Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasında alınan 17.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen işe başlatmama tazminatı bakiye kalan alacak olan 6.659,00 TL ve boşta geçen süre tazminatı bakiye kalan alacak olan 414,00 TL 'nin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu tarafından 24.02.2021 tarihli dilekçesiyle '' mükerrer takip yapıldığından bahisle takibin iptalini talep ettiğini, borca itiraz edildiğini ve Denizli 4. İcra Dairesi'nin 2021/807 Esas sayılı dosya kapsamında 26.02.2021 tarihinde borca itiraz talebinin kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, Denizli 4. İcra Dairesi'nin 2021/807 Esas dosyasında "borçluya / vekiline ait itiraz dilekçesi ekinde tebliğ masrafının bulunmadığı, alacaklı vekili tarafından da İİK m.59 gereğince masraf depo edilmesi gerektiği halde edilmediğinden itiraz dilekçesinin bir suretinin alacaklı vekiline tebliğine yer olmadığına ve itirazı dosyaya müracaatı ile öğrenilmesine dair karar verildi....

Davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili bankanın adresinin ... olup Adana Mahkemelerinin yetkili olmadığını belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece yetkili mahkemenin davalı bankanın merkezinin bulunduğu, yer mahkemesi olan ... Mahkemeleri olduğundan mahkemenin yetkisizliğine dosyanın ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı aleyhindeki icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Açılan davada da mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip bir karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi isabetli olmadığı gibi, HUMK’ nun 17.madde hükmü dikkate alınmadan yetkisizlik kararı verilmesi de doğru değildir....

    Şti. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili T4 Ticaret Limited Şirketi'nin borçlu olduğu T3 ise kefil olduğu 19.10.2020 tanzim tarihli , 20.06.2021 vade tarihli 600.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı alacağı ile ilgili olarak davalı borçlular aleyhinde Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/18417 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlulardan T4 Ticaret Limited Şirketi'nin 21.09.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile, T3 ise 24.09.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz ederek icra takibinin durmasını sağladıklarını, borçlu T4 Ticaret Limited Şirketi'nin 21.09.2021 tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz ettiğini, borçlu T3 ise 24.09.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile "ödeme emri incelendiğinde borcun neye ilişkin olduğunun belirsiz olduğunu, dosyada dayanak belge bulunmadığını, alacaklı gözüken...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *borca itiraza ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.04.2008...

      borca itiraz ettiklerini, takibin iptaline, davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır. (İİK. m.68/4) Ne var ki borçlular, ödeme emri 08.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, mirasın reddi kararına dayalı olarak, yasal 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra, 11.06.2014 tarihinde icra müdürlüğüne verdikleri dilekçe ile itiraz etmişlerdir....

        Takibe, borca ve ferilerine bu nedenle itiraz etmek gerekmiştir" ibaresi ile itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 02/09/2021 tarihli kararı ile itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiği, 13/09/2021 tarihinde alacaklı vekilinin kısmi itirazda bulunan borçlunun borca itirazının geçersiz itiraz nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünün 15/09/2021 tarihli talebi ile alacaklı vekilinin talebinin kabulüne takibin devamına karar verildiği, şikayete konu kararın işbu karar olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davacı borçlunun takip dosyasına yaptığı itirazın kısmi itiraz niteliğinde olup olmadığına yöneliktir. Borçlu, borcun tamamına değil de, bir kısmına itiraz ederse, buna kısmi itiraz denir. İİK'nın 62/4. Maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlu, itiraz ettiği borç miktarını itirazında ayrıca ve açıkça belirtmek zorundadır; belirtmemişse, borçlu itiraz etmemiş sayılır....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının borca itiraz ve dayanak belge şikayetinin reddine karar verilmiştir....

        Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK.nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 8....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yirmi adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibi üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda;çek bedellerini diğer borçlu şirket hesabına ödediğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece, itirazın kısmen kabulü ile ödenen miktar yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu