan kaldırdığından da söz edilemez....
Mahkemece bu itiraz değerlendirilmeden ve bilirkişinin hesap ettiği miktar nazara alınarak, icra emrinde istenen faiz miktarının düzeltilmesine karar verilmiş, takas mahsup istemi konusunda ise olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Borçlu vekili, temyizinde Devlet Bankalarınca fiilen uygulanan faiz oranları yerine, TCMB'nin bildirdiği farazi oranlara göre ilama aykırı olarak faiz hesap edilen rapora göre karar verildiği ve takas mahsup talebi konusunda hüküm kurulmadığından, kararın bozulmasını talep etmiştir. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun, 3678 sayılı Yasa ile Değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir....
Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalılar mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirket tarafından uyuşmazlık konusu dönemler için düzenlenen muhtasar beyannamelerle tahakkuk eden vergi borçlarına yönelik olarak … İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğüne sunulan 20/02/2017, 04/03/2017 ve 04/04/2017 tarihli dilekçelerle yapılan mahsup taleplerine ilişkin Mahkemelerince verilen ara kararları üzerine davalı idarece, davacının mahsup talebine dair belgelerinde herhangi bir eksikliğin bulunmadığı ancak ortağı ve genel müdürü olan kişinin FETÖ/PYD kapsamında olan şirketlerde hissedar olması sebebiyle mahsup taleplerinin incelemeye sevk edildiği ve talebin inceleme sonucuna göre neticelendirileceği hususunun belirtildiği, bu durumda, mahsup istemlerinin davalı idarenin bilgisi dahilinde olduğu dikkate alındığında talep tarihleri itibarıyla ihracatın gerçekleşmediği ya da iade hakkının bulunmadığı yönünde herhangi bir somut tespit bulunmadan mahsup talebi yerine getirilmeyerek mahsuba konu borçların vadesinde ödenmediğinden bahisle ödeme...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirket tarafından uyuşmazlık konusu dönemler için düzenlenen muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergi borçlarına yönelik olarak Vatan İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğüne 05/09/2017 tarihli dilekçeyle yapılan mahsup taleplerine ilişkin Mahkemelerinin ara kararına davalı idarece verilen cevapta, davacının mahsup talebine dair belgelerinde herhangi bir eksikliğin bulunmadığı ancak ortağı ve genel müdürü olan kişinin FETÖ/PYD kapsamında olan şirketlerin hissedarı olması sebebiyle mahsup taleplerinin incelemeye sevk edildiği ve talebin inceleme sonucuna göre neticelendirileceği hususunun ... tarih ve E... sayılı yazıyla davacıya elektronik ortamda tebliğ edildiğinin belirtildiği, bu durumda, mahsup istemlerinin davalı idarenin bilgisi dahilinde olduğu dikkate alındığında talep tarihleri itibarıyla ihracatın gerçekleşmediği ya da iade hakkının bulunmadığı yönünde herhangi bir somut tespit bulunmadan mahsup talebi yerine getirilmeyerek mahsuba...
Şubesi 10.05.2023 1.250.000,00 muhatap .... olduğu, bu çeklerin hamili olan banka tarafından geçici mühlet kararından önce alındığı, ilan tarihinden sonra gelen gelir ve hak ediş bedellerinin bankalar tarafından kendi alacaklarına mahsup edilemeyeceği yine İİK.nun 294/6. ve atıfla İİK.nun 200 ve 201. Mad- deleri kapsamındaki şartları taşımayan takas, mahsup işleminin geri alınarak komiser heyeti gözetiminde faaliyet gelirinin davacı şirkete ödenmesi gerektiği belirtilerek; takas ve mahsup edilen paraların komiser heyetinin bilgi ve gözetiminde davacı müvekkili işletmeye ödenme- sine karar verilmesine ve karar gereğince ilgili bankalara bildirilmesini talep etmiştir. Asli müdahil .......
İcra Müdürlüğünün 2021/10048 sayılı dosyasındaki takibin iptaline; bu takip iptal edildiğinden takas -mahsup talebinin önceki takip dosyasından talep edilmesi gerektiğinden davacının takas - mahsup talebi hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. '' şeklindeki gerekçe ile davanın kabulü ile; Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2021/10048 esas sayılı dosyasında davacı borçlu hakkında başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava tarihi itibariyle her iki dosya da açık olup (1- Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2021/10048 e. sayılı dosyası, 2- Ankara 1. İcra Dairesi 2018/1164 sayılı dosyası), Mahkemece Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2021/10048 e. sayılı dosyası iptal edilmiş ise de burada yapılması gereken diğer dosya olan Ankara 1....